İmâmzâde Mehmed Efendi

İmâmzâde Mehmed Efendi, Kanunî Sultan Süleymân zamanında yaşamış âlim ve kadılardandır. 973 (m. 1565) senesinde İstanbul'da vefât etti. Bir vaazında buyurdu ki: 

Dinimizde inanılacak şeyleri, Cebrâil aleyhisselâmın suâline cevâb olarak Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle açıklamıştır: 

"Îmân; önce Allahü teâlânın bir olduğuna, eşi ve benzeri olmadığına inanmaktır, (İkincisi), O'nun meleklerine inanmaktır. (Üçüncüsü), Allahü teâlânın indirdiği kitaplarına inanmaktır. (Dördüncüsü), Allahü teâlânın Peygamberlerine inanmaktır. (Beşincisi), Ahıret gününe inanmaktır. (Altıncısı), Kadere, hayır ve şerlerin Allahü teâlâdan olduğuna inanmaktır." Kulun, bu imânın altı şartına inandığını açıkça dil ile ikrâr etmesi farzdır. Vakti gelince farzlarına, vâciblerine, sünnetlerine riâyet ederek ve hepsinin hakkını vererek beş vakit namaz kılmalıdır. Nisâb miktârı malı olanın şartlarına uygun olarak, vaktinde zekâtını vermesi farzdır. Ramazân-ı şerîf ayında oruç tutmanın ve gücü yetenin hacca gitmesinin farz olduğuna inanmalıdır. Bunların hepsine kalb ile inanan ve dili ile söyleyen kimseye mü'min denir. Mü'min, Allahü teâlânın fadlı ve keremi ile Cennete gider. 

Mü'min, günah işlemekle imândan çıkmaz. Kâfir, ihsân, iyilik etmekle küfürden kurtulmaz. Büyük günah işleyen mü'minlerin kıyâmetteki akıbeti Allahü teâlâya kalmıştır. Dilerse bir miktar azâb eder, dilerse azâbı tattırmadan affeder. Resûl-i ekrem efendimiz bir hadîs-i şerîfte "Kalbinde zerre kadar îmân olan Cehennemden kurtulur" buyurdu. İmânın zerre kadarı, dindeki yakînin en aşağı derecede olmasıdır. Dindeki, imândaki yakin, onun parlaklığıdır. Kalbinde zerre kadar imânı olan, hâlis bir niyetle Allahü teâlâdan korkarak günahlardan az bir zaman olsun uzaklaşabilen günahkâr mü'minler cezalarını çektikten sonra Cehennemden çıkacaklardır... 

Dinimizde bilinmesi gereken şeylerden birisi de Kalem'in din ve dünyâ işlerinden meydana gelecek yaş ve kuru her şeyi yazdığına inanmaktır. Allahü teâlâ, En'âm sûresi ellidokuzuncu âyet-i kerîmesinde meâlen: "Yaş ve kuru her şey Kitâb-ı mübînde vardır" buyuruyor. Levh-i mahfûz'da saadet ve şekavet, ikisi de yazılıdır. Yani insanların saadet ve şekavet ehli (Cennetlik veya Cehennemlik) olduğu ezelde takdîr edilmiştir. Herkese Cennet veya Cehennemden hangisi yazılmış ise, oraya gitmek için gerekli işler ona kolaylaştırılır. 

Toplam Görüntülenme: 864

Yayın tarihi: Cumartesi, 16 Şubat 2013

Bunları okudunuz mu?