Yûsuf Bahri Efendi

Yûsuf Bahri Efendi, Vezirköprü’de doğdu. Tahsil hayâtına Samsun Sıbyan Mektebinde başladı. Sonra Amasya’ya giderek, buradaki medresede ilim öğrendi. İlim tahsiline devâm etmek için İstanbul’a gitti. Pâdişâhın kâtiplerinden Süleymân Feyzi Paşa, Çorum’da yaptırdığı medreseye Yûsuf Bahri Efendiyi müderris tâyin etti. Ömrünün sonuna kadar bu medresede talebe yetiştirdi ve 1825 (H.1241) senesinde Çorum’da vefât etti. 

Yûsuf Bahri Efendi bir sohbetinde buyurdu ki: 

“Âlemin sonsuz olamayacağını anlattığımız gibi düşünürsek, değişmeyen yaratıcının kadîm olması, sonsuz var olması lâzımdır. Bunun için, hiç değişmeyen sonsuz var olan bir yaratıcı vardır. Bu hiç değişmeyen bir yaratıcının ismi ‘Allah’tır. Allahü teâlâ, kendini tanıtmak için, insanlara Peygamberler göndermişdir. Son ve en üstün Peygamberi olan Muhammed aleyhisselâmın hayâtını, üstünlüklerini, doğru yazılmış kitaplardan okuyan anlayışlı ve insâflı bir kimse, Allahü teâlânın var olduğunu ve Muhammed aleyhisselâmın Onun Peygamberi olduğunu hemen anlar. Seve seve Müslümân olur. Allahü teâlânın var olduğuna, bir olduğuna ve Muhammed aleyhisselâmın Onun Peygamberi olduğuna ve Peygamberlerinin en üstünü olduğuna ve bunun her sözünün doğru, faydalı olduğuna inanmaya (Îmân etmek) ve (Müslümân olmak) denir. Böyle inanan kimseye (Mü’min) ve (Müslümân) denir. Muhammed aleyhisselâmın sözlerine (Hadîs-i şerîf) denir. Kur’ân-ı kerîmde ve hadîs-i şerîflerde açık olarak bildirilenlerden birine bile inanmayana (Kâfir) denir. Asılları Hak teâlânın kelâmı olan ve sonradan değiştirilip, birer târîh kitâbı hâline çevrilmiş bulunan, Tevrât, Zebûr ve İncîl’i, Allah kelâmı zanneden kâfirlere (Ehl-i kitap), kitaplı kâfir denir...” 

Yûsuf Bahri Efendi, vefatından kısa bir zaman önce bir talebesine buyurdu ki: 

YİRMİBEŞ İSTİGFAR OKUYAN... 

Hadîs-i şerîfte, (Bir kimse, mü’minler için, her gün yirmibeş kere, istigfâr okursa, Allahü teâlâ, bu kimsenin kalbinden gıl ve hasedi çıkarır. İsmi, Ebdâl isimleri arasına yazılır. Ona, bütün mü’minler adedince, sevâb yazılır. Kıyâmet günü, bütün mü’minler: Yâ Rabbî, bu kulun bizim için, istigfâr okurdu. Sen de onu affeyle! derler) buyuruldu. [“Gıl”, hile demektir. “Ebdâl”, evliyâdan bir sınıfın ismidir.] 

Her gün (Allahümmagfir lî ve li-vâlideyye ve lil-mü’minîne vel-mü’minât vel-müslimîne vel-müslimât el-ahyâ-i minhüm vel-emvât bi-rahmetike yâ Erhamerrâhimîn) okumalıdır. 

Toplam Görüntülenme: 769

Yayın tarihi: Pazar, 02 Eylül 2012

Bunları okudunuz mu?