Bu sayfayı yazdır

Namaz müminin mi’râcıdır

Kadızade Ahmed Şemseddin Efendi 16. Osmanlı Şeyhülislâmıdır. 918'de (m. 1512) Edirne'de doğdu. Burada medrese tahsilinden sonra İstanbul’a gelerek Ebüssuûd Efendi'nin derslerine devam etti. Çeşitli medreselerde müderrislik, kadılık, Rumeli kazaskerliği yaptıktan sonra Şeyhülislâmlık maka­mına getirildi. 988'de (m. 1580) vefat etti. Şöyle buyurdu:

"Namaz müminin mi’râcıdır” buyurulan hadîs-i şerîfte, hakîkî namazın derecelerine işâret vardır. Namaza duran kimsenin, iftitah tekbîrini söylerken, Allahü teâlânın azametini, yüceliğini düşünerek, hudû’ ve huşû’ hâlinde olması gerekir. Öyle ki, bu hâlini istiğrak, kendinden geçme hâline eriştirmelidir. Bu sıfatın kemâl derecesi, Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimizde vardı. Rivâyet edilmiştir ki; Resûlullah (aleyhisselâm) namazda iken, mübârek göğsünden öyle bir ses gelirdi ki, bu ses, Medîne-i münevverenin dışından işitilirdi. "Namazda kalp huzûru nasıl elde edilir?" diye sorulunca da; “Helâl lokma yemek ve yerken gaflet içinde olmamak, abdest alırken, iftitah tekbirini söylerken, tam bir agâhlık (gafletten uzak olma) içinde bulunmakla kalp huzûru elde edilir” buyurdu.
Bazı zamanlarda yapılacak ibâdetlerin husûsiyeti vardır. Nitekim Allahü teâlâ Tâhâ sûresi yüzotuzuncu âyet-i kerîmede meâlen; “... Rabbinin (celle şânüh) tevfîk ve hidâyetine hamd edici olduğun hâlde, güneşin doğmasından önce (sabah namazını), güneş batmazdan önce (ikindi namazını), gecenin bir kısım saatlerinde (akşam ve yatsı) namazlarını ve gündüzün etrâfında da (öğle) namazını kıl ki, Allahü teâlâ senden râzı ola” buyurmaktadır.
Yine Nûr sûresi otuzaltıncı âyet-i kerîmede meâlen buyuruldu ki; “... (O mescidlerde), sabah ve akşam Allahü teâlâyı tesbih ve farz namazlar eda olunur.” 
Yine Bekâra sûresinin 238. âyet-i kerîmesinde meâlen buyuruluyor ki; “Farz namazları, vakitlerine, şartlarına ve erkânına riâyetle eda etmeye devam ve muhafaza edin. Hâsseten salât-ı vüstâya dikkat edin.” Salât-ı vüstâ, beş vakit namazdan birisidir ki, hangisi olduğu hakkında çeşitli rivâyetler vardır. Bazı âlimler dediler ki: Salât-ı vustâ, beş vakit namazın içinden, hangisi olduğu bildirilmeyen birisidir ki, Kadir gecesinin, ramazân-ı şerîf ayında ve duâların reddolunmadığı icabet saatinin, cuma gününde gizlendiği gibi, namazın hangisi olduğu da bildirilmemiştir.

Toplam Görüntülenme: 733

Yayın tarihi: Pazartesi, 19 Şubat 2018