Lapsekili Halil ve İbrahim Onbaşı...
Meşhurların Son Sözleri
Salı, 20 Mart 2007
Çanakkale Savaşının en kanlı sahneleri yaşanıyordu... Kocadere Köyüne büyük bir “Sargı evi” kuruldu. Kimi Urfalı, kimi Bosnalı, kimi Sivaslı, kimi Halepli, kimi Antepli, kimi Muşlu çok sayıda yaralı buraya getiriliyor ve burada tedavi ediliyordu. Yaralı kahraman erlerden biri de Lapseki’nin Beypaş Köyünden Halil’di. Halil’in yarası oldukça ağırdı. Zor nefes alıp vermekteydi. Alçalıp yükselen göğsüyle hayata biraz daha tutunabilmek için komutanının elbisesine sıkı sıkıya yapıştı. Nefes alıp vermesi gittikçe zorlaşıyordu. Dudaklarından tane tane ve kesik kesik dökülen kelimelerle komutanına şunları söyledi:
Çanakkale şehidi Hasan Ethem Bey
Meşhurların Son Sözleri
Pazartesi, 19 Mart 2007
Çanakkale muharebelerinde 250 bin vatan evladı şehid düştü. İşte bu muharebelerde kahramanca savaşarak şehid düşen vatan evladlarından biri de Muallim Hasan Ethem Bey’dir. İşte onun da, vefat etmeden önce annesine yazdığı mektup:
Bombacı Mehmet Çavuş’un şehadeti
Meşhurların Son Sözleri
Pazar, 18 Mart 2007
Çanakkale muharebelerinde Seddülbahir ve Conkbayırı’nın büyük kahramanlarından biri de Bombacı Mehmet Çavuş’tu. Bu kahraman Anadolu çocuğu, İngilizlerin siperlerimize fırlattığı el bombalarını korkusuzca hemen yakalar, karşı tarafa fırlatır ve zararını kendilerine dokundururdu. İngilizler bunu anlamışlar ve bombaları, pimini çektikten biraz sonra fırlatarak Mehmet Çavuş’un bombaları tekrar kendilerine atmasını önlemeye çalışmışlardı...
Cideli Şehid Mahmud Çavuş
Meşhurların Son Sözleri
Cumartesi, 17 Mart 2007
İngiliz ve Fransız donanması, irili ufaklı 407 parça gemi ile, Çanakkale Boğazına 18 Mart 1915 günü sabah 08:30’da girmeye başladılar. Bir gün önceden mayın tarama filolarından aldıkları raporlara göre Boğaz suları mayınlardan temizlenmişti. Ama bir şeyi unuttular... O da Türk’ün (Vatan sevgisi imandandır) inancı idi. Nusret Mayın Gemisi, gece sabaha kadar, karanlık koya modası geçmiş ve elinde kalabilen son 26 mayını sessizce döküvermişti...
“Kolumu kesiver kumandanım!..”
Meşhurların Son Sözleri
Cuma, 16 Mart 2007
Çanakkale muharebelerinde kumandanlık etmiş, yaralanmış emekli bir subay hatırarında şöyle anlatıyor: Çanakkale Harbi’nin devam ettiği günlerden birindeyiz... O gün akşama kadar devam eden savaş, üstünlüklerine rağmen yine zaferimiz ile neticelenmek üzereydi. Gözetleme yerinde muharebenin son safhasını heyecanla takip ediyordum. Mehmetçiklerin “Allah Allah...” nidaları ufku titretiyor, top seslerini bile bu müthiş haykırışlar bastırıyor gibiydi.
Bir garip derviş Hacı Mesud
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 15 Mart 2007
Çanakkale Savaşı’ndayız... Mülazım Emin, çiçeği burnunda bir Harbiye’li. Mektebi bitirmiş, cepheye sürülmüş. Gönderildiği alay, ateş hattında kırılıyor. Gençler yiğitler biçiliyor... Bir zaman, geriden ikmal getirerek işi idare etmek istiyorlarsa da gün oluyor, ikmal de yetmiyor. Alaydan arta kalanları derleyip, toplayıp İzmir’in Alipınar köyüne getiriyorlar.
Acemiler gelecek, alay tamamlanacak, talim görecek ve yine cepheye sevk edilecek...
Şâfiî fıkıh âlimi Ebû Bekr eş-Şelî
Meşhurların Son Sözleri
Çarşamba, 14 Mart 2007
Ebû Bekr eş-Şelî, Yemen’de bulunan büyük İslâm âlimlerinin en önde gelenlerindendir. Hazret-i Hüseyin’in neslinden olup, seyyiddir. Hazret-i Ali’nin soyuna mensûb olanlar mânâsına kullanılan “Benî Alevî” ve Hazret-i Hüseyin’in soyuna mensûb olanlar için kullanılan “Benî Hüseyin” nisbeleriyle anıldı. 1582 (H.990) senesinde Yemen’in Terîm beldesinde doğdu. 1643 (H.1053) senesinde aynı yerde vefât etti.
Azdavaylı Hasan Hilmi Efendi
Meşhurların Son Sözleri
Salı, 13 Mart 2007
Hasan Hilmi Efendi, Kur’ân-ı kerîm okumayı, sarf, nahiv ve temel dînî bilgileri memleketi olan Kastamonu âlimlerinden öğrendi. Ümmî Abdullah Efendi, oğlunu daha fazla ilim tahsîl etmesi için İstanbul’a gönderdi. Mahmûd Paşa Medresesine yerleşen Hasan Hilmi Efendi, fıkıh, tefsîr, hadîs ve diğer ilimleri Nevşehirli Büyük Ahmed Hâzım Efendi ile Küçük Ahmed Hâzım Efendilerden okudu. Her iki hocası da ona icâzet verdiler. Bu sırada Ahmed bin Süleymân Ervâdî’nin İstanbul’a gelip Ayasofya Câmiinde iki sene okuttuğu hadîs derslerine Ahmed Ziyâüddîn Gümüşhânevî ile birlikte devâm etti. Fakat bu zatın manevi üstünlüğünü anlayarak ona teslim oldu ve kısa zamanda yükseldi. Gümüşhânevî hazretleri onu kendilerinden sonra tedrise mezun ettiler.
Büyük devlet adamı Nizamülmülk
Meşhurların Son Sözleri
Pazartesi, 12 Mart 2007
Nizamülmülk’ün asıl adı, “Ebû Ali Hasan”dır. Doğu tarihinin yazdığı en büyük devlet adamlarından biridir. O, âdil bir “Vezir-i âzam” olmakla kalmamış, üniversiteler kurmak suretiyle bilimin yayılmasına çalışmıştır. Büyük sanatkâr ve bilginleri korumuş, değerli eserler yazmış ve hükümdarlara en doğru yolu göstermiştir. Bütün bu büyük özelliklerinden dolayı ona “Memleketin nizamlarının kurucusu” anlamına gelen “Nizamülmülk” adı verildi.
“Mar’aşi-zade” Ahmed Kuddusi
Meşhurların Son Sözleri
Pazar, 11 Mart 2007
Ahmed Kuddusi hazretleri Anadolu velilerindendir. Ona “Kuddusi” isminin verilmesi şöyle anlatılır: Henüz ana rahminde iken Allahü tealanın “Kuddusi” ismini zikreder ve anası da bunu işitirmiş. Ahmed Kuddusi, “Kuddusiyem!” isimli şiirinin bir beytinde bunu şöyle ifade etmiştir:
Bil ana rahminde beni ki etmişem takdis A’nı/Anam işitmiştir bunu Kuddusiyem! Kuddusiyem!