Beşikçizâde Süleymân Efendi
Meşhurların Son Sözleri
Cuma, 13 Nisan 2012
Beşikçizâde Süleymân Efendi, on sekizinci yüzyılda yaşayan velîlerdendir. Fındıkzâde Kızılelma Caddesi üzerinde kurduğu Beşikçizâde Tekkesinde, yıllarca İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlattıktan sonra 1799’da vefât etti. Kabri, bugün metruk bir halde olan Tekkesinin bahçesindedir.
Bu mübarek zat, sohbetlerinde buyurdu ki:
Süfyân bin Uyeyne
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 12 Nisan 2012
Süfyân bin Uyeyne hazretleri, Tebe-i tâbiînin büyüklerden olup fıkıh, hadîs âlimidir. Kûfî künyesiyle tanınır. 725 (H.107) senesinde Kûfe’de doğdu. 813 (H.198) senesinde Mekke-i mükerremede vefât etti. Hâfızası fevkalâde kuvvetli olup, Kendisinden rivâyet edilen hadîs-i şerîflerin sayısı 7000 civârındadır. Mezheb sâhibi bir imâmdır. Mezhebi zamanla unutulup, mensubu kalmamıştır. Süfyân bin Uyeyne rahmetullahi aleyh çok duâ ederdi. Bu hususta buyurdu ki:
Seyfeddîn Halvetî
Meşhurların Son Sözleri
Çarşamba, 11 Nisan 2012
Seyfeddîn Halvetî hazretleri, Afganistan’da Herî (Herat) şehrinde doğdu. Pîr Ömer Halvetî hazretlerinden ilim ve edeb öğrendi. 1410 (H.813) târihinde Herî’de vefât etti. Kabr-i şerîfleri Kazergâh Köprüsü başındaki Halvetîler Kabristanındadır. Bu mübarek zat, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:
Sâlim Şebşîrî
Meşhurların Son Sözleri
Çarşamba, 11 Nisan 2012
Sâlim Şebşîrî hazretleri, Şâfiî mezhebi fıkıh âlimidir. Mısır’da ikâmet edip, zamânının büyük âlimlerinden idi. Fıkıh ilmini Şemsüddîn Remlî ve asrının diğer büyük âlimlerinden öğrendi. 1610 (H.1019) senesinde Mısır’da vefât etti. Vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:
Sâlih Baba
Meşhurların Son Sözleri
Salı, 10 Nisan 2012
Sâlih Baba, Erzincan’da yetişen velîlerdendir. 1846 (H.1263) senesinde doğdu. Tasavvufta Nakşibendî-Hâlidiyye yolunun rehberlerinden Muhammed Sâmî Erzincânî hazretlerinden feyz alarak kemâle ermiştir.
Sâlih Baba, bir sohbetinde buyurdu ki:
Sâkıb Dede
Meşhurların Son Sözleri
Pazartesi, 09 Nisan 2012
Sâkıb Dede, İspanya’dan (Endülüs) İzmir’e göç eden bir âilenin çocuğu olarak doğdu. Kur’ân-ı kerîmi ve başlangıç ilimlerini öğrendi. Daha sonra tahsîline devâm etmek için İstanbul’a gitti. Fâtih Câmii Medreselerinde meşhûr âlimlerden ders aldı. Sonra Bursa’ya, daha sonra Uşak üzerinden Manisa, Isparta havâlilerinde ders vererek Konya’ya gitti. Kaplıca tedâvisi görmek için Bolu’ya gitti. Tekrar İstanbul’a döndü. Edirne’ye gidip Siyâhî Dede’den tasavvufta icâzet alıp, Galata Dergâhında hizmet ettikten sonra 1735 (H. 1148) senesinde vefât etti ve dergâhın bahçesine defnedildi.
Sâkıb Dede, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:
Sadreddîn Hayâvî
Meşhurların Son Sözleri
Pazar, 08 Nisan 2012
Sadreddîn Hayâvî hazretleri, Azerbaycan’da yaşamış olan evliyânın büyüklerindendir. Şeyh İzzeddîn Türkmânî hazretlerinden icâzet alıp Hayâve’de ilim ve edeb öğretmeye başladı. 1455 (H.860) târihinde Şirvan kasabalarından Kebûd’da vefât etti.
Sadreddîn Hayâvî hazretleri, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:
Sâdık Efendi
Meşhurların Son Sözleri
Cumartesi, 07 Nisan 2012
Sâdık Efendi, Kayseri âlim ve velîlerindendir. On sekizinci ve on dokuzuncu yüzyıllarda yaşamıştır. 1768 (H.1182) senesinde Kayseri’de doğdu. 1849 (H.1266) senesinde aynı şehirde vefât etti...
Sâdık Efendi, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:
Rükneddîn-i Çeştî
Meşhurların Son Sözleri
Cuma, 06 Nisan 2012
Rükneddîn-i Çeştî hazretleri, Hindistan’ın meşhur velîlerindendir. İmâm-ı Rabbânî’nin babası Abdülehad’ın hocasıdır. Evliyânın meşhûrlarından Şeyh Abdülkuddûs’ün ikinci oğlu ve tasavvufta halîfesidir. Babasından sonra irşâd makâmına geçmişti. Çok kitap yazdı. Mecz-ül-Bahreyn adlı eseri, din ve yakîn ilmindeki sırlar hakkındadır. Mektûbât adlı eseri de çok bereketlidir. 1546 (H.953) senesinde vefât etti.
Bu mübarek zat, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:
Pîrî Baba
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 05 Nisan 2012
Pîrî Baba, Ahmed Yesevî hazretlerinin Anadolu’ya İslâmiyeti yaymak için gönderdiği altı halîfesinden biridir. Merzifon’a yerleşip kurduğu zâviyede uzun yıllar İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlatmıştır...
Pîrî Baba hazretleri, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki: