Azılı bir müşrik Nadr bin Hâris

Nadr bin Hâris, Mekke müşrikleri arasında, küfründe inat eden, çok kurnaz ve fesat bir adamdı. Resulullah efendimize (sallallahü aleyhi ve sellem) hep hakaret eder, Kur’an-ı kerimle rekabete kalkışırdı. Kureyşlilere şunları söylerdi:

ACEM HİKÂYELERİ ANLATIRDI...
“Bu adama karşı çıkma usulünüzle neticeye varamazsınız. O, ahlâken en iyi olanınızdı. En doğru, en dürüst ve güvenilir bir kişi olarak temayüz etti. Siz tutmuşsunuz, onun bir kâhin, sihirbaz, şâir ve mecnun olduğunu söylüyorsunuz. Buna kim inanır?..”
Bu adam, bunları söyledikten sonra belki Acem hikâyeleri anlatmanın bir çare olacağını tavsiye etti. Kendisi de ticaret maksadı ile Rum ve İran beldelerine gider, oralarda hikâye ve masal öğrenir, gelip Mekke halkına anlatırdı. Resulullah aleyhisselâm bir topluluktan kalktığı zaman hemen hikâye anlatmaya başlar ve; “Şimdi doğru söyleyin, benim mi yoksa Muhammed’in mi hikâyeleri daha güzel?” derdi. Bu maksatla şarkıcı kızlar da getirmişti. Bir kimsenin Resulullah aleyhisselâmın etkisi altına girdiğini işittiği zaman şarkıcı kızı ona musallat ederdi...
Bu azılı müşrik hakkında on kadar âyet-i kerime nazil oldu. Kur’ân-ı kerîmde mealen buyuruldu ki:
“Onlara âyetlerimiz okunduğu zaman: ‘İşittik, istersek biz de benzerini söyleyebiliriz. Bu, eskilerin masallarından başka bir şey değildir’ derlerdi.” (Enfâl: 31)
“Hani bir zaman da onlar: ‘Ey Allah’ım! Eğer bu kitap gerçekten senin katından ise üzerimize gökten taş yağdır veya bize acıklı bir azab getir’ demişlerdi.” (Enfâl: 32)
Âyet-i kerimede geçen (Bu, eskilerin masallarından başka bir şey değildir) sözünü Nadr bin Hâris söylemişti. Resul-i Ekrem Efendimiz de;

“YAZIKLAR OLSUN SANA!”
“Yazıklar olsun sana! Bu Allah kelâmıdır” buyurmuştu. Buna karşılık o da, Âyet-i kerimede geçtiği üzere;
“Eğer bu Kur’an gerçekten Allah kelâmı ise, bizim bunu inkâr etmemize bir ceza olmak üzere Allah ya başımıza taş yağdırsın veya bize başka türlü elem verici bir azap göndersin” demişti...
Nadr, istediği ve hak ettiği bu azabı Bedir’de bulmuştur. Allahü teâlâ müminlere onu yakalama fırsatı verip de esirler arasına düştüğünde, Resulullah aleyhisselâm elleri bağlı olarak kendi önünde boynunun vurulmasını emir buyurdu. Öldürülürken hâlâ “Bu, eskilerin masallarından başka bir şey değildir” sözünü tekrarlayıp duruyordu...

Toplam Görüntülenme: 1465

Yayın tarihi: Cuma, 05 Haziran 2009

Bunları okudunuz mu?