Bu sayfayı yazdır

Şems-ül-evliyâ Şemseddîn Pâni-pütî

Şemseddîn Pâni-pütî, Hindistan’ın büyük velîlerindendir. Türkistan’ın Verşâne vilâyetindendir. 1336 (H.736) senesinde Hindistan’daki Pâni-püt şehrinde vefât etti. Seyyid olup hazret-i Hüseyin’in neslindendir...

“BENİM MÂNEVÎ OĞLUMSUN!”
Şemseddîn Pâni-pütî, irşâd edici, yol gösterici bir mürşid-i kâmil aramak üzere, bulunduğu Verşâne şehrinden çıkıp, kasaba kasaba, şehir şehir dolaşmaya başladı. Hindistan’daki Mültan şehri civârına geldiğinde, Hâce Ferîdüddîn-i Genc-i Şeker hazretleri ile karşılaştı. O büyük zâtın sohbetlerinde bulunup, icâzet aldı. Bundan sonra, Genc-i Şeker hazretlerinin izni, işâreti ve emri ile, Kalyar şehri tarafına gitti. Orada, Hâce Alâüddîn Ali Ahmed Sâbir hazretlerini bulup, onun bereketli sohbetlerine kavuştu. Hazret-i Hâce onu görünce çok sevinip; “Şemseddîn! Sen benim mânevî oğlumsun. Bizim bu yolumuzun, silsilemizin senden devâm etmesini ve uzun zaman ayakta kalmasını Allahü teâlâdan diledim. Demek ki, Allahü teâlâ bu arzumu kabul etti” buyurup, onu talebeliğe kabûl etti ve “Şems-ül-evliyâ” ismini verdi. Alâüddîn Sâbir, çok sevdiği bu talebesini, insanları irşâd etmesi vazifesiyle Pâni-püt şehrine gönderdi. Hocasından aldığı vilâyet nûru ile o tarafları aydınlatan Şems-ül-evliyâ, binlerce kişiyi evliyâlık mertebelerine kavuşturdu...
Rivâyet edilir ki, her kimin mühim bir işi, derdi, sıkıntısı, müşkili bulunduğunda, abdest alıp, Hâce Şemseddîn’in mübârek ismini yüz bin defâ okusa, bunu yapmak zor geliyorsa, bir miktar kimse toplanıp, bölüşerek okusalar ve yüz bine tamamlasalar, Allahü teâlâ, Şemseddîn Pâni-pütî’nin mübârek ismi hürmetine, o kimsenin sıkıntısını, ihtiyâcını giderir. Şu kadar var ki, bunu yapanların Ehl-i sünnet îtikâdında olup, haramlardan sakınmaları ve bunu abdestli olarak, sıdk ve ihlâs ile okumaları şarttır.

“YAKINDA NAMAZIMI KILARSINIZ!”
Hâce Şemseddîn Pâni-pütî vefat edeceği zaman buyurdu ki:
“Hocam Alâüddîn Sâbir hazretleri senelerce önce bana; “Şems-ül-evliyâ (Evliyânın güneşi)” lakabını vermişti. Buradaki harflerin sayılarının toplamı, Ebced hesâbına göre 736 etmekte, bu ise, o benim vefât edeceğim seneye karşılık gelmektedir. Yakında benim namazımı kılarsınız!..” 
Nitekim buyurduğu gibi oldu ve bunları söyledikten kısa bir zaman sonra vefat etti.

Toplam Görüntülenme: 1352

Yayın tarihi: Cuma, 04 Aralık 2009