Hadis ve fıkıh âlimi Abdullah el-Makdisî

Meşhurların Son Sözleri

Çarşamba, 26 Ağustos 2009

Buyurdu ki: “Günâhları küçük görmekten daha zararlı bir şey yoktur. Günâhların küçüklüğünü değil de, kimin koyduğu yasakları çiğnemekte olduğunu düşünüp, hayâ etmelidir.”

Abdullah bin Abdülganî el-Makdisî, evliyânın büyüklerinden, hadis ve Hanbelî mezhebi fıkıh âlimidir. 1185 (H.581) senesi şevvâl ayında doğdu. 1232 (H.629) senesinin ramazan ayında Şam’da vefât etti... Kıymetli sohbetleri ve nasihatleri vardır. Buyurdu ki:

Devamını oku...

Fıkıh ve kırâat âlimi Muhammed el-Mürşidî

Meşhurların Son Sözleri

Salı, 25 Ağustos 2009

Muhammed el-Mürşidî, evliyânın büyüklerinden, fıkıh ve kırâat âlimidir. 738 (m. 1337) senesi ramazân-ı şerîf ayında Münye’de vefât etti...

Ebû Abdullah el-Mürşidî, çok kerâmeti görülen velîlerdendir. Münye’deki Benî Mürşid dergâhına çekilip, orada ibâdetle meşgûl oldu. Ziyâretine gelenlere bizzat hizmet edip, yemek ikrâm ederdi. Gelen az olsun, çok olsun, kimin hâtırından hangi yemek geçti ise getirip önlerine koyardı...

Devamını oku...

Fıkıh ve hadîs âlimi Muhammed Zerkânî

Meşhurların Son Sözleri

Pazartesi, 24 Ağustos 2009

Mısırlı âlim Muhammed Zerkânî, fıkıh, hadîs ve Arabî ilimlerde üstün bir dereceye yükseldi. Bütün hocalarından icâzet (diploma) aldı. Ebi’l-İkrâm bin Vefî’den tasavvuf yolunu öğrendi. Ezher Üniversitesi’nde ders okuttu...
Zerkânî’nin Şerh-ül-Mevâhib adlı eserinde buyuruyor ki:

Devamını oku...

Son Sahâbe Ebüttufeyl

Meşhurların Son Sözleri

Pazar, 23 Ağustos 2009

Ebüttufeyl Âmir bin Vâsile, Eshâb-ı kirâmdan Kinâne kabilesinin şâirlerinden ve ileri gelenlerindendir. Uhud Savaşının olduğu sene dünyâya geldi. Küçük yaşta Resûlullahı gördü. Peygamber efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) vefâtından sonra Kûfe’ye gitti...

Devamını oku...

Onun hastalığı ilaç kabul etmez

Meşhurların Son Sözleri

Cuma, 21 Ağustos 2009

Nakledilir ki, Timûr Hân Semerkand’a yerleşince, Emîr Külâl (Gilâl) hazretlerine haber gönderip, “Bizim Buhârâ’ya gelmemize müsâade ederler mi? Şâyet izin verilmezse; kendilerinin Semerkand’a teşrîf etmelerini arzu ediyoruz, nasıl buyururlarsa öyle yapalım” dedi...

Devamını oku...

Gece olan şeyler gündüz anlatılmaz!

Meşhurların Son Sözleri

Perşembe, 20 Ağustos 2009

Salih bir zat, İmam-ı Rabbanî’yi ziyarete gider. Serhend’de birine misafir olur. Ancak ev sahibi, İmam-ı Rabbanî’yi hiç sevmeyen biridir!..

İmam-ı Ahmed Rabbani hazretleri, Hindistan’da yetişen en büyük velî ve âlimdir. Ariflerin ışığı, velilerin önderi, İslam’ın bekçisi, Müslümanların baş tacı, müceddid, müctehid ve İslam âlimlerinin gözbebeğidir. “Silsile-i aliyye”nin yirmi üçüncüsüdür. Hikmetli sözleri pek çoktur. Buyurdu ki:

Devamını oku...

Tertemiz bir imanla dünyadan ayrıldı!..

Meşhurların Son Sözleri

Çarşamba, 19 Ağustos 2009

Cafer-i Sadık hazretleri naklen şöyle rivayet etmiştir: Bir gün Resulullah Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) eshabıyla birlikte iki dağ arasındaki yoldan geçerken şöyle buyurdular: 
-Şimdi karşınıza, şeytanın kendisine üç gün yaklaşmadığı bir şahıs çıkacaktır...
Çok geçmeden derisi kemiklerine yapışan, gözleri çukura inen ve çok yeşillik yediğinden dolayı dudakları yeşil olan bir bedevi gözüktü. Yakına gelince: 
-Peygamber kimdir? diye sordu. Peygamber Efendimizi ona gösterdiklerinde, huzura gelerek: 
-Ya Resulallah! İslam’ı bana öğret! dedi. Peygamber Efendimiz buyurdular ki: 
-De ki: “Eşhedü en lâ ilahe illâllah ve eşhedü enne Muhammeden abdühu ve resulühu...” Bedevi bu şehadeti ikrar etti. Resulullah Efendimiz: 
-Beş vakit namazlarını kılmalısın; ramazan ayı orucunu tutmalısın! Bedevi: 
-Kabul ediyorum.

Devamını oku...

Hazreti Safiyye (radıyallahü anha)

Meşhurların Son Sözleri

Salı, 18 Ağustos 2009

Safiyye binti Hüvey, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) efendimizin hanımlarındandır. Hayber’in fethinde Müslüman olarak Peygamber efendimizin hanımı olmakla şereflendi. Medine’de h. 50 (m. 671) senesinde altmış yaşında vefât etti...

Devamını oku...

Ümmü Gülsüm (radıyallahü anhâ)

Meşhurların Son Sözleri

Pazartesi, 17 Ağustos 2009

Resûlullah efendimizin kızı Ümmü Gülsüm (radıyallahü anhâ) Risaletten önce doğdu. Ablası Rukayye ile ikiz gibiydiler. Cahiliye döneminde Ebû Leheb’in oğlu Uteybe ile nikahlanmıştı. Allahü teâlâ “Tebbet” sûresini nâzil buyurunca; Ebû Leheb oğullarına baskı yaptı ve “O’nun kızlarını boşayın!” dedi. Onlar da babalarının sözünü tuttu. Böylece habîbinin gülleri iman ve insanlıktan nasibi olmayan müşrik ellerden kurtulmuş oldu...

Devamını oku...

Hazreti Rukayye (radıyallahü anhâ)

Meşhurların Son Sözleri

Pazar, 16 Ağustos 2009

Peygamber efendimizin kızı hazre-ti Rukayye çok güzel idi. Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) efendimize, peygamberliği bildirilmeden önce Rukayye, Ebû Leheb’in oğlu Utbe’ye, Ümmü Gülsüm de Uteybe’ye nikâh edilmiş, fakat evlilik gerçekleşmemişti...

Devamını oku...