Mirzâ Hüsâmeddîn Ahmed

Mirzâ Hüsâmeddîn Ahmed, Hindistan’da yetişen büyük velîlerden. Babası ilimler hazînesi meşhûr Kâdı Nizâmüddîn Bedahşî’dir. Doğum yeri ve târihi bilinmemektedir. 1634 (H.1043) senesinde vefât etti. Kabri, Delhi’de Hâce Bâkî-billah hazretlerinin türbesinin yanındadır. Hazret-i Hâce Muhammed Bâkî-billâh’ın önde gelen talebelerindendir. 1584 senesinde takdîr-i ilâhî ile Hindistan sultânının vâlilerinden oldu. Fakat sonra makam ve mevkii münâsebetiyle kalbi sıkılıp, fakirlerin, velîlerin sohbetlerini arzu eder oldu. Dâimâ yalnızlığı ve bir köşeye çekilmeyi isterdi... O günlerde Hâce Muhammed Bâkî-billah’ın sohbetleriyle şereflenerek kalbinden dünyâ ve makam sevgisini çıkarıp, Bâkî-billah hazretlerine talebe oldu. Zenginlik perdesini yırtıp, İbrâhim Edhem gibi eski bir elbise giyerek, vâliliği, zenginliği, makam ve îtibârı bıraktı. İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin büyüklüğünü herkesten iyi bilirdi. 

İmâm-ı Rabbânî hazretleri, Mirzâ Hüsâmeddîn Ahmed’e yazdığı (Birinci cild, 207. mektubunda) buyuruyor ki: 
“Herhâlde uzakta kalan bu kardeşlerinizi unuttuğunuz anlaşılıyor. Evet, yakında bulunmanın, kalplerin birleşmesinde büyük tesiri vardır. Bunun içindir ki, hiçbir velî bir Sahâbînin derecesine yükselemez. Veysel Karânî, o kadar şânı yüce olduğu hâlde, Resûlullah efendimizi hiç görmediği için, Eshâb-ı kirâmdan en aşağı olanın derecesine yetişemedi. Abdullah bin Mübârek hazretlerinden soruldu ki; 
-Hazret-i Muâviye ile Ömer bin Abdülazîz’den hangisi daha yüksektir? Cevâb olarak buyurdu ki: 
-Muâviye, Resûlullah efendimizin yanında giderken atının burnuna giren toz, Ömer bin Abdülazîz’den kat kat daha yüksektir!.. 

“KURTULMANIN ÇARESİ!..” 
Hepimiz iyiyiz. Allahü teâlâya bunun için, belki bütün nîmetleri için hamd ve şükürler olsun. Nîmetlerinin en büyüğü olan, Müslüman yaptığı için ve mahlûkların en iyisinin yolunda bulundurduğu için, ne kadar çok hamd edilse yine azdır. Çünkü O’nun yolunda bulunmak, iyiliklerin başı, kurtulmanın çâresi, dünyâ ve âhiret saâdetlerinin kapısıdır. Allahü teâlâ Peygamberlerin en üstünü hürmetine bizleri ve sizleri her zaman bu yolda bulundursun. Âmîn. Fârisî mısrâ tercümesi: 
İş budur, bundan başkası hiçtir! 

Toplam Görüntülenme: 1085

Yayın tarihi: Salı, 06 Aralık 2011

Bunları okudunuz mu?