Hükümdar bağda bardak masada!..

Meşhurların Son Sözleri

Cumartesi, 07 Şubat 2009

Eski Yemen hükümdarlarından zalim birisi varmış. Zevk ve sefa içinde yaşarmış. Bu zalim hükümdar bir gün, yeni yaptırdığı bir bağa asma diktiriyormuş. İşlerin bir an önce bitmesini sağlamak için de kölelerini hiç dinlendirmeden çalıştırıyormuş...

Devamını oku...

Filistinli âlim Makdîsî

Meşhurların Son Sözleri

Cuma, 06 Şubat 2009

Buyurdu ki: “Şehvet, sultânları köle yapar. (Çünkü, kişi sevdiğinin kölesidir.) Sabır da köleyi sultan yapar. (Çünkü
köle, sabretmek sûretiyle muradına kavuşur...)”


Makdîsî hazretleri, Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 819 (m. 1416) senesinde, Filistin’de doğdu. 888 (m. 1483) senesi Safer ayının onbirinde Kâhire’de vefât etti...

Devamını oku...

Harran'dan yükselen nur Fahrüddîn İbni Teymiyye

Meşhurların Son Sözleri

Perşembe, 05 Şubat 2009

Fahrüddîn İbni Teymiyye, fıkıh, tefsîr, hadîs, kırâat, lügat âlimlerinin büyüklerindendir. 542 (m. 1147) senesinde Urfa’nın Harran ilçesinde doğdu. 621 (m. 1224) senesi safer ayının 10. gününe rastlayan Perşembe günü ikindiden sonra orada vefât etti.

Devamını oku...

Fen ve din âlimi Abdülmümin

Meşhurların Son Sözleri

Çarşamba, 04 Şubat 2009

Buyurdu ki: “Kalbin tam bir ihlâs ile (Lâ ilâhe illallah) diyerek bir defâ Allahü teâlâya yönelmesi, gâfil olarak yapılan yer dolusu ibâdetten hayırlıdır...”

Abdülmü’min el-Bağdâdî, hadîs, fıkıh ve fen âlimidir. 658 (m. 1260) senesi Cemâzil-âhır ayının onyedisinde Bağdad’da doğdu. 739 (m. 1338) senesi Safer ayının onunda Bağdad’da vefât etti... Pekçok âlimle görüşen bu mübarek zat, fazilet sahibi olup, “İmam”lık makamına yükseldi. Güzel ahlâk sahibi idi. Buyurdu ki:

Devamını oku...

Evliyâ, toprağı altın yapar!..

Meşhurların Son Sözleri

Salı, 03 Şubat 2009

Abdülehad Nûrî Efendi, İstanbul’da yetişen evliyânın büyüklerindendir. 1002 (m. 1593) senesinde Sivas’ta doğdu. 1061 (m. 1651) senesi Safer ayının ilk cuma günü, ikindi vaktine yakın vefât etti. Ertesi gün öğle namazından sonra, Azîz-zâde Şeyh Abdülbâkî tarafından cenâze namazı kıldırıldı. Sonra Eyüb Nişancasındaki dergâhına defnedildi...

Devamını oku...

Anadolu âlimlerinin reîsi Mustafa bin Ebüssüûd

Meşhurların Son Sözleri

Pazartesi, 02 Şubat 2009

Mustafa Efendi, Osmanlı Devleti’nde yetişen âlimlerdendir. Şeyhülislâm Ebüssü’ûd Efendi’nin oğludur. 965 (m. 1557) senesinde doğdu. 1008 (m. 1599) senesi Safer ayında İstanbul’da vefât etti. Eyyûb semtinde, muhterem pederi Ebüssü’ûd Efendi’nin yanına defnedildi...

Devamını oku...

Şâfiî fıkıh âlimi Ebû Bekr Süyûtî

Meşhurların Son Sözleri

Pazar, 01 Şubat 2009

Ebû Bekr Süyûtî, Şâfiî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. Celâleddîn Abdürrahmân-ı Süyûtî’nin babasıdır. Asıl ismi belli olmayıp, “Ebû Bekr” künyesi ile tanınırdı. Lakabı “Kemâleddîn”, künyesi ise “Ebü’l-Menâkıb” idi. “Süyûtî” nisbeti ile meşhûr oldu. Takrîben 804 (m. 1401) senesi Zilka’de ayında Süyût beldesinde dünyâya geldi ve orada yetişti. Fıkıh, usûl, kelâm, nahiv, sarf, me’ânî, beyân, ferâiz, hesâb, mantık ve vesâik (vesîkalar) ilimlerinde derin bilgiye sâhipti.

Devamını oku...

Allahü teâlâ seni görüyor!

Meşhurların Son Sözleri

Cumartesi, 31 Ocak 2009

Bişr-i Hafî hazretleri evliyanın büyüklerindendir. Genç iken tövbekâr olmuştur. Ayakkabı giymediği için kendisine “Hafî” (yalınayak) denilmiştir. Ebû Nasr et-Temmâr şöyle anlatır:

Devamını oku...

Ziraatçı velî Ahmed Satîha

Meşhurların Son Sözleri

Cuma, 30 Ocak 2009

Ahmed Satîha, Abdülvehhâb-ı Şa’rânî hazretlerinin talebesidir. 942 (m. 1535) senesinde Mısır’da vefât etti. Devlet memûrlan ve vâliler de dâhil, herkes tarafından sevilip sayılan, hürmet edilen, onların yanında kadr-ü kıymeti bilinen bir zât idi...

Devamını oku...

Fakir babası İbn-i Münîr

Meşhurların Son Sözleri

Çarşamba, 28 Ocak 2009

İbn-ül-Münîr hazretleri, üstübeç, zercâr (bakır sülfat) gibi maddeler ve ıtriyat (güzel kokular) yapıp satardı. O, tam bir “Fakir babası”ydı. Her gün Ba’lebek çarşısında bu hazırladıkları şeyleri satar, kazandıklarını fakirlere, muhtaçlara verirdi. Mescidleri imâr eder, dünyalık bir malı bulunmayarak vefât eden, garîb ve fakir kimselerin kefenleme masraflarını karşılardı...

Devamını oku...