SADECE EMREDİLENİ YAPTIK

I. Dünya Savaşında Irak cephesinde görevli bir batarya kumandanı şöyle bir hatıra sını nakleder:“Harbin son seneleriydi. Bağdat cephesindeki üstün İngiliz kuvvetleri ordumuzu geri çekilmeye mecbur etmiş, Fırat nehri boyunca kuzeye doğru ilerliyordu. Çekilmemiz bir bozgun şeklinde olmayıp harbin gereğiydi. Bir aralık ordumuzun artçı birlikleri, düşman kuvvetleriyle Şatt-ül-Edhem denilen yerde muharebeye tutuştu. Sabahtan öğleye kadar bütün silahların ateşleriyle, çölün kızgınlıklarında her taraf alev alev yanıyordu. Bütün hınç ve güçleriyle saldıran düşman kuvvetleri, bir an önce mukavemetimizi kırmak istiyorlardı.

Müdafaa eden kuvvetlerimizin sayısı, düşmanla nisbet edilemeyecek derecede azdı. Fakat bu kahramanlar çok itaatli ve birer iman kalesiydiler. Düşman hücumları, bu mert ve cesur vatan evlatlarının göğüsleri karşısında eriyordu. Harbin en kızgın yerinde Kolordu Kumandanı, düşmanı yandan vurmak için yedek bir piyade alayı ile dört topu bulunan benim bataryama görev verdi. Arazi çırılçıplaktı. Alay ile beraber hareket ettik. Düşmandan tarafa gidiyorduk. Topçunun hareketi piyade gibi değildi. Şartlar güçtü ama ne olursa olsun alınan emir muhakkak yerine getirilecekti. Açık bir sahada olan hareketimizi gören düşman, bütün topçu atışlarını üzerimize topladı. bir yanardağın içine düşmüş gibiydik. Süratle ilerliyor, subay, erat ve hayvanlardan ölenlere hiç bakmıyorduk. Bir kişi de kalsak emredilen yere ulaşacaktık. Bütün meşakkat, eziyet ve sıkıntılara rağmen hedefe vardık. Şükürler olsun ki, birkaç şehid ve yaralıdan başka zayiatımız yoktu. Derhal topları mevzie sokup ateşe başladık. Düşman bütün gücü ile bizi hedef seçmiş ti. Toplar, gülleler, mermiler yağmur gibi yağıyordu. Bu saldırılar karşısında bataryanın imanlı ve itaatli subay ve eratı vazifelerini hakkıyla yapmakta, düşmana çok zayiat verdir mekteydi. Bizim ateşimiz karşısında iman ve itaat duvarını geçemeyeceğini anlayan düşman kahraman piyademizin süngüleri önünden kaçmaya başladı. Bu heyecanlı zamanda paşa mızı karşımda gördüm. Elimi sıkıp tebrik etti; “Aferin batarya kumandanı! Başarılı ateşiniz bize bu muharebeyi ve zaferi kazandırdı. Sizi ve mert, kahraman batarya subaylarınızı ve eratı tebrik ederim” dedi. Cevaben; “Sağ olunuz. Vazifemden ve emirlerinize itaatten başka bir şey yapmadım” dedim.

Toplam Görüntülenme: 1677

Yayın tarihi: Pazar, 23 Mayıs 2004

Bunları okudunuz mu?