Bu sayfayı yazdır

Zâkirzâde Abdullah Efendi

Büyük velîlerden Zâkirzâde Abdullah Efendi’nin doğum târihi ve yeri bilinmemektedir. 1657 (H.1068) senesinde İstanbul’da vefât etti. Kabri Üsküdar’daki Miskinler Kabristanındadır... 

Bu mübarek zat, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki: 

Resûlullahtan “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” gelen din bilgileri, ikiye ayrılır: Beden bilgileri ve kalb bilgileri. Beden bilgilerini, yani kalb ile inanılması ve yapılması ve beden ile yapılması ve sakınılması lâzım olan îmân ve ibâdet bilgilerinin hepsini Eshâbının hepsine teblîğ etmek, öğretmek vazîfesi idi. Bunları bizzât ve bilvâsıta bildirdi. Ma’rifet ve tasavvuf denilen kalb bilgileri ise, güneş şuâları gibi, mübârek kalbinden her ân etrâfa yayılıyordu. Bunlara (Nûr) ve (Feyz) denir. Her Sahâbî, kendi kalbine gelen feyzlerden [akanlardan] kendi istidâdı, kâbiliyyeti kadarının hepsine hemen kavuştu. Kavuştukları nûrlar, ihlâslarının çabuk ve çok artmasına sebep oldu... 

Beden bilgileri (Edille-i şer’ıyye) denilen dört kaynaktan öğrenilmiş, fıkıh kitapları vâsıtası ile bizlere gelmiştir. Resûlullaha uymak isteyenlerin, fıkıh kitaplarının bildirdiği ve mürşid-i kâmilin söylediği gibi ibâdet etmeleri lâzımdır. Kalb bilgileri ise, bizlere evliyânın kalbleri vâsıtası ile gelmiştir. Resûlullahın mübârek kalbinden bu bilgileri almak isteyenin, bir velînin yanında bulunarak, bunun kalbinden alması lâzımdır. Velî, insanın kalbi ile, Resûlullahın mübârek kalbi arasında, bir vâsıtadır, yoldur. 

OKUMAKLA KAVUŞULMAZ!.. 

Kalb bilgilerine, tasavvuf kitaplarını okumakla kavuşulamaz. Bu bilgileri sunan menba, âriflerin kalbleridir. Her Sahâbî de, Resûlullahtan aldıkları, beden ve kalb bilgilerini, isteyen Müslümânlara bildirdiler. Dahâ sonra gelen Müslümânlar da, beden bilgilerini fıkıh kitaplarından, kalb bilgilerini, evliyânın kalblerinden aldılar. (Ben, beden bilgilerini, doğruca Resûlullahın sözlerinden, yani hadîs-i şerîflerden öğreneceğim) diyenler, hadîs-i şerîfleri yanlış anlayarak, nefsin ve şeytânın tuzaklarına düştükleri gibi, (Ben kalb bilgilerini doğruca Resûlullahın kalbinden alacağım) diyenler de, nefsin ve şeytânın tuzaklarına düşmüşlerdir. Beden bilgilerinin, Ehl-i sünnet âlimlerinin sözlerinden veyâ kitâblarından, kalb bilgilerinin de, bu âlimlerin, hayâtta olanlarının kalblerinden, vefâtlarından sonra da, rûhlarından alınması lâzımdır... 

Toplam Görüntülenme: 941

Yayın tarihi: Pazartesi, 03 Eylül 2012