Ebû Feth-i Vâsıtî

Ebû Feth-i Vâsıtî rahmetullahi aleyh, Seyyid Ahmed er-Rıfâî hazretlerinin talebelerindendir. 580 (m. 1184) senesinde Mısır'da İskenderiyye'de vefât etti. Vefatından kısa bir zaman evvel buyurdu ki: 

Affetmenin lezzeti, kızmanın, intikam almanın lezzetinden daha tatlıdır. Çünkü affın lezzetininin sonu, güzel neticedir. İntikam lezzetinin sonu ise, kötü neticedir. 

Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: "İlim, öğrenmekle; hilm de, hilm sahibi olmaya çalışmakla elde edilir. Kim hayrı isterse, ona hayır verilir. Kim de şerden sakınırsa, şerden korunur." 

Hazreti Ömer buyurdu ki: "Dört şeyi severim. Bulunca iktisâd etmek, gücü yeterken affetmek, kızgınlık zamanında hilm göstermek, her zaman Allahü teâlânın kullarına yardımcı olmak." 

Büyüklerden birisi buyurdu ki: "İlm ve adâlet, sabra götürür. İlim, adâlet ve sabır da, hilme götürür. Bütün işlerinde hilme yapış. Çünkü hikmet, hilm ile tamamlanır. Mürüvvetin şartı olan hasletlerin sende toplanması, hilm ile mümkündür. Haklı olsun haksız olsun, özür dileyenin özrünü kabûl etmelidir. Çünkü özür, pişmanlık alâmeti, pişmanlık da tövbe demektir." 

Özür dilemek, özür dileyenin hayâ sahibi olduğunu gösterir. Hayâ ise îmândandır. Bir kimsenin suçunu görmezlikten gelmek, şerefin zirvesidir, özür dilemesini istemek, hilmin âfetlerindendir. Özür dilemek, hilm sahipleri yanında ne iyi bir şefaatçidir. 

Zühd, şüpheli olmak korkusuyla mübahların fazlasından sakınmak, ihtiyâtlı davranmak, dünyâya düşkün olmamak demektir. Dünyâda kalb ve beden rahatının, âhırette ise saadet ve ni'metlere kavuşmanın sebebidir. İbrâhim bin Edhem, zühdün; farz, selâmet ve fazilet olmak üzere üç derecesinin bulunduğunu bildirip, şöyle izah etti: "Farz olan zühd, haramlardan sakınmak. Selâmet olan zühd, şüphelileri terk etmek. Fazilet olan zühd ise, helâl olanlardan yetecek miktarı alıp, birçoğunu terk etmektir." 

Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki: "Dünyâya rağbet etme ki, Allahü teâlâ seni sevsin. İnsanların ellerinde bulunana rağbet etme ki insanlar seni sevsin." 

"Bir kimseye susmak ve dünyâya karşı zühd (dünyâya rağbet etmemek) verildiğini görürseniz, o kimseye yaklaşınız." 

Verâ, İslâmiyetin yasak ettiği haramlardan ve helâl olduğu şüpheli olan şeylerden sakınıp, İslâmiyetin emri olan şeyleri, herkese fâideli işleri yapmak, kusurlu ve gevşek olmaktan sakınmaktır. 

Toplam Görüntülenme: 968

Yayın tarihi: Çarşamba, 30 Ocak 2013

Bunları okudunuz mu?