Bu sayfayı yazdır

Ebû Bekr-i Şiblî ve Hıristiyan bir genç

Ebû Bekr-i Şiblî hazretleri 861 (H.247) senesinde Samarrâ’da doğdu. Bağdât’a gelip, buraya yerleşti. Cüneyd-i Bağdâdî’nin talebesidir. Mâlikî mezhebi fıkıh âlimlerindendir..

“DÖRT YÜZ HOCADA OKUDUM”
Şiblî hazretleri buyurdu ki: “Dört yüz hocadan ders okudum. Bunlardan dört bin hadîs-i şerîf öğrendim. Bütün bu hadîslerden bir tânesini seçip kendimi ona uydurdum. Çünkü, kurtuluşu ve ebedî saâdete kavuşmayı bunda buldum ve bütün nasîhatleri hep bunun içinde gördüm. Seçtiğim hadîs-i şerîf şudur: Peygamber efendimiz bir Sahâbîye buyurdu ki: (Dünyâ için, dünyâda kalacağın kadar çalış! Âhiret için, orada sonsuz kalacağına göre çalış! Allahü teâlâya muhtâç olduğun kadar itâat et! Cehennem’e dayanabileceğin kadar günâh işle!)
Bir gün Şiblî hazretlerine, hacca giden sofîlere ayakkabı satın almak için, bir dirhem lâzım oldu. Hıristiyan bir genç; “Beni de berâberinde hacca götürme şartıyla, sana bu bir dirhemi veririm” dedi. Ebû Bekr-i Şiblî bunun üzerine; “Ey Genç! Sen hac yapmaya ehil değilsin ki” deyince, genç; “Sizin kervanınızda hiç yük merkebi bulunmaz mı? Bu sefer de beni yük merkebi yerine tutamaz mısınız?” dedi...
Yol hazırlıkları tamamlanınca, genç onlarla berâber yola çıktı. Ebû Bekr-i Şiblî; “Ey Genç! Hâlin nasıldır?” diye sorduğunda, genç; “Efendim! Sevincimden gözüme uyku girmiyor. Sizinle yolculuk yaptığım için çok memnûnum” dedi...
Kâfile yolda giderken ne zaman konaklasalar, o genç hemen yerleri süpürür, dikenleri temizlerdi... Sonunda ihram giyme yerine vardılar. Genç onlara bakıp, onlar gibi giyindi. Kâbe-i şerîfe varınca, Ebû Bekr-i Şiblî gence; “Üstünde zünnâr olduğu hâlde Kâbe-i şerîfe girmene izin vermem” dedi.

“ONU BURAYA BİZ GETİRDİK”
Bunun üzerine genç şöyle söyledi: “Yâ Rabbî! Şiblî, senin evine girmeme izin vermeyeceğini söylüyor!” dedi. O anda gaibden bir ses; “Ey Şiblî! Onu Bağdât’tan buraya biz getirdik. Onun kalbine aşk ateşini biz koyduk. Lütuf zinciriyle evimize kadar onu biz çektik. Ey dost olan genç, sen içeri gir!” dedi.
Herkes Kâbe’ye gidip tavaf ettikten sonra dışarı çıktılar. Fakat genç dışarı çıkmadı. Ebû Bekr-i Şiblî; “Ey Genç! Dışarı gel” diye seslendi. Bunun üzerine genç; “Ey Şiblî! O beni dışarı bırakmıyor. Ne kadar çabalasam çıkış kapısını bulamıyorum” dedi ve kısa bir zaman sonra da vefat etti...

Toplam Görüntülenme: 1639

Yayın tarihi: Salı, 14 Ekim 2008