İbn-i Merzûk Mısrî (Sa'd bin Osman)

Meşhurların Son Sözleri

Çarşamba, 15 Nisan 2009

Hadis ve Hanbelî mezhebi fıkıh âlimidir. Mısır evliyâ ve ulemâsının meşhurlarından Osman bin Merzûk Kurâşî’nin oğludur. Mısır’da doğduğu için Mısrî denildi. İbn-i Merzûk diye tanındı. 592 (m. 1196) yılında Bağdad’da vefât etti. Ma’rûf-i Kerhî hazretlerinin yakınına defnedildi.

Devamını oku...

Ebû Muhammed Cerîrî

Meşhurların Son Sözleri

Salı, 14 Nisan 2009

Evliyânın büyüklerindendir. 311 (m. 923)’de vefât etti. Fıkıh ilminde imâm ve müftî, edeb ilminde mükemmel, diğer bütün ilimlerde âlim idi. Tasavvuftaki derecesi o kadar yüksek idi ki, Cüneyd-i Bağdadî hazretleri bunun için “Zamanımızın velîsidir“ buyurdu. Cüneyd hazretlerine vefât edeceği zaman, “Sizden sonra kimin sohbetlerine devam edelim?” diye sordular. “Ebû Muhammed Cerîrî’ye gidin” buyurdu. Tasavvufun üstün hâllerine vâkıf olmakta nihâyette olup, mürşid-i kâmil bir zât idi.
Ebû Muhammed Cerîrî hazretleri buyuruyor ki:
“Nefsine aldanan, şehevi duygularına esîr olur. Hevâî arzularının zindanına kapatılır ve o kulun kalbi fâideli işlerden zevk alamaz. Kur’ân-ı kerîmi hergün hatm etse bile, ilâhi kelâmı okumaktaki esas tadı bulamaz. Bunun hâl çâresi, nefsin esâretinden kurtulmayı candan arzu etmekdir.”
“Allahü teâlânın takdîr ve taksimine râzı olup, Allahü teâlâ ile iktifa edenin iç hâli düzgün, Allahü teâlâyı tanıması kolay olur. Allahü teâlânın yasak ettiklerinden sakınanın gidişatı dosdoğru, ahlâkı güzel olur. Helâlinden az yiyenin ise, beden sıhhati düzgün olur.”
“İhlâs, âhıretteki nimet ve azâblara yakînen inanmanın alâmetidir, İbâdetlerdeki riyâ da, âhıretteki nimet ve azâblara inanmakta tereddüt olduğunun alâmetidir.”

Devamını oku...

Hâtim-i Esâm

Meşhurların Son Sözleri

Pazartesi, 13 Nisan 2009

Evliyânın büyüklerindendir. Belh şehrinde doğdu. Doğum târihi kesin belli değildir. Hâtim-i Esâm, Şakîk-i Belhî’nin talebesi, Ahmed-i Hadraveyh’in hocasıdır. 237 (m. 852) senesinde Vaşcer’de vefât etmiştir.
Kendisine “Esâm” (kulağı duymaz) denilmesinin sebebi şudur: “Birisi onunla konuşurken kazayla yellendi. Hâtim-i Esâm o şahıs utanmasın diye “Yüksek sesle konuş, ancak yüksek sesle konuşulanları duyabiliyorum” dedi. Bu yüzden ona Esâm denilmiştir.

Devamını oku...

Ebû Bekr-i Şiblî

Meşhurların Son Sözleri

Pazar, 12 Nisan 2009

Ebû Bekr-i Şiblî hazretleri, Büyük velîlerdendir. 861 senesinde Samarrâ’da doğdu. Bağdât’a gelip, buraya yerleşti. Cüneyd-i Bağdâdî’nin talebesidir. Aynı zamanda Mâlikî mezhebinin fıkıh âlimlerinden olup, İmâm-ı Mâlik’in Muvattâ’sını ezbere bilirdi. Zamanının bir tânesi olan Ebû Bekr-i Şiblî 945 (H.334) senesinde Bağdât’ta vefât etti.

Devamını oku...

Şems-i Tebrîzî

Meşhurların Son Sözleri

Cumartesi, 11 Nisan 2009

Şems-i Tebrîzî hazretleri Konya’ya gelen büyük velîlerdendir. Tebriz’de doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. Şems-i Tebrîzî lakabıyla meşhûr oldu. 1247 (H.645) târihinde Konya’da şehîd edildi. Mevlânâ’nın medresesinde defnedildi.

Devamını oku...

Sâlih bin Beşîr

Meşhurların Son Sözleri

Cuma, 10 Nisan 2009

Tâbiîn devrinde Basra’da yetişen meşhûr hadîs ve fıkıh âlimlerindendir. 792 (H.176) târihinde Bağdat’ta vefât etti. Basra’daki âlimlerden ilim alıp yetiştikten sonra, Hâlife Mehdî kendisini Bağdat’a dâvet edip getirtti. Bağdat halkı kendisinden çok istifâde etti. Sâlih bin Beşîr, halîfenin huzûruna varınca ona nasîhat olarak buyurdu ki:

Devamını oku...

Ali Behçet Efendi

Meşhurların Son Sözleri

Perşembe, 09 Nisan 2009

Anadolu’da yetişen velîlerden. Konya ulemâsından Ebû Bekr Efendinin oğludur. 1727 (H.1140) senesinde Konya’da doğdu. Babası ve dedesinin yanında küçük yaşta tahsîle başladı. Derviş tabiatlı bir zât olan babası, Ali Behçet Efendinin tahsil ve terbiyesi için özel îtinâ gösterdi. Medreselerde ilk olarak okutulan kitapları bitirdikten sonra, Karamanlı Abdullah Efendi ve meşhûr âlim Abdüssamed Efendinin derslerinde bulundu. Onlardan icâzet, diploma aldı.
Sonra Afyonkarahisar’a gidip orada bir dergâhta talebe yetiştirmeye, insanlara Allahü teâlânın emir ve yasaklarını bildirmeye çalışan anne tarafından dedesi Alâeddîn Çelebi’den ders aldı. Buradaki tahsîlini tamamladıktan sonra kâdı oldu. Bu görevle Anadolu’nun çeşitli yerlerine gitti. Ankara’daki vazîfesi sırasında kendisinde meydana gelen bâzı mânevî hâller yüzünden görevden istifâ ederek, Afyon’a dedesinin yanına döndü ve Mevleviyye tarîkatına göre çileye başladı. Çile müddeti bitiminde çeşitli mânevî faydalara kavuştu.

Devamını oku...

Şâfiî fıkıh âlimi Abdurrahim Abbâsî

Meşhurların Son Sözleri

Salı, 07 Nisan 2009

Abdurrahim Abbâsî hazretleri Şafii fıkıh âlimlerindendir. 1462 (H.876) senesinde Kahire’de dünyaya geldi ve Yavuz Sultan Selim Han’ın Mısır’ı fethetmesinden sonra İstanbul’a gelerek burada talebe yetiştirmeye devam etti...
Abdurrahim Abbâsî hazretleri, İstanbul camilerinde, insanlara doğru yolu göstermeye çalıştığı vaazlarında ve sohbetlerinde sık sık buyururdu ki:
Allahü teâlâ için sevmek, O’nun için buğzetmek, îmânın en güvenilir ve sağlam kulplarındandır. Emr-i ma’rûf ve nehy-i münker, iyiliği emredip kötülükten alıkoyma, herkese, imkânı nisbetinde lâzımdır.

Devamını oku...

Muhammed Emin Erbilî

Meşhurların Son Sözleri

Salı, 07 Nisan 2009

Son asırda Irak’ta ve Mısır’da yaşamış olan velîlerden ve Şâfiî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. Babasının ismi Fethullah’tır. Ondokuzuncu yüzyılın ortalarında Irak’ın Erbil şehrinde doğdu. 1914 (H.1332) senesinde Kâhire’de vefât etti. Kabri, Karafe kabristanındadır

Devamını oku...

Ahmed bin Ali (Ebû Bekr Hemedânî)

Meşhurların Son Sözleri

Pazartesi, 06 Nisan 2009

Şâfiî âlimlerindendir. Hemedan’da 308 (m. 920) târihinde doğdu. İlim tahsili için çok yerleri dolaştı. Bağdâd’da bulundu. Şâfiî fıkhı ve hadîs ilimlerinde büyük âlim oldu. Hemedan’da kadılık yaptı.

Devamını oku...