Bu sayfayı yazdır

Evet ben şehit oldum baba!..

On beşinci asırda Mısır’da yaşayan ve İslam âlimlerinin büyüklerinden olan İmam-ı Celâleddîn Süyûtî hazretleri şöyle bildiriyor:

“DÜŞMANI BİRLİKTE ÖLDÜRDÜK!”
“İbni Ebiddünya diyor ki: Ebû Abdüllah Şâmî, Rumlarla gazâya gitmişti. Düşmanı kovalıyorlardı. İki kişi askerden uzaklaştılar. Birisi şöyle anlatıyor: Düşman kumandanına rastladık. Üzerine hücûm ettik. Çok savaştık. Arkadaşım şehit oldu. Geri döndüm. Askerlerimizi aradım. Sonra kendi kendime dedim ki: ‘Sana yazıklar olsun! Ne için kaçıyorsun?’ Geri döndüm. Düşman kumandanına saldırdım. Kılıcım boşa gitti. O, bana saldırdı. Beni devirdi. Göğsümün üstüne oturdu. Beni öldürmek için eline bir şey aldı. Tâm o sırada, şehit olmuş olan arkadaşım yerinden fırladı. Ensesinden saçlarını yakaladı. Üstümden çekti. Birlikte düşmanı öldürdük. Uzaktaki bir ağaca kadar birlikte konuşarak yürüdük. Orada ölü olarak yattı...
Arkadaşlarıma gelip, olanları haber verdim... [Hanefî mezhebi âlimlerinden (Ravdat-ül-Ulemâ) kitabının sahibi Hüseyn Buhârî Zendüvistî ve (Zübdet-ül-Fukaha) kitabının sahibi de, bu vak’ayı bildirmişlerdir.]
Hadis âlimlerinden Mehâmilî (Emâliyyül-İsfehâniyye) kitabında bildiriyor ki:

“BU BİZİM OĞLUMUZ”
Abdülazîz bin Abdüllah dedi ki: Bir arkadaşla Şâm’da idik. Yanında zevcesi de vardı. Bunların oğlunun şehit olduğunu daha önceden biliyordum. Yanımıza bir süvârî geldi. Arkadaşım, bunu karşıladı. Zevcesine dönerek, ‘Bu bizim oğlumuz’ dedi. Zevcesi, ‘Hayır sen yanılıyorsun. Oğlunun çoktan şehit olduğunu unuttun mu?’ dedi. Adam, söylediğine pişman oldu. Fakat, süvârîye yaklaştı. Dikkat ile bakarak, ‘Vallâhi bu bizim oğlumuz’ dedi. Kadın da, bakmak zorunda kaldı. ‘Vallâhi o!’ diye bağırmaya başladı... Babası, ‘Oğlum sen şehit olmuştun değil mi?’ diye sordu. ‘Evet babacığım. Fakat, Ömer bin Abdülazîz şimdi vefât etti. Şehitler, onu ziyâret etmek için Rabbimizden izin istedik. Ben ayrıca size selâm vermek için de izin istedim’ dedi. Vedâ edip yanlarından ayrıldı. Az bir zaman sonra, Ömer bin Abdülazîz’in vefât ettiği işitildi.
İmâm-ı Süyûtî buyuruyor ki: Bu haberler, sağlamdır, doğrudur. Hadis âlimleri, vesikaları ile birlikte bunları yazmışlardır. Bunu,
İmam-ı Yâfi’î yazmıştır. Onun yazısını kuvvetlendirmek için, ben de bildirdim...”

Toplam Görüntülenme: 1069

Yayın tarihi: Pazartesi, 01 Haziran 2009