Harap olmuş bir ev gibi
Ebû Şücâ Bistâmî hazretleri Şafiî mezhebi fıkıh, tefsîr ve hadîs âlimlerindendir. 485 (m. 1092)’de İran’da Bistam’da doğdu. 562 (m. 1167)’de Türkistan’da Belh’de vefât etti. Kur’ân-ı kerîm öğretmenin fazileti hakkında naklettiği hadis-i şerifler:
Enes bin Mâlik’in (radıyallahü anh) rivâyet ettiği hadîs-i şerîfde Resûl-i ekrem efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki:
“Kim çocuğa Kur’ân-ı kerîm öğretirse, Allahü teâlâ ona nûrdan bir gerdanlık takar. Öncekiler ve sonrakiler buna hayran kalırlar.”
Yine başka bir hadîs-i şerîfte;
“Bir kimse Kur’ân-ı kerîm okur ve onunla amel ederse, Allahü teâlâ o kimsenin babasına kıyâmet gününde öyle bir taç giydirir ki, onun ziyası dünyâdaki güneşin ziyasından daha güzeldir” buyuruldu.
Resûl-i ekrem efendimiz buyurdu ki: “Çok Müslüman evlâdı, babaları yüzünden Veyl ismindeki Cehenneme gideceklerdir. Çünkü bunların babaları, yalnız para kazanmak ve keyif sürmek hırsına düşüp ve yalnız dünyâ işleri arkasında koşup, evlatlarına Müslümanlığı ve Kur’ân-ı kerîmi öğretmediler. Ben böyle babalardan uzağım. Onlar da, benden uzaktır. Çocuklarına dinlerini öğretmeyenler, Cehenneme gideceklerdir”.
Huzeyfe bin Yemân ve Ebû Sa’îd-i Hudrî’nin (radıyallahü anhüma) bildirdiği hadîs-i şerîfde Resûl-i ekrem efendimiz şöyle buyurdu:
“Allahü teâlâ, sabilerinden birisinin mektepte; Elhamdü-lillahi rabbil-âlemîn demesi sebebiyle, azâbı hak etmiş olan bir kavimden kırk sene azâbı kaldırır.”
İbn-i Abbâs (radıyallahü anhüma), Resûlullah efendimizden şöyle rivâyet etti:
“İçinde Kur’ân-ı kerîmden bir şey bulunmayan kimse, harap olmuş bir ev gibidir.”
Muâz bin Cebel (radıyallahü anh) şöyle rivâyet etti:
Ben, Resûlullah efendimiz ile beraber bir seferde bulunuyordum. Bu sırada; “Yâ Resûlallah! Bize faydalanacağımız bir şey anlatın” dedim. O zaman Resûlullah efendimiz şöyle buyurdu:
“Eğer saîdler gibi yaşamayı, şehîdler gibi ölmeyi, haşr gününde kurtulanlardan olmayı, kıyâmet gününün dehşetli sıcağından Arş'ın gölgesinde gölgelenmeyi, dalâletten kurtulup hidâyet üzere olmayı istiyorsanız, Kur’ân-ı kerîm okumaya devam ediniz. Çünkü Kur’ân-ı kerîm; Rahmânın kelâmı, şeytana karşı sağlam bir kale, mizanda sevâbın ağır gelmesine vesiledir.”
Toplam Görüntülenme: 1044
Yayın tarihi: Pazartesi, 16 Ocak 2017
Bunları okudunuz mu?
- Hanefî mezhebinde mestin hükmü
- Şafii mezhebine göre teyemmüm
- Kibir, insanın dindarlığını bozar
- Şehit, öyle bir hâle kavuşur ki
- Cehenneme girmeyecek olan müminler
- İşte Allah’tan korkmak böyle olur!
- Tasavvuf, herkese merhametli olmaktır
- Ali'yi inciten, beni incitmiş gibidir
- İnsanlara iyi muâmele etmek, aklın yarısıdır
- Hanım evliyâ Râbia-i Adviyye