Bu sayfayı yazdır

Kerim Ağanın hazin sonu!..

Sultan İbrahim Han, İstanbul’da doğdu. Uzun boylu, kuvvetli vücutlu ve kumral sakallı idi. Annesi Kösem Sultan onun iyi yetişmesi için çok gayret göstermişti. Devrinde yaşayan bazı kindarların dediği gibi “deli” değil “velî” bir sultandı...
Kardeşi Dördüncü Murad Han’ın vefatı üzerine 1640’ta tahta çıktığı gün şöyle dua etmişti: “Elhamdülillah. Ya Rabbi! Benim gibi zaif kulunu bu makama lâyık gördün. Ya Rab! Saltanat günlerimde milletimin halini hoş eyle ve birbirimizden hoşnut kıl!”
Sultan İbrahim Han, tahta çıktıktan sekiz sene sonra Edirne’ye gitmişti. Tellala şöyle bağırttı:
-Padişah fermanıdır. Duyduk duymadık demeyin... Yarın ayak divanı olacaktır. Kimin kimden şikâyeti varsa gelsin, padişah efendimize söylesin. Duyduk duymadık demeyin...

“BENİM ŞİKAYETİM VAR!”
Ertesi gün ayak divanı oldu ve padişah halkın karşısına çıktı. Kalabalığa: “Ben dâhil kimseden şikâyetiniz var mı?” diye sordu. Halktan biri ileri çıktı. Padişahı selamladıktan sonra; “Padişahım, benim şikâyetim vardır” deyince Sultan: “Söyle de istişare edelim. Şikâyetinde haklıysan haksızı adalete teslim edelim” dedi. O adam “Padişahım, Kerim Ağa denilen adam bana zulmetti. Malımı mülkümü alıp, çoluğum çocuğumla sokaklara attı. Memleketin varlıklı ailelerindenken, en varlıksızı oldum.
Bir lokmaya muhtaç hale geldim. Sözümü doğrulayacak şahitlerim vardır” diyerek başına gelenleri anlattı.

“PADİŞAHIM BEN YENİÇERİYİM!”
Padişah, şahitleri de dinledikten sonra Kerim Ağa’yı buldurup getirtti ve ona;
“Ağa! Hakkında şikâyet var. Eşkıyalığa bulaşıp mazlumları soyar, mallarını alarak sokaklara atarmışsın. Doğru mudur?” diye sordu. Ağa özür dileyeceği yerde, ileri geri konuşmaya başladı. Padişahın kendisine bir şey yapamayacağını sanıyordu. Çünkü yandaşlarına; özellikle de yeniçeri olmasına güveniyordu...
-Padişahım ben yeniçeriyim, diye yüksek sesle cevap verdi. Sultan İbrahim, bu densizliğe tahammül edemedi ve tahtından kalkıp adamın yakasından tuttuğu gibi havalandırdı “Bre densiz! Sen yeniçeriysen ben de Padişahım” diyerek yere çarptı.
Ağa’yı hemen adalete teslim etti ve mahkeme; mazlumun hakkını alarak ona da en ağır cezayı verdi...

Toplam Görüntülenme: 1455

Yayın tarihi: Salı, 26 Ağustos 2008