Bu sayfayı yazdır

Hayât bin Kays el-Harrânî

Hayât bin Kays el-Harrânî, Urfa’ya bağlı Harrân kazasında yetişen evliyânın büyüklerinden, âriflerin ileri gelenlerindendir. Yüksek hâllerin ve kerâmetlerin sâhibi olup, ehliyeti, ihlâsı, iffeti yanında, dînine çok bağlı bir zât idi. Cömertliğiyle meşhûrdur. 1185 (H.581) yılında orada vefât etti. Harrân’ın dışına defnedildi..

SULTANLAR DUASINI ALIRDI
Hayât bin Kays el-Harrânî’nin üstün halleri ve kerametleri meşhurdu. Harrân Ovasında, bâzan günlerce suyun damlası bulunmaz olurdu. Halk, Harrânî hazretlerine koşar, onun duâsını alır, duâsının himmet ve bereketiyle yağmur yağar, halk susuzluktan kurtulurdu. Sultan Nûreddîn Zengî onu ziyâret edip, Hristiyanlara karşı yaptığı cihâdda azim ve gayretini kuvvetlendirince, onun muvaffak olması için duâ ederdi... Sultan Selâhaddîn-i Eyyûbî de ziyâret eder, ondan duâ isterdi. Duâsını alarak yaptığı harbi kazanırdı...
Harrân’da bir câmi yapılıp, sıra mihrâba gelince, kıble husûsunda Harrânî hazretleri ile câmiyi yapan zât arasında ihtilâf çıktı. Sonunda Harrânî hazretleri ustaya: “Önüne bak, kıbleyi göreceksin!” buyurdu. O zât da, önüne baktığında Kâbe’yi karşısında gördü ve düşüp bayıldı...
Hayât bin Kays el-Harrânî hazretleri buyurdu ki:
“Kalbinde, Allah korkusu bulundurmak ve sıddîklerin hâlleri ile hâllenmek isteyen kimse, her işinde sünnet-i seniyyeye yapışmalı, onu mutlaka yerine getirmeli ve helâl lokma yemelidir. İnsanın meleklik sıfatından mahrûm olması; haram yemesi ve Allahü teâlânın yarattıklarına eziyet etmesi sebebiyledir.”
“Kalb yumuşaklığını, Allah adamı olan evliyânın sohbetlerine devâm etmekte aramalıdır. Kalb nûrunu da, sohbete olan gayreti devâm ettirmede aramalıdır.”

SÂDIK TALEBENİN ALÂMETİ!..
“Sâdık talebenin alâmeti şudur: Bir ân bile, Rabbini zikretmekten, O’nu hatırlamaktan ayrılmamalı ve O’nun hakkını gözeterek, farz ve sünnetlere devâm etmeli, dünyânın geçici zevklerinin sevgisini kalbe sokmayıp atmalı ve kalbinde dâimâ cenâb-ı Hakk’ın sevgisini bulundurmalıdır”
“Haramlardan sakın ve dünyâya düşkün olma. Zühde, ibâdet etmek niyetiyle sarılmalı, yoksa kendisinin zühd sâhibi olduğunu gösterip, dünyâlıklara kavuşmak için onu vesîle etmemelidir.”
Hayât bin Kays el-Harrânî hazretleri vefat etmesine yakın buyurdu ki: 
“Muhabbet, yâni Allahü teâlâyı sevmek, mârifetin (yâni O’nu tanımanın) ve Hakk’a giden yolun en büyük nişânıdır. Bâkî, sonsuz var olan sevgiliye, muhabbet ile kavuşulur.”

Toplam Görüntülenme: 1025

Yayın tarihi: Salı, 06 Temmuz 2010