Yûsuf Bahri Efendi
Meşhurların Son Sözleri
Pazar, 02 Eylül 2012
Yûsuf Bahri Efendi, Vezirköprü’de doğdu. Tahsil hayâtına Samsun Sıbyan Mektebinde başladı. Sonra Amasya’ya giderek, buradaki medresede ilim öğrendi. İlim tahsiline devâm etmek için İstanbul’a gitti. Pâdişâhın kâtiplerinden Süleymân Feyzi Paşa, Çorum’da yaptırdığı medreseye Yûsuf Bahri Efendiyi müderris tâyin etti. Ömrünün sonuna kadar bu medresede talebe yetiştirdi ve 1825 (H.1241) senesinde Çorum’da vefât etti.
Yûsuf Bahri Efendi bir sohbetinde buyurdu ki:
Yâkût-i Arşî
Meşhurların Son Sözleri
Cumartesi, 01 Eylül 2012
Yâkût-i Arşî hazretleri, Ebü’l-Abbâs-ı Mürsî hazretlerinin talebelerinin büyüğü olup, Habeşistanlıdır. 1307 (H. 707) senesinde Mısır’da İskenderiyye şehrinde vefât etti. Vefatından kısa bir zaman önce, tâûndan (veba) ölen oğlu için buyurdu ki:
Veli Dede
Meşhurların Son Sözleri
Cuma, 31 Ağustos 2012
Veli Dede, Edirne evliyâsındandır. On altıncı yüzyılda yaşamıştır. Vefât ettiğinde, Sabuni Mahallesinde, Lari Câmii karşısındaki kendi adıyla anılan dergâhının bahçesine defnedilmiştir.
Veli Dede sohbetlerinde buyurdu ki:
Ukayl el-Münbecî
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 30 Ağustos 2012
Ukayl el-Münbecî hazretleri, Şam’ın büyük velîlerindendir. On ikinci asırda yaşadı. Suriye’de, Münbec denilen yerde medfûndur. Çok kerametleri görülmüştür.
Ukayl el-Münbecî, bir gün sefer hazırlığını yapıp evinden çıktığında, kendisini uğurlamak için bekleyen büyük bir topluluğu ve talebelerini gördü ve; “Bak senin için ayakta bekliyorlar” diye içinden geçirdi. Sonra da ağlamaya başlayıp şu meâldeki şiiri söyledi:
Tokatlı İshak Zencânî
Meşhurların Son Sözleri
Çarşamba, 29 Ağustos 2012
İshak Zencânî hazretleri, Tokatlı âlim ve velîlerindendir. On yedinci asırda yaşamıştır. Osmanlı sultanlarından Dördüncü Mehmed Han ve İkinci Süleymân Han devrini görmüştür.
İshak Zencânî hazretleri, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:
Muhammed Taflâtî
Meşhurların Son Sözleri
Salı, 28 Ağustos 2012
Taflâtî hazretleri, Hadîs ve Hanefî mezhebi fıkıh âlimidir. Fas taraflarında doğdu. 1777 (H.1191) senesinde Kudüs’te vefât etti.
Muhammed Taflâtî hazretleri, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:
Ebü’l Hüseyin Şirvânî
Meşhurların Son Sözleri
Pazartesi, 27 Ağustos 2012
Ebü’l Hüseyin Şirvânî hazretleri, Azerbaycan velîlerdendir. Şirvan’da doğdu. Onuncu asrın ortalarında vefât etti. İlim öğrenmek için çok yerleri dolaştı. Mısır’da yerleşti. Sonra Mekke-i mükerremeye gitti. Vefâtına kadar orada ikâmet etti. Ömrünün sonlarına doğru felç oldu. Eli ayağı tutmaz, ayağa kalkamazdı. Fakat, müezzinin namaz için ikâmet okumaya başladığı andan, namazını bitirdiği âna kadar olan zamanda ve sohbet esnâsında çok sağlam olur, hiçbir şeyi kalmazdı. Bu zamanlar hâricinde, yine felçli hâle dönerdi. Mekke-i mükerreme’de vefât etti. Vefât ettiğinde 124 yaşlarındaydı...
Muhlis Baba
Meşhurların Son Sözleri
Pazar, 26 Ağustos 2012
Muhlis Baba, Osmanlı Devletinin kuruluş devri velîlerindendir. Aslen Karamanlıdır. Osman Gâzi ile berâber birçok gazâlara katılmıştır. Kabri Bilecik’te, Şeyh Edebâli türbesindedir.
Bu mübarek zat, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:
Şeyh Hâlid Cezerî
Meşhurların Son Sözleri
Cumartesi, 25 Ağustos 2012
Şeyh Hâlid hazretleri, Cizre’de doğdu. 1839 (H.1255) senesinde vefât etti. Türbesi Şirnas’ın Basret köyünün karşısındaki kabristandadır. İlim tahsiline Cizre’de başladı. Sonra, Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin sohbetinde kemâle erdi. İnsanları irşad için icâzet aldı. Memleketine zâhir ve bâtın ilminde yetişmiş kıymetli bir âlim olarak döndü. Bir müddet Cizre’de insanlara dîni öğretmekle, vaaz ve nasihatle meşgul oldu.
Şâh Muhammed Çelebi
Meşhurların Son Sözleri
Cuma, 24 Ağustos 2012
Şâh Muhammed Çelebi, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî hazretlerinin neslindendir. Zamânının âlimlerinden aklî ve naklî ilimleri tahsîl etti. Kânûnî Sultan Süleymân, Nahcivân seferine çıkacağı zaman, Mihrimah Sultan Medresesine; “Bu medrese, Şâh Muhammed Çelebi’nin yeridir. Başkasına verilirse kapatır veya dergâh hâline getiririz” dedi ve Şâh Muhammed Çelebi’ye iltifât etti. Şâh Muhammed Çelebi, bu medresede ilim öğretip Kur’ân-ı kerîmin hakîkatlerini anlatmaya çalıştı. 1570 (H.978) senesinde İstanbul’da vefât etti. Âbid Çelebi Mescidi bahçesinde defnedildi. Vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki: