Bu sayfayı yazdır

Onun hastalığı ilaç kabul etmez

Nakledilir ki, Timûr Hân Semerkand’a yerleşince, Emîr Külâl (Gilâl) hazretlerine haber gönderip, “Bizim Buhârâ’ya gelmemize müsâade ederler mi? Şâyet izin verilmezse; kendilerinin Semerkand’a teşrîf etmelerini arzu ediyoruz, nasıl buyururlarsa öyle yapalım” dedi...

“ASLA ADALETTEN AYRILMASIN!”
Timûr Hân’ın bu arzusu üzerine, Emîr Külâl hazretleri ne gelmesini, ne gitmeyi kabûl edemeyeceğini ve kendilerine duâ etmekte olduğunu söyledi... Bunları Timûr Hân’a bildirmek için oğlu Emîr Ömer’i vazîfelendirdi ve şöyle dedi: “Ey oğlum! Emîr Timûr’a söyle! Eğer Allahü teâlânın râzı olduğu yolda yürümek istiyorsa, takvâdan ve adâletten aslâ ayrılmasın. Bunları kendisine şiâr edinsin ki, kıyâmet günü kurtulabilsin! Yine söyle ki, biz ve talebelerimiz, her zaman ona duâ etmekteyiz. Eğer dünyâya meylederse, bu durumların fâidesine kavuşamaz...” 
Emîr Külâl hazretlerinin oğlu Emîr Ömer, Semerkand’a gidip, Timûr Hân ile görüştü. Babasının söylediği şeyleri aynen bildirdi. Birkaç gün sonra da, Buhârâ’ya dönmek üzere Timûr Han’dan müsâade istedi. Ayrılırken, Timûr Han ona; “Buhârâ ve çevresini sizin emrinize bırakayım, ne olur kabûl edin” deyince, Emîr Ömer şöyle cevap verdi: “Babam sizin için şöyle buyurdu: Eğer, Allah adamı olan büyüklerin kalbinde bir yer kazanmak istiyorsa, takvâdan ve adâletten ayrılmasın. Kıyâmet günü Allahü teâlânın rahmetine kavuşmak bununla olur...”

AF DİLEMEK İSTİYORDU; ANCAK!..
Bir gün Emîr Külâl hazretleri, talebeleri ile birlikte Buhârâ’da bir câmiye gidiyorlardı. Yolda, bahçesinde çalışmakta olan bir kimse ve yanındaki çocuğu, onları görmüşlerdi. Çocuk, adama; “Bunlar kimdir?” diye sorunca, adam, Emîr Külâl’e ve talebelerine dil uzatıp, haklarında uygunsuz sözler söyledi. Adam bu sözleri söyleyince, Emîr Külâl buyurdu ki: “Abdülhâlık Goncdüvânî hazretleri buyurdu ki: “Kim evliyâya hakâret gözüyle bakarsa, iflah olmaz.” Emîr Külâl, sonra üzerinde durmayıp, câmiye gitti. Onlar gider gitmez, dil uzatan adam uyuz hastalığına tutuldu, rahatsızlandı. Tutulduğu hastalığa tahammül edemeyip, Emîr Külâl’in yanına götürülmesini istedi. Gidip yalvarmak, af dileyip hastalıktan kurtulmak istiyordu. Durum arz edilince; “Onun hastalığı ilâç kabûl etmez, çünkü o, oku yedi” buyurdu. Bunun üzerine adam, ayrılıp gitti. Daha evine varmadan, yolda düşüp öldü.

Toplam Görüntülenme: 1015

Yayın tarihi: Cuma, 21 Ağustos 2009