Devlet adamları ve âlimler...

Ebû Bekr Verrâk hazretleri, Maveraünnehir’de yaşamış olan evliyânın meşhurlarındandır. 893 (H.280) senesinden önce vefât ettiği tahmin edilmektedir. Aslen Tirmizli olup, Belh şehrine yerleşmiştir. Zamânının büyük âlimlerinden ve evliyânın meşhurlarından olan Ahmed bin Hadreveyh ve Muhammed bin Ali Hâkim Tirmizî’nin derslerinde ve sohbetlerinde bulunup kemâle ermiştir...

“MÜEDDİB-ÜL-EVLİYÂ!..”
Bu mübarek zat, velî yetiştiren mânâsına “Müeddib-ül-Evliyâ” lakabıyla anılmıştır... Talebelerinden Hâşim-i Sugdî nakleder: Ebû Bekr Verrâk hazretleri buyurdu ki:
“Çok uyumak, çok yemek, çok konuşmak gönlü katılaştırır.”
“Çok sözden murâdım hayır ve şerden bahsederken sarf edilen sözlerdir. Hiçbir işe yaramayan kelimeler ise, değil katılaştırmak, kalbi öldürür bile.”
“Dünyâ peşinde koşanların yanında, ilim ve mârifetten bahseden kimse ârif değildir.”
“İnsanlarda üç sınıf önemlidir: Devlet adamları, âlimler ve zâhidler. Devlet adamları bozulunca, halkın huzûru bozulur. Âlimler bozulunca, halkın dîni zayıflar. Varını yoğunu Allah yolunda harcayan zâhidler bozulunca da, ahlâk fesâda uğrar. Devlet adamlarının kötülüğü zulüm ile, âlimlerin bozukluğu hırs ve tamah ile, dünyâya düşkün olmayanların, zâhidlerin bozulması da riyâ ve gösteriş ile olur.”

İNSAN KILIĞINDAKİ ŞEYTAN!..
“Kötü istekler, insana hâkim olunca kalp kararır. Netîcesinde göğüs, kalp daralır, huy kötüleşir, sevilmez olur. Zulmetmeye başlar. Bu artık insan değildir. İnsan kılığında bir şeytandır.”
“Uzuvlarını nefsinin istekleriyle tatmin ederek memnun eden, kalbine pişmanlık ağacı dikmiş demektir.”
“İyiliği görüp, kıymetini takdir ederek ona karşı saygılı olmak, nîmetin şükrüdür.”
“Allahü teâlâ ile kendi aranda doğruluğu, halkla kendi aranda da yumuşaklığı sağla.”
“Fıkıh öğrenmeyip tasavvufla uğraşan dinden çıkar, zındık olur. Fıkıh öğrenip tasavvuftan haberi olmayan, bid’at sâhibi yâni sapık olur. Her ikisini edinen hakîkate varır.”
“Avâmın (sıradan halk) kalbleri saf, dilleri temiz olmalı ve bunlar nâmusunu korumalıdır. Bu huylardan nasipsiz olanların işi gücü kötülük olur. Onlar şeytana iş bırakmazlar.”
“Belânın gelişi çeşitlidir, bunlardan biri ihtilâftır. İhtilâf, düşmanlığa sebeb olur. Düşmanlık da, ortalığı belâ ve âfetlere boğar.”
Vefatına yakın buyurdu ki: “Nefsine âşık olan, kibirli, kıskanç, aşağı ve hakîr olur.”

Toplam Görüntülenme: 1528

Yayın tarihi: Cumartesi, 16 Ekim 2010

Bunları okudunuz mu?