Kerîmüddîn Bâbâ Hasan Ebdâlî
Meşhurların Son Sözleri
Pazar, 03 Ağustos 2008
Kerîmüddîn Bâbâ Ebdâl, Hindistan’ın büyük velîlerindendir. Doğum târihi belli değildir. 1640 (H.1050) senesinde vefât etti.
İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin feyz ve himmetlerine kavuştu. Misline rastlanamayan bereketli nazarlar (bakışlar) altında, kısa zamanda çok ilerledi. Hazret-i İmâm ona, insanlara doğru yolu göstermesi, bu yolda ilerlemelerine vesîle olması için icâzet verdi...
Nişâbur'dan doğan güneş Ebû Amr bin Nüceyd
Meşhurların Son Sözleri
Cumartesi, 02 Ağustos 2008
Ebû Amr bin Nüceyd, onuncu yüzyılda yaşamış büyük velîlerdendir. Nişâburludur. 976 (H.366) senesinde Mekke-i mükerremede vefât etti... Küçük yaştan îtibâren âlimlerin ve velîlerin ilim meclislerinde ve sohbetlerinde bulundu. Ebû Osman el-Hîrî hazretlerine talebe oldu. Onun sohbetleriyle yüksek haller ve kerâmetler sâhibi bir velî oldu...
Şâfiî fıkıh âlimi Hüseyin bin Ahmed
Meşhurların Son Sözleri
Cuma, 01 Ağustos 2008
Haleb’de dünyâya gelen Hüseyin bin Ahmed el-Musulî hazretleri, küçük yaştan îtibâren ilim tahsîl etti. Zamânındaki âlim ve velîlerin ilim meclislerinde ve sohbetlerinde bulundu. Musul’a gelip orada yerleşti. Zâhirî ve bâtınî ilimlerde yüksek bir âlim ve tasavvuf yolunda olgun bir velî oldu. Bilhassa Şâfiî fıkhında âlim idi. İnsanlara Allahü teâlânın emir ve yasaklarını anlattı. Onların dünyâ ve âhirette saâdet ve mutluluğa kavuşmaları için gayret etti...
Bu mübarek zatın, pek çok kerâmeti görüldü. Ömrünün sonuna doğru hac farizasını yerine getirmek için Mekke-i mükerremeye gitti ve 1506 (H.912) senesinde orada vefât etti...
Hadis İmâmı İbn-i Asâkir
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 31 Temmuz 2008
İbn-i Asâkir hazretleri, on ikinci yüzyılda Şam’da yetişen hadis ve fıkıh âlimidir. 1105 (H. 499) senesinde Şam’da doğdu. 1175 (H.571) yılının receb ayında Şam’da vefât etti. Zamânın sultânı Selâhaddîn-i Eyyûbî’nin de hazır bulunduğu cenâze namazından sonra Bâbüssagîr Kabristânında defnedildi.
Ebü'l-Hasen'e rüyada verilen İhya cezası!
Meşhurların Son Sözleri
Çarşamba, 30 Temmuz 2008
Fas’ta zamanın itibârlı âlimlerinden olan Ebü’l-Hasen Mağribî; İmâm-ı Gazâlî hazretlerinin İhyâ kitabını okuyunca “Sünnete muhâlif” diye beğenmemiş ve Müslümanların elindeki İhyâ kitaplarının toplanıp yakılmasını emretmişti. Cumâ günü yakılmasını kararlaştırmışlardı...
Yedi ciltlik kitap ve Hindistan hükümdarı
Meşhurların Son Sözleri
Salı, 29 Temmuz 2008
Sa’dî Şirâzî hazretleri, Bostan kitabında buyuruyor ki: Hindistan hükümdarlarından biri, okumaya merak saldı. O devrin âlimlerinden birini sarayına davet etti ve;
“Öğrenmem icabeden ilimleri kitab halinde yaz, onu okuyayım” dedi. O âlim de yedi cild tutan kitap yazdı. Fakat bu sırada hükümdar harbe gitmek için hazırlık yapıyordu. Dedi ki:
“Benim cildler dolusu kitap okuyacak zamanım yok. Bütün lüzumlu bilgileri küçük bir kitapta topla!”
Âlim zat, bu bilgileri tek kitapta topladı. Bu kitapta lüzumlu ilmihal bilgileri ve nasihatler vardı. Mesela:
Bir Hak âşığı Semnun Muhib
Meşhurların Son Sözleri
Pazartesi, 28 Temmuz 2008
Semnun Muhib hazretleri aslen Basralı olduğu için Basrî, Bağdât’a yerleştiği için Bağdâdî nisbet edildi. Cüneyd-i Bağdâdî hazretlerinin devrinde yaşadı. Ondan sonra 932 (H.320) yılında vefât etti...
Semnun Muhib rahmetullahi aleyh, yaşı ilerlemiş, ömür merdiveninin son basamağına yaklaşmıştı. Bu yaşına kadar başından hiç evlilik geçmemişti. Ömrünün bu son anlarında, sadece sünnete tâbi olmak ve efendimizin sünnetini yerine getirmek için evlenmek istedi. Bu talep üzerine yakınları ona saliha bir hanım bulup evlendirdiler...
Evlendikten sonra her geçen gün Semnun Muhib hazretlerinin, hanımına olan sevgisi çok ziyade artıyordu. Sanki “kara sevda”ya tutulmuştu...
Hiç itiraz etmeyen talebe Ahmed bin Ebü'l-Havârî
Meşhurların Son Sözleri
Pazar, 27 Temmuz 2008
Büyük mutasavvıf Ahmed bin Ebü’l-Havârî, aslen Kûfeli olup, 780 (H.164)’de doğdu. Şam’da yaşadı. 844 (H.230) senesinde vefât etti.
Bu mübarek zat, Ebû Süleymân Dârânî hazretlerinin talebesidir. Ona talebe olduğunda, kendisine hiçbir zaman muhalefet etmeyeceğine söz vermişti. Gerçekten de ne emredilirse aynen yerine getiriyordu...
Tükürüğüyle yanan müşrik Ukbe bin Ebi Muayt
Meşhurların Son Sözleri
Cumartesi, 26 Temmuz 2008
Ukbe bin Ebi Muayt, Mekke müşriklerinden olup, kötü niyetli olmayan bir adamdı. Resulullahla her karşılaştığında saygıyla bakar, iyi münasebetini bozmamaya gayret ederdi. Hatta uzun yolculuktan döndüğünde Mekke’de yemek yedirmeyi âdet edinmişti... Yine böyle bir yolculuktan dönmüş, vereceği yemeğe Resulullahı da davet etmişti. Resulullah efendimiz, onun bu davetine şöyle karşılık verdi:
- Ukbe, davetine gelirim ama yemeğini yemem. Yemeğinden yemem için seni yaratan Allah’ı inkâr etmemeni, O’nun Resulü’ne de şehadet etmeni beklerim. Senin gibi iyi niyetli bir insan küfürde ısrar etmemeli artık.
Ukbe bu teklife çok da direnmedi. Şehadet kelimesini söyleyiverdi. Efendimiz sevinmişti... Ancak, ne var ki, Ukbe’nin Mekke’de putperest dostları da vardı. Haber bir anda onlara da ulaştı. Onların içinde Übey bin Halef katı bir müşrikti. Hemen gelip arkadaşını suçlayıcı sorular sormaya başladı:
Bir gönül sultanı Behâeddîn Zekeriyyâ
Meşhurların Son Sözleri
Cuma, 25 Temmuz 2008
Hindistan’da yetişen Allah adamlarından Hâce Behâeddîn (Muhammed bin Kutbüddîn) iyilik, lütuf, ikrâm ve ihsân sâhibi, eli açık, cömert bir zât idi. Misâfiri çok sever, çok ikrâmlarda bulunurdu. Onun zenginliği, fakirlerden ve zenginlerden bâzıları arasında çeşitli dedikodulara yol açtı...