Ali Müttekî el-Hindî
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 06 Temmuz 2006
Ali Müttekî hazretlerinin tam adı “Ali bin Abdülmelik Hüsâmeddîn bin Kâdı Hân el-Kâdirî eş-Şâzilî”dir. Lakabı, “Alâüddîn”dir. Müttekî diye meşhûrdur.
Bu mübarek zat 1566 (H.974) senesinde Hindistan’dan Mekke-i mükerremeye gitti. Sıhhati yerinde idi. Kendisini ziyârete gelenlere buyurdu ki:
-Şöyle bir kimse düşünün: Ölümü tatmış, ölümden sonraki şeyleri, başa gelecekleri görmüş, sonra Allahü teâlâ tekrar onu ikinci defâ dünyâya göndermeyi dilemiş ve göndermiş. Böyle bir kimse hiç ölümden gâfil olur mu? Ölümü hiç unutur mu? İşte bu fakîr de o kimse gibi ölümden gâfil ve unutmuş değilim...
Abdullah bin Abdülaziz
Meşhurların Son Sözleri
Çarşamba, 05 Temmuz 2006
Abdullah bin Abdülaziz, Hicaz’ın en büyük hadis âlimlerindendir. “Ömerî” ismiyle de tanınmıştır. 800 (H.184) senesinde Medîne-i münevverede vefât etti. Babasından ve diğer âlimlerden hadîs-i şerîf rivâyet etti. Kendisinden ise Süleymân bin Muhammed bin Yahyâ bin Urve bin Zübeyr, İbn-i Uyeyne, İbn-i Mübârek, Mûsâ bin İbrâhim gibi âlimler hadîs-i şerîf bildirmişlerdir. Rivayet ettiği Hadis-i şerifler, başta Kütüb-i Sitte olmak üzere, birçok hadis kitaplarında yer aldı. Bilhassa İmam-ı Nesai onun rivayetlerini çok makbul tutardı...
Abdülehad Nûrî
Meşhurların Son Sözleri
Pazar, 02 Temmuz 2006
Abdülehad Nûrî Efendi çocukluk yıllarını Sivas’ta geçirdi. İlk tahsile Kur’an-ı kerim okuyarak burada başladı. Daha üç yaşında iken dedesinin kardeşi olan Şemseddin-i Sivâsî hazretleri onun ileride büyük bir şahsiyet olacağını haber verdi.
Küçük yaşta babasını kaybeden Abdülehad Nûrî hazretlerini, Sultan III. Mehmed’in daveti üzerine İstanbul’a giden dayısı, hocası ve mürşidi Abdülmecid Sivasî himayesine alır. Annesi Safâ Hatun ve kardeşi Abdüssamed Efendi ve Kâmil Ağa ile birlikte İstanbul’a götürür.
Ebû Bekr Vâsıtî
Meşhurların Son Sözleri
Cumartesi, 01 Temmuz 2006
Ebû Bekr Vâsıtî, Maveraünnehir âlimlerindendir. Aslen Fergânelidir. Doğum târihi bilinmemektedir. Gençliğini Irak’ta geçirdi. Sonra Horasan beldelerinden Merv’e yerleşti. 932’de vefât etti. Merv şehrindeki türbesi ziyâret edilmektedir. Evliyânın büyüğü Cüneyd-i Bağdâdî ve Ebü’l-Hüseyin Nûrî hazretlerinin sohbetlerinde yetişti. Birçok velî ile görüştü. Sözleri çok derin mânâlar taşırdı.
Muhammed bin Münkedir
Meşhurların Son Sözleri
Cuma, 30 Haziran 2006
Muhammed bin Münkedir hazretleri kıraat ilminde otorite kabul edilen bir âlimdir. Kendisine “Reis-ül-Kurra” denilirdi. Birçok hadis-i şerif rivayet etmişti. Ravileriyle birlikte yüzbin hadis-i şerifi ezberleyerek “Hafız” makamına ulaştı. Kendisinden bir hadis-i şerif sorulduğunda ağlayarak cevap verirdi. Fıkıh ilminde de büyük bir dereceye çıkmıştı.
Muhammed bin Münkedir hazretleri, çeşit çeşit kumaş satardı. Kimisinin metresi beş altın, kimisinin, on altın idi...
İbrahim bin Edhem
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 29 Haziran 2006
İbrahim bin Edhem’in babası Belh Padişahı idi. Kendisi Şehzade olup tahtta oturur, avlanmayı severdi. Bir gece tahtı üzerinde uyuya kalmıştı. Gece bir gürültü ile uyandı. Tavanda birisi vardı.
-Kim o? diye seslendi. Tavandaki;
-Devemi kaybettim, onu arıyorum, dedi.
-Hey şaşkın, damda deve mi aranır?
Damdaki kimse şöyle seslendi:
İbn-ül-Lebbân
Meşhurların Son Sözleri
Çarşamba, 28 Haziran 2006
Âriflerin ve evliyânın büyüklerinden ve meşhûrlarından olan Yâkût-i Arşî hazretleri Ebü’l-Abbâs-ı Mürsî hazretlerinin talebelerinin büyüğü olup, Habeşistanlıdır. 1307 (H. 707) senesinde Mısır’da İskenderiyye şehrinde vefât etti. Yâkût-i Arşî, insanlara olduğu gibi, hayvanlara karşı da çok merhamet sâhibi bir zât idi...
Abbâdî
Meşhurların Son Sözleri
Salı, 27 Haziran 2006
Abbâdî, Meşhûr tasavvuf âlimlerindendir. İsmi Muzaffer bin Erdeşir bin Ebî Mensur el-Mervezî’dir. Merv şehrinin bir köyüne nisbetle “Abbâdî” diye meşhur olmuştur. Künyesi Ebû Mansur, lakabı Kutbüddîn’dir... 1098 (H.491)’de Merv şehrinde doğdu. 1152 (H. 547) senesinde Huzistan’da, Asker Mükrem denilen yerde vefât etti. Sonradan Bağdâd’a nakledildi. Cüneyd-i Bağdâdî hazretlerinin kabrinin bulunduğu Şunîziyye kabristanına defn edildi...
Ebû Hafs-ı Haddâd
Meşhurların Son Sözleri
Pazar, 25 Haziran 2006
Ebû Hafs-ı Haddâd hazretleri, her gün kazandığı bir altını kimsesiz ve yoksullara dağıtır, geceleri dul kadınların kapısına yiyecek bırakırdı. Kendisi akşam namazında borç alır, bununla orucunu açardı. Öyle zaman olurdu ki, pınarda kalan sebzeleri toplar, bunları temizler, pişirir ve yerdi.
Ebû Hafs-ı Haddâd, Ubeydullah bin Mehdî Ebyurdî ve Ali en-Nasrabâdî’nin sohbetinde bulunup, feyz aldı. Ahmed bin Hadreveyh el-Belhî ile arkadaşlık etti. Bağdât’ta Cüneyd-i Bağdâdî hazretleri ile görüştü. Şah ibni Şücâ el-Kirmânî ve Ebû Osmân Saîd bin İsmâil talebelerinin önde gelenlerindendir...
Nigâr Hanım
Meşhurların Son Sözleri
Cumartesi, 24 Haziran 2006
Nigâr Hanım’ın annesi Emina Rifati Hanım, Keçecizade Fuat Paşa’nın mühürdarı İzmirli Nuri Bey’in kızıdır. Şaire Nigar Hanım’ın tanımıyla “bir ehl-i seyfü kalem” olan Adolf Farkaş, Müslüman olduktan sonra Osman Nihali ismini alır. Osman Paşa, kimilerine göre sekiz dil bilen, müzisyen ve ressamdır. Nigâr Hanım’la babası arasında çok güçlü bir sevgi bağı vardı ve Nigâr Hanım’ın kültürünü, dünyasını da belirleyen babası olmuştur.
Osman Paşa’nın en yakın arkadaşlarından, Nigâr Hanım üzerinde de etkisi olmuş kişilerden birisi Recaizade Mahmut Ekrem’dir.