Yaptığın kötülüğe pişman ol kaçırdığın iyiliklere ise üzül
Cemâleddîn Kürânî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. İran’da Küran’da doğdu. 768 (m. 1367)’de Mısır’da vefât etti. Hikmetli sözleri çoktur. Buyurdu ki:
“O esnada Allahü teâlâ ile huzûrda olmasan da, zikri terk etme! Çünkü zikir ettiğin hâlde O’ndan gâfil olman, zikir etmediğin zamanki gafletinden daha azdır. Umulur ki, böyle zikir, seni gafletten uyandırır ve huzûra kavuşturur.”
“Kalbin ölü olmasının alâmetlerinden biri, insanın kaçırdığı iyiliklere üzülmemesi ve yaptığı kötülüklere pişman olmamasıdır.”
“Eğer adâletle muâmele olunursan, küçük günahlardan bile helak olursun. Allahü teâlâ ihsân ile muâmele ederse, büyük günâhın da olsa kurtulursun.”
“Zulmet nefsin askeri, ordusu olduğu gibi, nûr da kalblerin askeridir. Allahü teâlâ bir kuluna yardım etmek isteyince, nûr askerleri ile imdâd edip, zulmetten onu uzak eder.”
“İbâdetine, senden meydana geldi diye sevinme, Allahü teâlânın lütfu ile, ibâdetin sende meydana geldiğine sevin. 'Bunlar, Allahü teâlânın ihsânı ve rahmeti iledir' de.”
“Nimetlere şükretmeyen, elden çıkmalarına çalışmış olur. Nimetlere şükreden, onları en kuvvetli bağlarla bağlamış olur.”
“Onun yolunda kötülük üzere olduğun hâlde, sana ihsânları devam ediyorsa, bunların istidrâc, yani seni felâkete götüren şeyler olmasından kork. A’râf sûresi yüzseksenikinci âyet-i kerîmesi, meâlen; (Onları, bilemeyecekleri yönden azar azar helake yaklaştırırız) bunu haber vermektedir.”
“İşlemediğin amelin karşılığını isteme! Amelin makbul ise, karşılık olarak sana yeter.”
“İnsanlar, sende var sandıkları şey için seni medhederler. O hâlde, sen de nefsine, onu bildiğin gibi (hâline uygun) muâmele et.”
“Mümin, kendinde görmediği bir sıfatla medhedildiği zaman, Allahü teâlâdan hayâ eder.”
“İnsanların en câhili, yakînen bildiği şeyi, başkalarının zannî olan işlerine uyup bırakandır.”
“Her kusurdan münezzeh olan Rabbim! Dostlarını, evliyânı öyle yaptın ki, onları bulan sana kavuşuyor ve sana kavuşmayan, onları tanımıyor.”
“İki iş arasında durakladığın, iki şey arasını ayıramadığın zaman, hangisinin nefse daha ağır geldiğine dikkat et ve onu yap. Çünkü nefse ağır gelen, ancak doğru, hak olandır.”
“Nefsin hevâsına, isteklerine uymanın alâmetlerinden biri de, nafile cinsinden olan iyilikleri çok yapıp, emirleri yapmakta gevşek davranmaktır.”
“Şehveti kalbden, kökünden söküp koparan Allah korkusu, yahut kalbden taşacak kadar O’na olan sevgidir.”
Toplam Görüntülenme: 700
Yayın tarihi: Pazartesi, 04 Kasım 2019
Bunları okudunuz mu?
- Dâima azîz olmak istersen
- Azaptan kurtulmak için sağlam bir tutamak
- Allahın Resûlüne, eziyet etmeniz doğru olmaz
- Allahtan başka ilâh yoktur ve mülk O’nundur
- Yedi kat göklerin ve yerin taşıyamadıkları emanet
- Dostun sevdiği kimseler, insana güzel görünür
- Allahım, takdirine râzı olmayı nasip eyle
- Her işin bir güç bir de kolay tarafı vardır
- Âhiret yolculuğu için takvâyı azık edinin
- Eshâbımın hiçbirine dil uzatmayınız!