Kerim Ağanın hazin sonu!..

Meşhurların Son Sözleri

Salı, 26 Ağustos 2008

Sultan İbrahim Han, İstanbul’da doğdu. Uzun boylu, kuvvetli vücutlu ve kumral sakallı idi. Annesi Kösem Sultan onun iyi yetişmesi için çok gayret göstermişti. Devrinde yaşayan bazı kindarların dediği gibi “deli” değil “velî” bir sultandı...
Kardeşi Dördüncü Murad Han’ın vefatı üzerine 1640’ta tahta çıktığı gün şöyle dua etmişti: “Elhamdülillah. Ya Rabbi! Benim gibi zaif kulunu bu makama lâyık gördün. Ya Rab! Saltanat günlerimde milletimin halini hoş eyle ve birbirimizden hoşnut kıl!”
Sultan İbrahim Han, tahta çıktıktan sekiz sene sonra Edirne’ye gitmişti. Tellala şöyle bağırttı:
-Padişah fermanıdır. Duyduk duymadık demeyin... Yarın ayak divanı olacaktır. Kimin kimden şikâyeti varsa gelsin, padişah efendimize söylesin. Duyduk duymadık demeyin...

Devamını oku...

Gözyaşı denince Küllab bin Ceri

Meşhurların Son Sözleri

Pazartesi, 25 Ağustos 2008

Allahü teâlânın dostları, bu dünyadan geçmiş, sadece Rablerini düşünür, onun huzuruna çıkacakları günün endişesinden başka bir endişe taşımazlar... İşte bu Allah dostlarından biri de Küllab bin Ceri’dir.
Küllab bin Ceri, ömrünü ibadetle ve insanlara emr-i maruf yaparak geçirmiştir. Bu iki özelliğinin dışında bir özelliği daha vardı ki; onu asıl meşhur eden bu durumu idi. Çok ağlardı...
Çünkü hadis-i şeriflerde (Allah korkusu ile gözden akan bir damla gözyaşından veya Allah yolunda akıtılan bir damla kan damlasından daha kıymetli, Allah indinde bir damla yoktur.) ve (Allah korkusu ile ağlayan göze, Cehennem ateşinin dokunması haramdır) buyuruluyordu. Resulullah efendimizin bu hadis-i şeriflerini bir an olsun aklından çıkarmıyordu...

Devamını oku...

Mücâhid velîlerden Dâvûd Samadî

Meşhurların Son Sözleri

Pazar, 24 Ağustos 2008

Dâvûd Samadî, Balıkesir’in Havran ilçesi civarında yaşıyan velîlerdendir. Doğum ve vefât târihi belli değildir. On üçüncü asırda yaşamıştır. Hayâtı hakkında kaynaklarda fazla bilgi yoktur. Zamânın âlimlerinin sohbetlerinde bulunarak kemâle geldi...
Dâvûd Samadî bir gün hizmetçisine;

Devamını oku...

Büyük mutasavvıf Bostan Çelebi

Meşhurların Son Sözleri

Cuma, 22 Ağustos 2008

Bostan Çelebi, mürşid-i kâmil olup, Allahü teâlânın nûru ile bakan bir zât idi... Bu mübareğin, hâl, hareket ve tavırlarında gizli mânâlar ve işâretler bulunduğu firâset sâhipleri ile halkın çoğu tarafından bilinirdi. Meselâ, av ile fazlaca ilgilenirse, talebelerinin çokluğuna; harp âletleriyle meşgûl olursa, ordunun cihâda çıkacağına; elbise ve sarıklarını sık sık değiştirseler, devlet kademelerinde tâyinler olacağına; giyinişlerinde değişiklik yapmayıp aynı elbiseleri uzun süreli giyseler, umûmî rahatlık ve ferahlığa; fazla ihsân ve bağışlarda bulunsalar, bolluk olacağına; tutumluluk gösterseler, kıtlık ve pahalılığa; sadaka vermekte gayret gösterseler, vebâ hastalığı çıkacağına işâret olurdu...

Devamını oku...

Pîr Muhammed ve Kara Kethudâ

Meşhurların Son Sözleri

Cuma, 22 Ağustos 2008

Pîr Muhammed Gencevî hazretleri Azerbaycan’ın Gence şehrinde yaşamış büyük bir velidir. Onaltıncı yüzyılda Gence’de vefat etmiştir. Pîr Muhammed Gencevî hazretlerinin hanımı Zeyneb Ananın iki erkek kardeşi vardı. Bunlardan biri eniştesi olan Gencevî hazretlerini severdi ve ona talebe olmuştu. Diğerinin ise hiç muhabbeti yoktu...

Devamını oku...

Nizâmeddîn Evliyâ'yı üzenlerin hazin sonu!

Meşhurların Son Sözleri

Perşembe, 21 Ağustos 2008

Nizâmeddîn Evliyâ hazretleri Hindistan’da yaşayan büyük velilerdendir. 1325 senesinde vefat etti. Milyonlarca Hindli onun sohbetleri ve merhameti ile Müslüman olmakla şereflenmiştir. Bütün Hindistan halkı onu hürmetle anıyor ve büyüklüğünü, kerametlerini anlatıyordu. Buna rağmen bazı devlet adamları siyasi endişelerle ona karşı çıktılar. Daha önce Nizâmeddîn Evliyâ’nın büyüklüğünü kıskanan, eski Sultân Kutbeddîn’in acı sonundan mesûl olan saray erkânı, bir kere daha, yeni Sultan Gıyâseddîn Tuğluk’u o büyüğe karşı kışkırtarak, eski yaptıklarını denediler. Ona olmayacak şeyleri söylediler. Sultâna bağlı âlimler ile Nizâmeddîn Evliyâ arasında münâzara yapılması kararlaştırıldı...

Devamını oku...

Seyyid Cemâleddîn Muhammed Ezherî

Meşhurların Son Sözleri

Çarşamba, 20 Ağustos 2008

Cemâleddîn Muhammed Ezherî, Hicri sekizinci asırda yaşamış olan evliyanın büyüklerindendir. Peygamber Efendimizin kızı hazret-i Fâtıma’nın neslinden geldiği için seyyiddir. Doğum tarihi belli değildir. 1358 (H.760) senesinde Geylân civârındaki Lenger-Künân mevkiinde vefât etti. Kabri oradadır...

Devamını oku...

Benim, affı bol Rabbim vardır

Meşhurların Son Sözleri

Salı, 19 Ağustos 2008

Sâbit bin Eslem el-Benânî, Tâbiînin; zâhid, âbid ve müttekilerinden bir büyük zat idi. Künyesi Ebû Muhammed’dir. 737 (H.120) senesinde vefât etti.
Basra’nın en büyük âlim ve râvilerinden olan el-Benânî hazretleri, hadîs ilminde sika, emîn, güvenilir ve îtimâd edilir bir âlimdir ve birçok Sahâbîden hadîs-i şerîf rivâyet etmiştir. Enes bin Mâlik, Abdullah İbn-i Ömer bunlardandır.
Bu mübarek zat, gecelerini ibâdetle geçirir ve çoluk çocuğuna; “Kalkın, Allahü teâlâya ibâdet edin. Şunu hiç unutmayın ki, gece kalkıp ibâdet yapmak, kıyâmetin şiddet ve dehşetinden daha hafiftir” derdi.

Devamını oku...

Şeyhülislâm Mustafa Bolevî

Meşhurların Son Sözleri

Pazar, 17 Ağustos 2008

Mustafa bin Ahmed, Osmanlı Sultanı Dördüncü Mehmed Han devri şeyhülislâmlarındandır. Bolulu tüccarlardan Ahmed Efendi’nin oğludur. İlmi yanında üstün ahlâkı, sağlam seciyesi ve cesaretiyle meşhurdur. Köprülü Mehmed Paşa rekabet yüzünden Girit’in şanlı serdârı Deli Hüseyin Paşa’yı idam ettirmek için Mustafa Efendi’den fetvâ istemiş fakat alamamıştır. Ancak, Mehmed Paşa’nın bir yolunu bulup, Hüseyin Paşa’yı idam ettirmesi üzerine Mustafa Efendi, Padişah’a yazdığı acı arîzasında idamın haksız olduğunu bildirmiştir...

Devamını oku...

Ebü'l-Abbâs'ın velî kızı ve damadı

Meşhurların Son Sözleri

Pazar, 17 Ağustos 2008

Ebü’l-Abbâs el-Harrâr, meşhûr velîlerdendir. Doğum ve vefât târihleri bilinmemektedir. Mîlâdî on birinci asırda Mısır’da yaşamıştır. Hayâtı hakkında kaynaklarda fazla bilgi yoktur...
Ebü’l-Abbâs Ahmed Harrâr hazretleri tasavvufta kemâle ermiş, keşif ehli olmuş ve pek çok şeyleri müşâhede etmiştir.

Devamını oku...