Büyük devlet adamı Tayyar Mehmed Paşa

Tay­yar Meh­med Pa­şa, Sul­tan Dör­dün­cü Mu­rad dev­ri Os­man­lı sad­râ­zam­la­rın­dan­dır. Na­suh Pa­şa ket­hü­dâ­lı­ğın­dan ye­ti­şe­rek Bağ­dat Mu­hâ­sa­ra­sın­da Sa­fe­vî­ler ta­ra­fın­dan şe­hit edi­len (1625) Uçar Mus­ta­fa Pa­şa­nın oğ­lu­dur...

“SAB­RO­LU­NA SUL­TA­NIM!..”
Tay­yar Meh­med Pa­şa, çe­şit­li gö­rev­ler­de bu­lun­duk­tan son­ra, ve­zir pâ­ye­siy­le Di­yar­ba­kır Bey­ler­be­yi ol­du. Aba­za is­yâ­nın­da, onun­la be­râ­ber ol­muş gi­bi gö­rü­ne­rek Aba­za’nın Kay­se­ri Har­bin­de mağ­lup ol­ma­sı­nı te­min et­ti. Dör­dün­cü Mu­rad Ha­nın Bağ­dat Se­fe­ri­ne çık­tı­ğı sı­ra­da Mu­sul ta­raf­la­rı­nın mu­hâ­fa­za­sıy­la gö­rev­liy­di. Sad­râ­zam Bay­ram Pa­şa­nın ve­fa­tıy­la, or­du­ya dâ­vet olu­na­rak ve­zir-i âzam tâ­yin edil­di.
Sul­tan IV. Mu­rad Han, 1638 se­ne­si ekim ayın­da, da­ha ön­ce­den İran’ın iş­gal et­ti­ği Bağ­dad Ka­le­si­ni mu­ha­sa­ra et­ti... Bir gün Dic­le ke­na­rın­da iken; “Bağ­dad’ı fet­het­me­den İmam-ı azam haz­ret­le­ri­nin tür­be­si­ni zi­ya­ret et­mek­ten uta­nı­rım” di­yor­du. Her ak­şam si­per­le­ri ge­zi­yor ve as­ke­rin mo­ra­li­ni tak­vi­ye edi­yor­du. Hen­dek­ler dol­muş, ka­le du­var­la­rı bir­çok yer­den yı­kıl­mış olup yü­rü­yüş za­ma­nı gel­di­ği hal­de ya­pıl­mı­yor­du...
Mu­ha­sa­ra­nın 37’nci gü­nü Ve­zir-i aza­mı hu­zu­ru­na ça­ğı­rıp ni­çin ni­ha­i hü­cu­mun ya­pıl­ma­dı­ğı­nı sor­du. Ve­zir-i azam Tay­yar Meh­med Pa­şa tec­rü­be­li bir dev­let ada­mıy­dı. Pa­di­şa­hı sa­kin­leş­ti­re­cek söz­ler söy­le­di:
“Sul­ta­nım sab­ro­lu­na... So­nun­da şe­hir fet­ho­lu­na­cak, ta­ar­ru­za az bir za­man var­dır. As­ke­ri ace­le ile kır­dır­ma­ya­lım...”
Pa­di­şah tek­rar;
“Se­nin na­mın, di­la­ver­li­ğin ve şe­ca­atin bu mu­dur? Te­hi­rin ma­na­sı ne­dir?” di­ye so­run­ca Ve­zir-i azam;
“Ben ca­nı­mı Pa­di­şa­ha fe­da et­mi­şim. Bu ha­kîr öl­mek­le bir şey ol­maz. Al­la­hü teâ­lâ ka­le­yi bi­ze ih­san ey­le­sin” de­di ve er­te­si gün ka­le­ye hü­cu­ma kal­kı­şıl­dı...

“YÜZ KA­LE­YE DE­ĞER­DİN!”
Ba­zı ku­le­ler ele ge­çi­ri­le­rek bay­rak di­kil­di. Tay­yar Meh­med Pa­şa, ön saf­lar­da ya­lın kı­lıç kah­ra­man­ca çar­pı­şa­rak as­ke­ri coş­tu­ru­yor­du... Ka­le düş­mek üze­rey­di. O an­da bir kur­şun Tay­yar Pa­şa’nın al­nı­na isa­bet et­ti ve ora­cık­ta şe­hit düş­tü... İmâm-ı azam haz­ret­le­ri­nin tür­be­si bah­çe­si­ne def­ne­dil­di... (23 Ara­lık 1638)
Ted­bir­li, tem­kin­li, ce­sur ve de­ğer­li bir ku­man­dan olan Tay­yar Meh­med Pa­şa­nın ve­fâ­tı, Sul­tan Dör­dün­cü Mu­rad’ı çok mü­te­es­sir et­miş ve; “Ah Tay­yar, Bağ­dat Ka­le­si gi­bi yüz ka­le­ye de­ğer­din. Al­lah tak­si­râ­tı­nı af, Cen­net’te rû­hu­nu nû­ra gark ey­le­ye” söz­le­riy­le hak­kın­da ha­yır du­â et­miş­tir...

Toplam Görüntülenme: 1585

Yayın tarihi: Salı, 23 Aralık 2008

Bunları okudunuz mu?