Bu sayfayı yazdır

Maksadı ahiret olan perişan olmaz

Safiyüddîn Ahmed bin Alvân hazretleri Yemen’deki evliyanın meşhurlarındandır. Taîzz yakınlarında Akâka’da doğdu. 665 (m. 1267) yılında vefât etti. Buyurdu ki:

Enes bin Mâlik (radıyallahü anh), Resûlullah Efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurduğunu rivâyet etti: “Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız. Sevdiriniz, nefret ettirmeyiniz.” Gülâbâdî hazretleri bu hadîs-i şerîfi şöyle şerh etmiştir: “Kolaylaştırınız” yani, gönüllü olan insanların yönlerini Allahü teâlâya çeviriniz. Onları, bütün ihtiyâçlarını Allahü teâlâdan ister hâle getiriniz. Her hâllerinde doğru yol üzere olmaları için, onlara rehber olunuz. Çünkü kolaylığın her çeşidi Allahü teâlâdandır. Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerîmde meâlen (Allah sizin için kolaylık diler, size güçlük dilemez.) [Bekâra-189] ve (Allah size bir güçlük dilemez) buyurdu. [Mâide-6] 
“Zorlaştırmayınız” yani, insanı, insana muhtaç hâle sokmayınız. Bir kimseyi, ihtiyâçları halk tarafından karşılanır duruma getirmeyiniz. Çünkü ihtiyâçları karşılayan kimseler de, muhtaç kimseler gibi muhtaçtırlar. Bu sebeble belli bir şeyin kendilerine âit olması için, birbirleri ile çekişir duruma gelirler. Böylece sâhip olmak istediğiniz ve bunun için uğraştığınız şeyleri elde etmekte güçlük çekersiniz... 
“Sevdiriniz (diğer bir rivâyetle müjdeleyiniz)” ibâresi de bu söylediklerimizi kuvvetlendirir. Çünkü sükûn, itminan ve tatmin manasınadır. Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerîmde meâlen, “Bunlar, Allahın zikri ile kalpleri huzûra kavuşarak îmân edenlerdir...” buyurdu (Ra’d-28).
Mümin, umduğunu elde etmek için devamlı ızdırap ve sıkıntı içindedir. Allahü teâlâya döndürülüp, ızdırabı, zarurî ve ihtiyâri olarak sükûna kavuşuncaya kadar, umduğuna kavuşmak için ızdırap çeker. Umduğunu arzu etme hâli devam eder.
“Nefret ettirmeyiniz” buyurulması da böyledir. Onları, Allahü teâlâdan başka şeylere ve başkalarına yönelterek dağınık hâle sokmayınız. Dağınıklığın sonunda yolları ayrılır, meslekleri değişir. Gayelerine kavuşmak için, tâkip ettikleri yollar onları parçalar. Resûlullah Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem)  buyurdu ki: “Bir kimsenin maksadı dünyâ ve dünyalık olursa, Allahü teâlâ onun iki yakasını bir araya getirmez. Maksadı ahiret olan kimseyi ise, Allahü teâlâ perişan etmez, ona huzûr verir.”

Toplam Görüntülenme: 848

Yayın tarihi: Perşembe, 26 Ekim 2017