Bu sayfayı yazdır

İslâm târihçilerinden Ahmed bin Abdülcebbar

Ahmed bin Abdülcebbar el-Utâridî, fazîletler sahibi bir kimse idi. Bağdâd’da İslâm târihçisi İbni İshâk’tan gazalar, harbler hususunda rivâyetlerde bulundu. Bağdâd’ta oturduğu zaman Abdullah bin İdris el-Odî, Ebû Bekir bin İyâs, Hafs bin Gıyâs, Muhammed bin Fudayl, Vekî’ bin Cerrâh, Ebû Muâviye, Yûnus bin Bükeyr ve Muhammed bin İshâk’tan rivâyette bulunmuştur.

“Güvenilir bir râvidir...”
Ahmed bin Abdülcebbâr’ın hadîs rivâyet ettiği kitapları, babasının hadîs âlimlerinden duyarak, işiterek yazdığı hadîs-i şerîflerdir. Bununla beraber bu hadîs-i şerîfleri babasından ayrıca işittiği de haber verilmiştir. Yahyâ bin Ebî Hünnâd’a ondan sorulmuş, cevâbında; “Sika (sağlam ve güvenilir) bir râvidir” buyurdu.
Hamza bin Yûsuf, onun rivâyetlerinde herhangi bir beis olmadığını söylemektedir.
Muhammed bin Hüseyin bin Humeyd bin er-Rebî’ diyor ki:
“Babam anlattı. Ebû Kureyb Muhammed bin el-Alâ, bize Yûnus bin Bükeyr’in kitabından Peygamberimizin harbleri hakkında rivâyetler okuyordu. Bazıları gürültü yaptı. Buna çok üzülen Ebû Kureyb kırâati bıraktı. Okumaya devam etmesi için çok ısrar ettik. Fakat okumadı ve; ‘Abdülcebbâr el-Utâridî’ye gidiniz. Çünkü Yûnus bin Bükeyr bize okurken, o da orada olup bizimle beraberdi’ dedi. Biz ‘Ya o öldü ise’ dedik. ‘Onun oğlundan dinleyiniz. Çünkü o da orada beraberdi’ buyurdu...” Ahmed bin Abdülcebbâr bin Muhammed, Yûnus bin Bükeyr, Mis’ar bin Kedâm, Eş’as bin Ebîş-şa’şa’ Kinâneoğullarından bir zâttan rivâyetle;
Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem), “Ey insanlar! Lâ ilâhe illallah deyiniz ki, felah bulasınız” buyurdu.
“Kim bilerek ve kasten benim üzerime yalan söylerse, Cehennemdeki yerine hazırlansın” hadîs-i şerîfi de onun rivâyetlerindendir.

“Ne mutlu bana ki!..”
Ahmed bin Abdülcebbar el-Utâridî’nin son sözleri şunlar oldu:
“Yâ Rabbi! Ne mutlu bana ve hamd olsun Sana ki, senden başka ulûhiyyet sıfatlarıyla muttasıf hiçbir ilahın olmadığına ve Muhammed aleyhisselamın senin kulun ve Resulün olduğuna iman etmiş olduğum halde sana kavuşmak üzereyim. Kavuşmamı böylece çabuklaştır Yâ Rabbi!..”

Toplam Görüntülenme: 1644

Yayın tarihi: Çarşamba, 15 Ağustos 2007