Ebû Affân Osman el-Yemenî

Ebû Affân Osman hazretleri, on dördüncü asırda yaşayan fıkıh âlimi ve evliyânın büyüklerindendir. 1374 (H.776) senesinde vefât etti. Zamânının âlimlerinden aklî ve naklî ilimleri tahsîl eden Ebû Affân Osman el-Yemenî, fıkıh ilminde yüksek âlim oldu...
Bu mübarek zat, sohbetlerinde daima fıkıh bilgisi üzerinde dururdu. Vefatından kısa bir zaman önce de şöyle anlatmıştı:

“Namazda huşû ve hudû, bütün âzâların hareketsiz kalıp tevâzu hâlinde bulunması ve kalbin de Allahü teâlâdan korku üzere olması demektir. Hadîs-i şerîfte; (Kalbin hazır olmadığı namaza Allahü teâlâ bakmaz) buyruluyor. Hazret-i Ali namaz için kalktığı zaman, vücûdunu bir titreme alır, yüzünün rengi değişirdi ve; ‘Yedi kat göklere ve yere arz edilen ve onların taşıyamadıkları emânetin zamânı geldi’ derdi. Süfyân-ı Sevrî de; ‘Namazı huşû ile kılmayanın, namazı doğru olmaz’ derdi.
Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem; (En büyük hırsız, kendi namazından çalan kimsedir) buyurdu. ‘Yâ Resûlallah! Bir kimse, kendi namazından nasıl çalar?’ diye sordular. (Namazın rükûunu ve secdelerini tamam yapmamakla) buyurdu. Bir defâ da; (Rükûda ve secdelerde, belini yerine yerleştirip biraz durmayan kimsenin namazını, Allahü teâlâ kabûl etmez) buyurdular. Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem bir kimseyi namaz kılarken, rükûunu ve secdelerini tamam yapmadığını görüp; (Sen namazlarını böyle kıldığın için, Muhammed’in [aleyhisselâtü vesselâm] dîninden başka bir dinde olarak ölmekten korkmuyor musun?) buyurdu. Yine; (Sizlerden biriniz, namaz kılarken, rükûdan sonra tamam kalkıp, dik durmadıkça ve ayakta, her uzuv yerine yerleşip durmadıkça, namazı tamam olmaz) buyurdu. Bir kere de; (İki secde arasında dik oturmadıkça, namazınız tamam olmaz) buyurdu.

ÇOK DİKKAT ETMELİDİR!..
Bir gün Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem birini namaz kılarken, rükûdan kalkınca dikilip durmadığını ve iki secde arasında oturmadığını görüp; (Eğer namazlarını böyle kılarak ölürsen, kıyâmet günü sana, benim ümmetimden demezler) buyurdu. Bir kere de; (Altmış sene, bütün namazlarını kılıp da, hiçbir namazı kabûl olmayan kimse, rükû ve secdelerini tamam yapmayan kimsedir) buyurdu.
Bunun için namazda tumânînete ve tâdîl-i erkâna dikkat etmelidir...”

Toplam Görüntülenme: 1113

Yayın tarihi: Cumartesi, 02 Temmuz 2011

Bunları okudunuz mu?