Bu sayfayı yazdır

O zat bana çok salevât okuyor

Abdurrahmân Hayârî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Mısır’da doğdu. 1056 (m. 1646)’da Medîne-i münevverede vefât etti. Salevât-ı şerife okumanın fazileti hakkında şunları anlattı: 

İklîşî hazretleri anlattı: “İmâm-ı Şiblî, Ebû Bekr bin Mücâhid’in yanına gelmişti. Ebû Bekr bin Mücâhid yerinden kalkıp, İmâm-ı Şiblî’ye sarıldı ve onu iki gözü arasından öptü. Ben, Ebû Bekr bin Mücâhid’e; “Efendim! Sen Şiblî’ye niçin böyle yapıyorsun? Hâlbuki Bağdad’da ona 'mecnun' diyorlar. Siz de böyle söylerdiniz” dedim. Bunun üzerine Ebû Bekr bin Mücâhid şöyle buyurdu: Ben, Resûlullah Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) ona öyle yaptığı için böyle yaptım. Çünkü Resûlullah Efendimizi rüyâda gördüm. Şiblî’nin yanına varıp, onu iki gözünün arasından öptü. O sırada ben; “Yâ Resûlallah, Şiblî’ye niçin böyle yapıyorsunuz, ona böyle muâmelede bulunuyorsunuz?” diye suâl edince, Resûlullah Efendimiz şöyle buyurdu: “Evet, ona böyle yaptım. Çünkü o, namazdan sonra Tevbe sûresi yüzyirmisekizinci âyet-i kerîmesini, ondan sonra da bana salevât okuyor” buyurdu.
İmâm-ı Şiblî hazretleri anlattı: Komşularımdan birisi vefât etmişti. Rüyâmda onu gördüm. Allahü teâlânın ona nasıl muâmele ettiğini sordum. Bana şöyle dedi: “Ey Şiblî! Başıma çok korkulu işler geldi. Hesaba çekilip suâl sorulurken çok sıkıntı çektim. Kendi kendime; bu sıkıntı ve musibet bana nereden geldi? Hâlbuki ben, Müslüman olarak rûhumu teslim ettim diye düşünürken, bana şöyle dendi: “Bu sıkıntı ve musibet, dünyâda iken dilini ihmâl etmen sebebiyledir.” Bu sırada Münker ve Nekîr ismindeki melekler bana doğru gelirken, onlarla benim arama, hoş kokulu, yakışıklı bir şahıs girdi. Ona kim olduğunu sorunca, bana şöyle dedi: Senin dünyâda iken, Resûlullah Efendimize okumuş olduğun çok salâttan yaratıldım. Her sıkıntıda sana yardım etmekle emrolundum.”
Muhammed bin Saffâr anlattı: “Ebû Abbâs Ahmed bin Mensûr vefât edince, birisi babama geldi ve; Dün gece rüyâmda Ebû Abbâs Ahmed bin Mensûr’u gördüm. Şîrâz Câmii’nde mihrâbda duruyordu. Üzerinde güzel bir elbise vardı. Ona; 'Allahü teâlâ sana nasıl muâmele etti?' diye sorunca; 'Allahü teâlâ beni af ve mağfiret etti. Beni Cennetine koydu' dedi. Buna nasıl kavuştuğunu sorunca; 'Dünyâda iken Resûl-i ekrem Efendimize çok salevât okumam sebebiyle' dedi.”

Toplam Görüntülenme: 877

Yayın tarihi: Pazartesi, 26 Mart 2018