İmâm-ı Sultânî Mehmed Efendi

İmâm-ı Sultânî Mehmed Efendi, kırkdokuzuncu Osmanlı şeyhülislâmıdır. 1141 (m. 1728)'de Bursa'da vefât etti. Beş vakit namaz hakkında buyurdu ki: 

 

Abdullah ibni Abbâs hazretlerine sordular: "Beş vakit namazı emreden âyet-i kerime, Kur'an-ı kerimin neresindedir?" Cevabında: Rûm sûresinin onyedinci ve onsekizinci âyetlerini oku, dedi. Bu iki âyet-i kerimede meâlen, (Akşam ve sabah vakitlerinde, Allahı tesbîh edin. Göklerde ve yeryüzünde olanların yaptıkları ve ikindi ve öğle vakitlerinde yapılan hamdler, Allahü teâlâ içindir) buyuruldu. Akşam yapılan tesbîh, akşam ve yatsı namazlarıdır. Sabah yapılan tesbîh, sabah namazıdır. İkindi ve öğle vakitlerinde yapılan hamdler, ikindi ve öğle namazlarıdır. Âyet-i kerimeler, beş vakit namazı emretmektedir, dedi. 

Beş vakit namaza inanmayanlar, bu iki âyet-i kerimeyi işitince, şaşırıp kalıyor. Bu âyetlerde (Salât) kelimesi yoktur, diyorlar. Salâtı emreden, altmışbeşten ziyâde âyet-i kerime kendilerine okununca, salât duâ demektir. Biz bu âyetlere uyarak, gizlice duâ ederiz. Namaz emredilmedi, diyorlar. 

Bekara sûresinin ikiyüzotuzdokuzuncu (239) âyetinde meâlen, (Salâtları ve vustâ salâtini koruyun! [yâni devamlı namaz kılın!]. Allaha itaat ederek salât kılın!) buyuruldu. Salâtları korumak demek, beş vakit namazı vakitlerinde ve şartlarına uygun kılmak demektir. İmâm-ı Ahmedin (Müsned) kitabında ve imam-ı Münâvî'nin (Künûz-üddekâık) kitabında yazılı hadis-i şerifte, (Vustâ salâtı, ikindi namazıdır) buyuruldu. 

Hazreti Ali buyurdu ki: Hendek muhârebesinde Peygamberimiz, (Düşman bize vustâ, [ikindi namazını] kıldırmadı. Allahü teâlâ, onların karınlarını ve kabirlerini ateşle doldursun!) buyurdu. 

Salât, hem duâ, hem de namaz demektir. Bu âyet-i kerimede emredilen salâtın bildiğimiz namaz olduğu, buradan anlaşılmaktadır. Âyet-i kerimede, namazları ve ikindi namazını kılın, diyor. Arabî gramere göre, namazlar deyince, en az üç vakit namaz anlaşılır. İkindi namazına (Vustâ) yâni ortada olan namaz denildiğine göre, bu namazların sayısı üç olamaz. İkindiden başka en az dört namaz daha olmalı ki, ikindi namazı tâm ortada, yâni ikinci ile üçüncü arasında olabilsin. 

Kemâleddîn-i Şirvânî, (Miftâh-us-se'âde) kitabında, her gün kılınacak namaz sayısının beş olduğunu, bu âyet-i kerime ile isbât etmektedir. Nûr sûresinin ellidokuzuncu âyetinde, (Salât-ı fecr) ve (Salât-ı işâ), yâni sabah ile yatsı namazları açıkça yazılıdır. 

Toplam Görüntülenme: 1031

Yayın tarihi: Perşembe, 14 Şubat 2013

Bunları okudunuz mu?