Bu sayfayı yazdır

Molla Halil Siridî

Molla Halil Si’ridî hazretleri, tefsir, fıkıh, hadîs ve tasavvuf âlimidir. 1750 (H.1164) senesinde Bitlis yakınlarında Hizân’da doğdu. Siirt’te tahsilini tamamladı ve burada çok talebe yetiştirdi. Bunların en büyüklerinden biri de, Seyyid Fehim-i Arvâsî hazretlerinin hocalarından olan Muş Müftüsü Molla Hasan Ehvedî hazretleriydi. 
Molla Halil Si’ridî hazretleri, 1843 (H.1259) senesinde Siirt’te vefât etti. Vefatından kısa bir müddet evvel talebelerine buyurdu ki: 

“Kâfirlerin yaptıkları ve kullandıkları şeyler iki kısmdır: Birisi, âdet olarak, ya’nî her kavmin, her memleketin âdeti olarak yaptıkları şeylerdir. Bunlardan, harâm olmayıp, insanlara fâideli olanları yapmak ve kâfirlere benzemeyi düşünmeyerek kullanmak hiç günâh değildir. Pantolon, fes ve çeşitli ayakkabı, çatal, kaşık kullanmak, ekmeği bıçak ile dilimlere ayırmak ve çeşitli eşyâ ve âletleri kullanmak, hep âdete bağlı şeyler olup mubâhtırlar. Bunları kullanmak, bid’at olmaz, günâh olmaz... Bunlardan, fâideli olmayanları ve çirkin ve mezmûm olanları kullanmak ve yapmak harâm olur. Fakat, iki Müslimân bunları kullanınca (Âdet-i islâm) olur ve üçüncü kullanan Müslümâna harâm olmaz. Birinci ve ikinci Müslümân günâhkâr olursa da, başkaları olmaz. (Birgivî vasıyyetnâmesi)nde diyor ki: 
Kâfirlerin kullandıkları şeylerin ikinci kısmı, ibâdet olarak yaptıkları ve kâfirlik alâmeti olan ve İslâmiyyeti inkâr etmek ve inanmamak alâmeti olan ve tahkîr etmemiz vâcib olan şeylerdir ki, bunları yapan ve kullanan kâfir olur. Bunlar, ölümle veyâ bir uzvun kesilmesi ile veyâ bunlara sebep olan, şiddetli dayak, hapis, bütün malını almak ile tehdîd edilmedikçe kullanılamaz. 

DİN DÜŞMANLARINA ALDANMA! 
Bunlardan meşhûr olanlarını bilmeyerek veyâ şaka olarak veyâ herkesi güldürmek için yapan da, kâfir olur. Meselâ, papazların ibâdetlerine mahsûs şeyi kullanmak küfür olur. Buna (Küfr-i hükmî) denir. Din düşmanları, Müslümânları aldatmak için, kâfirlerin âdetlerini, bayramlarını, Müslümân âdeti, Müslümânların mübârek günü diyerek, bunların gâvurluk ve kâfirlik olduğunu örtmeye uğraşıyorlar. Genç ve sâf Müslümânlar bunlara aldanmamalıdır. Güvendikleri hâlis Müslümânlara, namâz kılan akrabâlarına, dînini bilen baba dostlarına sorup öğrenmelidir...” 

Toplam Görüntülenme: 727

Yayın tarihi: Salı, 20 Aralık 2011