Cömertler cömerdi Haris bin Hişam

Haris bin Hişam (radıyallahü anh), Kureyş’in ileri gelenlerinden olup, meşhur müşrik Ebu Cehil’in kardeşiydi. İslamiyet’e çok geç dahil olmuş, Bedir ve Uhud savaşlarında müşriklerin yanında yer alarak Müslümanlara karşı savaşmıştır. Ebu Cehil gibi birinin kardeşi olmasına rağmen düşmanlıkta onun kadar ileri gitmemiştir. Mekke’nin fethinden sonra iman etmiştir...

HEM SEVİNDİLER HEM ÜZÜLDÜLER!..
Peygamber Efendimiz, zaman zaman bazı insanların iman etmeleri için Cenab-ı Hakk’a niyazda bulunurdu. Dua ve niyazda bulunduğu kişilerden biri de Haris idi. Çünkü, bu insan; çevresinde iyiliği, dürüstlüğü ve cömertliği ile tanınmaktaydı...
Haris (radıyallahü anh), İslamiyet’i kabul ettikten sonra çok samimi bir şekilde İslam’a sarıldı ve kısa zamanda Sahabenin ileri gelenleri arasına yükseldi. Müslüman olduktan sonra Mekke’den ayrılmayıp burada oturmaya devam etti...
Ebû Nevfel bin Ebî Akrab Ebû Amr (radıyallahü anh) anlattı:
“Haris bin Hişâm (radıyallahü anh) cihad için Mekke’den çıktığında, Mekke’de bulunan Müslümanlar da kendisi ile beraber çıkıp, Bathâ denilen yere kadar uğurladılar. Cihâda gittiği için seviniyorlar, kendisinden ayrılacakları için de çok üzülüyorlardı. Birlikte olan bu sevinç ve üzüntü için gözyaşı döküyorlardı. Müslümanların bu hâlini gören Hazreti Haris, ayrılırken onlara hitaben şöyle buyurdu:
-Ey Müslümanlar! Allahü teâlâya yemîn ederim ki, sizden ve Mekke’den ayrılmama sebep, Allah yolunda cihâd etmek niyetidir. Sizden usandığım veya memleketinizi beğenmeyip başka memleketleri arzu ettiğim için değildir.

“MEKKE DAĞLARI ALTIN OLSA...”
Ey insanlar! İslâmiyet geldi. Birçok insanlar, hemen kabul ettiler. Başkalarının da bu saadete kavuşmalarını istediler. İnsanların Müslüman olmalarına mâni olmaya çalışan zâlimler ile cihâda çıktılar. Allahü teâlâya yemîn ederim ki, Mekke dağları altın olsa ve bu altınlar bir kişiye âit olup o kişi bunların hepsini Allah yolunda harcasa, o ilk Müslümanların o şerefli günlerinden birinde bile kavuştukları fazîlete kavuşamaz. Her ne kadar üstünlük ve fazîlette onlar bizi geçtilerse de ve bizim onlara ulaşmamız mümkün değilse de, onlara yaklaşmak için çok çalışmalıyız. Allahü teâlâdan korkan herkes böyle yapsın...
Haris (radıyallahü anh) bunları söyledikten sonra eşyasını ve maiyetini yanına alarak Şam’a doğru yoluna devam etti. Katıldığı o muharebede şehîd oldu.”

Toplam Görüntülenme: 1440

Yayın tarihi: Pazar, 04 Ocak 2009

Bunları okudunuz mu?