Bu sayfayı yazdır

Abdullah bin Zeyd

Abdullah bin Zeyd hazretleri, Tâbi’înin büyüklerindendir. Ensârdan Zeyd bin Erkam’ın “radıyallahü anh” oğludur. Babası, küçük olduğundan Uhud gazâsına götürülmemiş, diğer gazâların hepsinde hâzır bulunmuştu. 61 [m. 680] senesinde Kûfede vefât etmişti. Vefatından kısa bir zaman evvel buyurdu ki: 

Peygamber efendimiz hicretin, onbirinci senesinde, âhireti teşrîf buyurduktan sonra, Ebû Bekr-i Sıddîk halîfe oldu. Hicretin onüçüncü senesinde, altmışüç yaşında vefât etti. Bundan sonra Ömer-ül-Fârûk halîfe oldu. Yirmiüçüncü senede, altmışüç yaşında şehit edildi. Bundan sonra, Osman Zinnûreyn halîfe oldu. Otuzbeş senesinde, sekseniki yaşında şehit edildi. Sonra Ali halîfe oldu. Hicretin kırkıncı senesinde altmışüç yaşında şehit edildi. Bu dört halîfeye, (Hulefâ-i râşidîn) denir. Zaman-ı saadette, (Şeriat) yâni (Ahkâm-ı İslâmiyye) tamam icrâ edilip, her taraf, hak, adalet ve hürriyet ile nûrlandığı gibi, bunların zamanında da öyle idi. Ahkâm-ı şer’ıyye kusursuz olarak yapılıyordu. Bu dört halîfe, Eshâb-ı kirâmın hepsinden üstündür. Kendi aralarındaki üstünlükleri, hilâfetleri sırasına göredir. 

Ebû Bekr zamanında, Müslümanlar, Arabistân yarımadasından dışarı çıktı. Yarımadada hâsıl olan karışıklıkları düzeltti. Mürtedlerin terbiyesi ile uğraştı. Resûl-i ekrem efendimiz âhıreti teşrîf buyurunca, yarımadada karışıklıklar çıktı. Ebû Bekr bunları düzeltip, vakt-i saadette olduğu gibi, birlik te’mîn etti. Ömer halîfe olunca, bir hutbe okuyup: 

“Ey Resûlün Eshâbı! Arabistân, ancak sizin atlarınıza arpa yetiştirebilir. Hâlbuki Allahü teâlâ, Muhammed aleyhisselâmın ümmetine, yeryüzünün her tarafında, yer, memleket vereceğini, Habîbine vadetmiştir. Hani, bu vadedilen memleketleri zapt ederek, dünyada ganîmete, âhirette gazâ ve şehitlik rütbesine nâil olmak isteyen erler nerede? Din uğruna can ve baş feda ederek, vatanlarını bırakıp, Allahü teâlânın kullarını zâlimlerin pençelerinden kurtaracak gâzîler nerede?” diyerek Eshâb-ı kirâmı cihâda ve gazâya teşvîk buyurdu. İşte İslâm memleketlerinin, üç kıta boyunca, hızla genişlemesine, milyonlarca insanın küfürden kurtulmalarına sebep, Hazreti Ömer’in bu nutkudur. Bu nutuk üzerine, Eshâb-ı kirâm ölünceye kadar cihâd ve gazâ etmeye ahd ve ittifâk etti. Halîfenin gösterdiği şekilde ordular kurulup, Ehl-i islâm, yerlerini, yurtlarını terk ile Arabistândan çıkıp, her tarafa yayıldı... 

Toplam Görüntülenme: 893

Yayın tarihi: Çarşamba, 05 Eylül 2012