Cömertler cömerdi Haris bin Hişam
Meşhurların Son Sözleri
Pazar, 04 Ocak 2009
Haris bin Hişam (radıyallahü anh), Kureyş’in ileri gelenlerinden olup, meşhur müşrik Ebu Cehil’in kardeşiydi. İslamiyet’e çok geç dahil olmuş, Bedir ve Uhud savaşlarında müşriklerin yanında yer alarak Müslümanlara karşı savaşmıştır. Ebu Cehil gibi birinin kardeşi olmasına rağmen düşmanlıkta onun kadar ileri gitmemiştir. Mekke’nin fethinden sonra iman etmiştir...
Neccârzâde Mustafa Efendi
Meşhurların Son Sözleri
Cuma, 02 Ocak 2009
Anadolu’da yetişen büyük velîlerden olan Neccârzâde, doğmadan önce babası İbrâhim Efendiye rüyâsında bir zât; “Allahü teâlâ sana sâlih bir evlâd verecek. Bu evlâdın âlim ve ârif bir zât olacak. Çok evliyâ ve sâlih Müslüman yetiştirecektir. Doğduğu zaman ismini Mustafa koyunuz ve iyi yetişmesi için çok gayret ediniz” demişti. Bunun üzerine o doğunca babası ismini Mustafa koydu.
Bağdâdîzâde Hasan Çelebi
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 01 Ocak 2009
Osmanlı âlimlerinden olan Bağdâdîzâde Hasan Çelebi, önce Dimetoka’da bulunan Abdülvâsi’ Efendi Medresesi müderrisliğine ta’yin oldu. Daha sonra İnegöl Medresesi’ne, Pîri Paşa Medresesi’ne müderris olup, 955 (m. 1548) senesinde İznik Orhâniye Medresesi’nde, 962 (m. 1554) senesinde Edirne’deki Üç Şerefeli Medrese’de, 967 (m. 1559) senesinde Sahn-ı semân Medresesi’nde müderris olarak vazîfe yaptı. 967 (m. 1559) senesi sonlarına doğru Manisa müftîliğine ta’yin edildi. 970 (m. 1562) senesinde, Şehzâde Sultan Üçüncü Murâd’ın isteği üzerine bu vazîfeden alındı ve emekli oldu.
Bir derviş gâzi Dursun Fakîh
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 01 Ocak 2009
Aslen Karamanlı olan Dursun (Tursun) Fakîh hazretleri, aynı zamanda hocası Edebâlî hazretlerinin hemşehrîsidir. Bu mübarek zat, tasavvufta yüksek derecelere ulaşmıştı. Osman Bey zamanında, gazâ ve fetihlere iştirâk eder, gâzîlere imâmlık yapar vaaz ve nasîhatlerde bulunurdu.
Baba ile oğulun şehitlik kur'ası!..
Meşhurların Son Sözleri
Çarşamba, 31 Aralık 2008
Süleyman bin Bilâl hazretleri hadis âlimlerindendir. Doğum ve vefat tarihleri bilinmemektedir. Rivayet ettiği hadis-i şerifler “Kütüb-i sitte”de yer almaktadır... İmam Cafer-i Sadık’ın talebesidir. Kendisi de Abdullah bin Mübarek’in hocasıdır... Süleyman bin Bilâl hazretleri anlatıyor:
Beni en hayırlıyla baş başa bırak!..
Meşhurların Son Sözleri
Salı, 30 Aralık 2008
Rufâî Tarikatı’nın kurucusu, piri, büyük mutasavvıf Seyyid Ahmed er-Rufâi hazretleri, (1118-1182) yılları arasında yaşamıştır. Seyyiddir, yani Hazret-i Hüseyin’in soyundandır. Hikmetli sözleri çoktur. Buyurdu ki:
O oynadığın eller kefenin olsun!..
Meşhurların Son Sözleri
Pazartesi, 29 Aralık 2008
Ebü’l-Berekât Hakkârî hazretleri, Doğu Anadolu evliyâsının büyüklerindendir. Miladi 12. ve hicri 6. asrın sonlarında Hakkâri’de vefât etti. Laliş köyünde amcasının inşâ ettirdiği ve kendisinin medfûn olduğu zaviyeye defnedildi... Çok kerametleri görülmüştür...
Bir garip çocuk ve Tâvûs bin Keysân
Meşhurların Son Sözleri
Pazar, 28 Aralık 2008
Tâvûs bin Keysân hazretleri, Tâbiînin büyüklerindendir. Aslen İranlıdır. Duâsı kabûl olan zâtlardandı. O derece cesur ve kuvvetli kalbe sâhipti ki, öldürüleceğini bilse bile gayrimeşrû bir işi aslâ yapmaz ve dalkavukluğa kaçacak bir sözü hiç kullanmazdı. Hikmetli sözleri çoktur. Buyurdu ki:
Yetmiş Heraklius olsa aldırmam!..
Meşhurların Son Sözleri
Cumartesi, 27 Aralık 2008
Dün bir nebze bahsettiğimiz gibi, Eshâb-ı kirâmdan Dırar ibni Ezver radıyallahu anh, Bizans’a esir düşmüştü. Ancak, O Heraklius’un karşısında eğilmedi. Daha gür imanla İslam’ı savundu... Bizans İmparatoru Heraklius, Müslümanlar karşısında üst üste alınan hezimetlerden dolayı çok üzgündü. Dırar ve arkadaşlarının esir alındığını işitince çok sevindi. Derhal getirilmesini emretti.
Dırar ibni Ezver radıyallahü anh
Meşhurların Son Sözleri
Cuma, 26 Aralık 2008
Dırar ibni Ezver radıyallahü anh Esedoğullarının en zenginlerindendi. Babası “eğri boyunlu” anlamına gelen Ezver lakabıyla tanındığı için o da Dırar ibni Ezver diye şöhret buldu. Asıl adı Dırar ibni Malik ibni Evs el-Esedi’dir. 630 m. senesinde kabilesinden bir heyetle Medine’ye geldi. Resulullah sallallahü aleyhi vesellem efendimizin huzurunda “Lamiyye” kasidesini okudu.