Bu sayfayı yazdır

İbrâhim Sumâdî

İbrâhim Sumâdî hazretleri, Şam’da yetişen velîlerdendir. “Vâiz” ismiyle şöhret buldu. 1644 (H.1054) senesinde Havran’ın köylerinden Sumâdî’de vefât etti. Bâbüssagîr Kabristanına defnedildi. 
İbrâhim Sumâdî hazretleri, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki: 

İmam-ı Gazali hazretleri, (Kimyâ-yı se’âdet) kitabında buyuryor ki: Müzik, nefse gıda, ruha zehirdir. Kalbi hasta olanın yanî Allah’tan başka bir şeye bağlı olanın, yanî sevenin nefsi azar. Meselâ, yabancı bir kızı veyâ oğlanı ister. Çalgı, müzik dinlediği zamân, nefsinde onlara kavuşmak arzûsu artar. Kalbi bu yola hareket ettirir. Bunlarla buluşması harâm olduğundan, her çeşit çalgıyı dinlemesi de, harâma sebeb olur. Kalbi hasta olmayan, yanî kalbinde yalnız Allah sevgisi bulunan kimse, kız, aşk, şehvet anlatan sesleri işitince, kalbi bunlardan zevk almaz. Sıkılır. Kalb hasta ise, bunlardan nefis zevk alıp, kalbi bu yola hareket ettirir. Böyle kimselerin müzik dinlemeleri harâm olur. Erkek ve kız, bütün gençler böyledir. İslâmiyyetin, sönmesini emrettiği nefis ateşini tutuşturan her şey harâmdır. Hasta olmayan kalbin, helâl şeylere olan sevgisini, bağını arttıran ve nefsi zayıflatan sesleri dinlemek de, bazı şartlarla mubâh olur. Hacca gidecek olanın Kâbe, hac, Mekke, Medîne şarkılarını dinlemesi, askerlerin harb, kahramanlık şarkılarını dinlemesi mubâh, hattâ sevâb olur. 
Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” Mekke’ye girdiği zamân, önünde İbni Revâha beyitler okuyarak gidiyordu. Ömer “radıyallahü anh” bunu görünce, Resûlullahın önünde şiir okunur mu? diyerek darıldı. Resûlullah da, (Bırak yâ Ömer. Mâni olma! Bu beyitler kâfirlere, ok atmaktan dahâ çok tesîrlidir) buyurdu. 

KALBİ KARARMIŞ OLANLAR 
Buradan anlaşılıyor ki, nefsi azdıran şiirleri okumak câiz olmayıp, harbde kâfirlere zarar verici, onları üzücü şiirleri okumak câizdir. Günâhları, kusûrları, azâbları anlatan kasîdeleri, ilâhîleri dinleyerek, üzülmek, tevbeye sebeb olmak sevâbdır. Fakat, ölüme, kazâ kadere karşı üzülmeye sebeb olan ilâhîleri, kasîdeleri dinleyerek üzülmek harâm olur. 
Düğün, ziyâfet, sünnet, bayram, sefer dönüşü gibi sevinmesi lâzım olan yerlerde helâl olan ses ile neş’elenmek mubâhtır. Bu sesler, nefse değil, kalbe kuvvet verir. Kalbi kararmış olanların, kalbimde Allah sevgisi var diyerek ses, ilâhî dinlemeleri insanı ekseriya aldatır... 

Toplam Görüntülenme: 869

Yayın tarihi: Cumartesi, 14 Ocak 2012