Vezir-i âzam Sinan Paşa

Meşhurların Son Sözleri

Cumartesi, 22 Nisan 2006

Yavuz Sultan Selim Han, Merc-i Dâbık Zaferi ile, Memlûklar’ı bozguna uğratmış, hükümdar Kansu Gavri de öldürülmüştü. Memlûklar, Tomanbay’ı hükümdar seçtiler. Tomanbay, Yavuz Sultan Selim’in amansız Mısır çöllerini geçemeyip Anadolu’ya döneceğini düşünüyor, kaybedilen yerleri tekrar alacağına inanıyordu. Yavuz Sultan Selim ise Kâhire’nin alınmadan Mısır’ın tam olarak fethedilemeyeceğini bildiği için meşhur Sînâ Çölünü, Allah’ın inâyeti ile on üç günde geçerek 1517 yılında Ridâniye’de Memlûk ordusu ile karşı karşıya geldi...

Devamını oku...

Kececizâde Fuat Paşa

Meşhurların Son Sözleri

Cuma, 21 Nisan 2006

Kececizâde Mehmet Fuat Paşa, bir toplantıda “Osmanlı bitti” diyen yabancı sefirlere; “Ekselanslar! Osmanlı o kadar kuvvetlidir ki, zira siz dışarıdan, biz içeriden yıkmaya çalışıyoruz, yine de yıkılmıyor” diyen Türk devlet adamıdır...
Fuat Paşa, güzel konuşan, hazır cevap biriydi. 55 yaşında olmasına rağmen 80 yaşında görünüyordu. Birden hastalandı, Fransa’ya tedavi için gitti. Vefatından iki gün önce, hasta yatağında Sultan Abdülaziz Han’a hitaben yazdığı ibretli mektubunda şöyle diyordu:

Devamını oku...

Ebû Bekr-i Şiblî

Meşhurların Son Sözleri

Çarşamba, 19 Nisan 2006

Zamanının bir tânesi olan Ebû Bekr-i Şiblî, İmâm-ı Mâlik hazretlerinin “Muvattâ”sını ezbere bilirdi. Takvâ sâhiblerinin tâcı, birçok riyâzetleri ve kerâmetleri ile evliyânın reîsi, akıl âleminin meş’alesi idi. Pekçok âlimden hadîs-i şerîf dinlemiş ve nakletmiştir. Öğrenmek hususundaki şiddetli arzusu dinmek ve tükenmek bilmezdi.

Devamını oku...

Çolak Hasan

Meşhurların Son Sözleri

Salı, 18 Nisan 2006

Haçova Meydan Savaşı bütün şiddetiyle devam ediyordu... İlk günkü çarpışmalardan bir netice alınamadı. Ertesi gün savaş yeniden şiddetlendi. Sultan lll. Mehmed Han’ın Otağ-ı Hümayunu, bataklığı gören bir tepeciğin üzerinde kurulmuştu. Sultan, beyleri ve paşaları yanında olduğu halde savaşı takip ediyordu. Öğleden sonra bataklığın geçilmesi esnasında öncü birlikleri olan Kırım atlıları bozulup geri çekilmeye başladılar. Ön saflardaki bu bozgun arkalara da çözülme olarak yansıdı. Fırsattan istifade eden düşman, Sultanın otağına saldırdı...

Devamını oku...

Karakaş Mehmet Paşa

Meşhurların Son Sözleri

Pazartesi, 17 Nisan 2006

Sultan Genç Osman, ordunun başında Hotin Seferine çıkıyordu... Bizzat padişahın katılması, orduya büyük bir moral kaynağı olmuştu. Fakat genç padişahın hiç savaş tecrübesi yoktu. Budin Beylerbeyi Karakaş Mehmet Paşa’nın çok cesur ve tecrübeli bir kumandan olduğu, bu savaşta onun tecrübelerinden istifade edilmesi gerektiği padişaha arz edildi. Bunun üzerine Mehmet Paşa hemen Hotin’e çağrıldı. Zaten o da böyle bir davet bekliyordu. Hemen emrindeki kuvvetlerle birlikte yola koyuldu. Sultanın huzuruna çıkınca:

Devamını oku...

İzzeddîn Türkmânî

Meşhurların Son Sözleri

Pazar, 16 Nisan 2006

İzzeddîn Türkmânî hazretleri, Mısır’da doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. 1424 (H.828) senesinde Meraga’da vefât etti. Dergâhındaki bahçeye defnedildi.
Bu mübarek zat hâfız olup, Kur’ân-ı kerîmi çok güzel okurdu. Bir gün birisi içinden; “İzzeddîn Türkmânî hazretleri acabâ beni de okutur mu?” diye geçirdi ve talebelerin arasına karıştı. Sonra birisi gelip kendisini İzzeddîn Türkmânî hazretlerinin çağırdığını haber verdi. O da varıp onun huzûruna çıktı. Ona; “Kur’ân-ı kerîmi öğrenmek ve okumak lâzımdır. Hatırına getirir lâkin öğrenmezsin?” buyurdu. Sonra okutmaya başladı...

Devamını oku...

"Şâh-ı Nakşibend" Behâeddîn Buhârî

Meşhurların Son Sözleri

Cumartesi, 15 Nisan 2006

Seyyid Behâeddîn Buhârî hazretleri, Muhammed Bâbâ Semmâsî ile Emîr Külâl’in talebesidir. 1318 (H.718) senesinde Buhârâ yakınındaki Kasr-ı Ârifân’da doğdu. 1389 (H.791)’da aynı yerde Rebî’ul-evvel ayının üçünde Pazartesi günü vefât etti...
Behâeddîn Buhârî hazretlerinin konuşmaları Peygamber efendimizin konuşması gibi tane tane idi. Konuştuğu kimseye yönünü dönmüş olarak konuşurdu. Kahkaha ile gülmez, tebessüm ederdi. Kimseyi küçük ve hakîr görmez, dâimâ güler yüzle karşılardı. Ancak celâllendiği zaman kaşları çatılırdı. Bu zamanda heybetinden karşısında durulmaz olurdu...

Devamını oku...

Ebû Yahyâ eş-Şâmî

Meşhurların Son Sözleri

Cuma, 14 Nisan 2006

Ebû Yahyâ eş-Şâmî hazretleri, gazalara katılır, cihad ederdi. Şamlıların âlimlerinden olup, Mekhûl’ün akranıdır, yani ilim bakımından onun gibidir. Hadîs ilminde “sika” bir âlimdir. Ümm-üd-Derdâ, Recâ bin Hayve, Ubâde bin Şâmid’den hâdîs-i şerîf rivâyet etti. Ondan da Rebîa bin Yezîd, Saîd bin Abdülazîz, Evzâî, Yemân bin Adiy gibi âlimler, hadîs-i şerîf rivâyet edip, ilim öğrenmişlerdir.

Devamını oku...

Akçakoca

Meşhurların Son Sözleri

Çarşamba, 12 Nisan 2006

Akçakoca, Sakarya mıntıkasına ve İzmit taraflarına yaptığı akınlarla buralarda bazı kaleleri fethetmiş, Ayan Gölü (Sapanca) çevresini de alarak, orasını kendisine karargah yapmıştı. Daha sonra Ermeni Pazarı ve Kandıra’yı zaptetmiş ve aşiret beylerinden Konuralp ile Aydos ve Samandıra’yı almışlardır. Samandıra Kalesi Akçakoca’ya mülk olarak verilmiştir. İzmit ile Üsküdar arasındaki bütün Türk muvaffakiyetleri bu Akçakoca ile Gazi Abdurrahman’ın faaliyetleri sayesinde temin edilmiştir.
Akçakoca’nın vefatı 1326’dan sonra olup kabri Kandıra’da bir tepe üstündedir. Bunun adına nisbetle İzmit vilayetine “Kocaeli” denilmiştir.

Devamını oku...

Mahmûd Kefevî

Meşhurların Son Sözleri

Salı, 11 Nisan 2006

Büyük âlim Mahmûd Kefevî hazretleri, bir gece rüyâ ile mânâ âleminde Resûlullah efendimizin huzûr-ı şerîflerine girdi. Mecliste hazret-i Ebû Bekir, hazret-i Ömer, hazret-i Osman ve hazret-i Ali ile Eshâb-ı kirâmdan bâzıları da hazır bulunuyorlardı. Edebe riâyet ederek onlara selâm verdi. Her zaman kıldığı namazın tâdil-i erkânını efendimize arz etmek için önlerinde kıbleye karşı namaza başladı. Hazret-i Ali, Mahmûd Kefevî’nin bu davranışına karşı çıkıp “böyle yüksek bir meclise katılmayıp, nâfile namaz kılmak edebi terk etmek değil midir?” diye dokunaklı söz söyledi.

Devamını oku...