Hasan Adlî Efendi

Hasan Adlî Efendi, İstanbul evliyasındandır. Rumeli’de İştib kasabasında doğdu. İlk tahsîlini babasının yanında yaptı. Tahsil hayâtına devâm etmek için İstanbul’a gitti. Zamânın meşhûr âlimlerinin sohbetlerine ve derslerine devâm etti. Zâhirî ilimleri Kemâleddîn Taşköprüzâde’den öğrendi. Germiyanlı Yâkup Efendinin talebesi olup tasavvuf yoluna girdi. 1617 (H.1026) senesinde İstanbul’da vefât etti. Kocamustafapaşa Zâviyesine defnedildi. 

Hasan Adlî Efendi vefatına yakın bir sohbetinde buyurdu ki: 
“Dünyâ zıll-i zâildir. Ona güvenen nâdimdir. O seninle kalsa da, sen onunla kalmazsın. Dünyâdan çıkmadan önce, kalbinden dünyâ sevgisini çıkar. Dünyâ lezzetlerine aldanmayan, Cennet ni’metlerine kavuşur. İki âlemde azîz ve muhterem olur. Dünyâ harâbdır. Şerbetleri serâbdır. Ni’metleri zehirli, safâları kederlidir. Bedenleri yıpratır. Emelleri arttırır. Kendini kovalayandan kaçar. Kaçanı kovalar. Dünyâ bala, içine düşenler de sineğe benzer. Ni’metleri geçici, hâlleri değişicidir. Dünyâya ve buna düşkün olanlara inanılmaz. Çünkü, bunlarda vefâ ve safâ bulunmaz. Fânî olanın sevgisini kalbinden çıkar ki, bâkî olanı alasın. 

“DÜNYA ÇÖPLÜK GİBİDİR” 
Kendini bilen kişinin bu dünyâya düşkün olmasına şaşılır. Şakîler dünyâya sarılır. Sa’îdler bâkî olana sarılır... 
Bedeninle dünyâda ol, kalbinle âhıreti bul! Nefsin arzûlarını terk eden pâk olur, âfetlerden selâmet bulur. Allahü teâlânın râzı olmadığını terk edene, Allahü teâlâ ondan iyisini ihsân eder. Dünyâyı anlayan, onun sıkıntılarından üzülmez. Dünyâyı anlayan, ondan sakınır. Ondan sakınan, nefsini tanır. Nefsini tanıyan, Rabbini bulur. Mevlâsına hizmet edene, dünyâ hizmetçi olur. Dünyâ insanın gölgesine benzer. Kovalarsan kaçar. Kaçarsan, seni kovalar. Dünyâ, âşıklarına mihnet yeridir. Lezzetlerine aldanmayanlara, ni’met yeridir. İbâdet edenlere kazanç yeridir. İbret alanlara hikmet yeridir. Onu tanıyanlara selâmet yeridir. Ana rahmine nisbetle, Cennet gibidir. Âhırete nisbetle çöplük gibidir... 
Ölümden önce olan her şeye dünyâ denir. Bunlardan, ölümden sonra fâidesi olanlar, dünyâdan sayılmaz. Âhıretten sayılırlar. Çünkü dünyâ, âhıret için tarladır...” 

Toplam Görüntülenme: 1010

Yayın tarihi: Çarşamba, 17 Ağustos 2011

Bunları okudunuz mu?