Bu sayfayı yazdır

İstişare eden muvaffak olur

Ahmed Kâdirî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. 920 (m. 1514)’de Şam’da doğdu. 1005 (m. 1596)’da, orada vefât etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:

“Allahü teâlâ şu üç şeyden hoşnut olur: İlki, Allahü teâlâya ibâdet edip O’na ortak koşmamaktır. İkincisi, O’nun hidâyet yoluna sıkıca sarılıp ayrılığa düşmemektir. Üçüncüsü, tayin edilen âmirleri uyarıcı ve onlara yardımcı olmaktır. Hoşnut olmadığı üç şey ise; dedikodu yapmak, çok suâl sormak ve isrâf etmektir.”
“Allahü teâlâ halîm ve utangaç kimseyi sever. Çirkin sözlü ve öfkeli kimseyi de sevmez.”
“Bir kimse bir işi yapmadan önce, onu bir Müslümana danışırsa, Hak teâlâ, onu doğrusuna muvaffak eder.”
“Her kim kendisine nimet verildiğinde şükreder, verilmediğinde sabreder, zulme uğradığında bağışlar, zulmettiğinde de mağfiret dilerse, işte onlar emniyet ve hidâyettedirler.”
“Benim hiç sevmediğim, yaldızlı sözlerle gevezelik yapan ve ısrarla boşboğazlık eden kimsedir.”
“Akıllı kimsenin dili, kalbinin gerisindedir. Konuşmak istediği zaman, önce kalbine başvurur. Eğer konuşması kendi için hayırlı ise konuşur, yok hayırlı değilse susar. Câhilin kalbi ise, dilinin gerisindedir. Bu yüzden, her diline geleni söyler.”
“İnsanların en kötüsü, ikiyüzlü olanlarıdır. Zira, birisine gelir bir türlü söyler, başkasına gider başka bir türlü söyler.”
"Yenilecek bir gıdâ, bir yiyecek, her ne olursa olsun gafletle, öfke ile veya istemeyerek hazırlanmış ve tedârik edilmişse, onda hayır ve bereket yoktur. Zira ona nefis ve şeytan yol bulmuştur. Böyle bir yiyeceği yiyen kimsede, mutlaka feyiz ve huzurunu bozacak bir netice meydana gelir. Gaflete dalmadan yapılan ve Allahü teâlâyı düşünerek yenen helâl ve hâlis yiyeceklerden hayır meydana gelir. İnsanların halis ve sâlih ameller işlemeye muvaffak olamamalarının sebebi; yemede ve içmede harama, şüpheli şeylere ve kul haklarına dikkat etmemeleridir. Her ne hâl olursa olsun, bilhassa namazda huşû ve huzur hâlinde bulunmak, zevkle ve gözyaşı dökerek namaz kılabilmek; helâl lokma yemeye ve yemeği Allahü teâlâyı hatırlayarak pişirip O'nun huzûrunda imiş gibi yemeye bağlıdır. Vücûdu haram lokma ile beslenmiş olan bir kimse, namazdan bir neşe duyamaz."

Toplam Görüntülenme: 1128

Yayın tarihi: Cuma, 25 Ağustos 2017