Peygamber Efendimizin dua buyurduğu çocuk

Hasen bin Alî HuIvânî hazretleri hadîs âlimidir. Şam civarında HuIvân’da doğdu. Bağdat, Mekke, Mısır, Tarsus gi­bi ilim merkezlerinde hadis tah­sil etti. Sonra Mekke'ye yerleşti. Vekî bin Cerrah gibi muhaddislerden hadis okudu. Kendisin­den de Buhârî, Müslim, Ebû Dâvûd, Tirmizî, İbn-i Mâce gibi büyük âlimler rivayette bulundular. 242 (m. 857)’de Mekke'de vefat etti. Şöyle nakleder:

Câbir “radıyallahü anh” şöyle anlatmıştır: Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” ile bir sefere çıkmıştık. Yolculuk sırasında bir gün, ey Câbir, matara ile su getir, buyurdu. Bir matara su getirdim. Yolda giderken birbirine dört arşın mesâfede iki ağaç gördük. Şu ağaçlardan birine söyle, diğerinin yanına gitsin, buyurdu. Söyledim, ağaçlar yan yana geldiler. Resûlullah o ağaçların arkasında kazâ-i hâcet eyledi. Sonra ağaçlar yerine gitti. Sonra develerimize binip yola devâm ettik...
Karşımıza kucağında çocuğu ile bir kadın çıktı. Yâ Resûlallah! Bu oğlancığı üç defadır cin tutar, dedi. Resûlullah durdu. Çocuğu alıp devenin palanı üzerine koydu. Üç defa ey Allahın düşmânı çık, buyurdu. Sonra çocuğu annesine verdi... Seferden dönüşümüzde aynı yere gelince, o kadın çocuğu ile birlikte yine karşımıza çıktı. İki koyun getirmişti. Yâ Resûlallah! Bunlar benim hediyemdir, kabul buyurun. Seni Peygamber olarak gönderen Allah hakkı için, sizinle ilk karşılaşdığımız günden beri, çocuğu cin tutmadı, dedi...
Resûlullahın emri üzerine koyunun birini aldık, birini de kadına bıraktık. Sonra yola devam etdik... Birdenbire karşımıza bir deve çıktı. Gelip Resûlullahın huzûrunda başını yere koyarak secde etti. Resûlullah bize, halka sesleniniz toplansınlar buyurdu. Halkı çağırdık, toplandılar. Resûlullah onlara bu deve kimindir, diye sordu. Ensârdan bir cemaat, bizimdir yâ Resûlallah, dediler. Bu deveye ne yapdınız diye sordu. Bu deveyle yirmi senedir su çekerdik. Şimdi onu boğazlamak istedik, kaçtı, dediler. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” bunu bana satınız buyurdu. Sizin olsun yâ Resûlallah, dediler...
Bunun üzerine Resûlullah bu deve benim oldu. Artık onu eceli gelinceye kadar hoş tutunuz, boğazlamayınız, buyurdu. Orada bulunan Müslimânlar, yâ Resûlallah, sana secde etmeye biz hayvânlardan dahâ lâyık değil miyiz, biz niçin yapmayalım, dediler. Resûlullah buyurdu ki:
(Kimsenin Allahü teâlâdan başkasına secde etmesi câiz değildir. Eğer câiz olsaydı, kadınların kocalarına secde etmeleri gerekirdi.)

Toplam Görüntülenme: 590

Yayın tarihi: Pazar, 03 Mayıs 2020

Bunları okudunuz mu?