Allah ve Resûlünün sevgisi için
Übeyy Nersî hazretleri hadîs ve kırâat âlimidir. 424 (m. 1033)’de Kûfe’de Ners köyünde doğdu. 510 (m. 1116)’da Hılle’de vefât etti. Hadîs ilminde âlimler kendisine çok güvenirdi. Übeyy-ün-Nersî’nin bildirdiği hadîs-i şerîflerden bazıları şöyledir:
Ebü’l-Ahvas, babasından rivâyet etti. “Yâ Resûlallah! Birinin yanına uğradım. Beni misâfir edip ikramda bulunmadı. Sonra o kimse bana uğradığında, ben de ona bana yaptığı gibi mi davranayım? Yoksa, misâfir edip ağırlayayım mı?” diye sordu. Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem), “Bilakis onu misâfir edip ağırla?” buyurdu.
Usâme bin Zeyd anlatır: Resûlullah efendimiz Benî Mustalak kabilesi üzerine yapılan seferden döndüğünde, Abdullah bin Übey’in oğlu, münâfıkların başı olan babasına karşı kılıcını çekip “Muhammed insanların en şereflisi, en üstünü, ben ise en adîsi, en alçağıyım demedikçe, vallahi bu kılıcı kınına koymam” dedi. Bunun üzerine Abdullah bin Übey “Vay Allah’ın belâsı vay! Muhammed efendimiz insanların en şereflisi, en yükseği, ben ise, en âdisi, en alçağıyım” dedi. Resûlullah efendimiz bu hâdiseyi duyunca tebessüm edip, onun hareketini takdîr buyurdular.
Abdurrahmân bin Haris Sülemî (radıyallahü anh) anlatır: Resûlullahın efendimizin yanındaydık. Abdest almak için su istediler. Kapta su gelince, eliyle alarak abdest aldı. Resûlullah efendimiz işini bitirince kabı alıp içindeki suyu içtik. Resûlullah efendimiz bunu görünce “Niçin böyle yapıyorsunuz?” diye sorduğunda, “Allah ve Resûlünün sevgisi için” diye cevap verdik. Resûlullah efendimiz, “Allah ve Resûlünün sizden râzı olmasını istiyorsanız, size verilen emânetleri hakkıyla muhafaza edin. Konuştuğunuzda doğru söyleyin. Komşularınıza iyi muâmele edin” buyurdu.
Enes bin Mâlik (radıyallahü anh) anlatır: Uhud Savaşında 'Resûlullah efendimiz öldü' şayiası Medine’ye ulaşınca, Ensârdan (radıyallahü anhüm) ihrâmlı bir kadın Uhud’da savaş meydanına geldi. Babası, kocası, kardeşi ve evladının cesediyle karşılaştı. “Kim bunlar?” diye sorunca “Baban, kardeşin, kocan ve çocuğun” dediler. Kadın “Bana Resûlullah efendimizi gösterin” dedi. Yerini öğrenince, koşup yanlarına vardı. Elbisesinin ucundan tutarak “Anam-babam sana feda olsun yâ Resûlallah! Sen sağ olduktan sonra, gerisi ne olursa olsun. Benim için hiç mühim değil” dedi.
Toplam Görüntülenme: 1091
Yayın tarihi: Perşembe, 05 Ekim 2017
Bunları okudunuz mu?
- Hiç kimseyi onun önüne geçirmez
- Namaz kılan, dînini sağlamlamış olur
- Bid’at sahibi kimse tövbe etmedikçe
- Ana-baba hakkına riâyet etmemek
- Kırk yıllık günaha kefaret olan oruç
- Her harfin kendine has manâları vardır
- Yolumuzun esası, zaruri olan ile yetinmektir
- Her varlık, Allah'ı tesbih eder
- O gâzilerle harp etmek akıllıca bir iş değildir
- Allah adamlarında üç alâmet vardır