Ebül-Abbâs ve ihlaslı bir hanım
Meşhurların Son Sözleri
Salı, 24 Temmuz 2007
Ebü’l-Abbâs Dîneverî büyük velîlerdendir. 951 (H.340) senesinde Semerkand’da vefât etti. Allahü teâlâdan başka her şeyi unutmuş ve muhabbet deryâsına gark olmuştu. Her türlü ilimde üstâd, fazîletler sâhibi, gâyet fasîh, güzel ve düzgün konuşan, hikmetli sözler söyleyen, İslâmiyet’e son derece bağlı mübârek bir zât idi. O, zamânındaki câhil kimselerden sakınır, ilimden haberi olmayan câhil tarîkatçılardan da son derece müşteki idi. Onların yaptıkları şeylerin din ile bir ilgisi olmadığını, şu sözleriyle beyân etmiştir:
Sen Darim oğlu Madarsın!..
Meşhurların Son Sözleri
Pazartesi, 23 Temmuz 2007
Resulullahın (sallallahü aleyhi ve sellem) vefatından 10 gün sonra yüzü örtülü bir köylü mescide gelip selamdan sonra dedi ki:
- Resulullahın (sallallahü aleyhi ve sellem) yakını kimdir?
Hazret-i Ebu Bekir (radıyallahü anh) Hazret-i Ali’yi gösterdi.
Hazret-i Ali şöyle buyurdu:
- Söyle ey Madar! Ey kuyu sahibi!
- İsmimi ve kuyu sahibi olduğumu nereden bildin?
Bir gönül sultanı... Abdullah el-Harrâz
Meşhurların Son Sözleri
Pazar, 22 Temmuz 2007
Abdullah el-Harrâz, evliyânın büyüklerindendir. Rey şehrinde doğup büyüdü. Doğum târihi bilinmemektedir. Hicrî 922 (H.310) târihinde vefât etti. Rey ve Bağdâd’da ilim tahsîl etti. Çok hadîs-i şerîf ezberledi. Mâlik bin Enes’den hadîs-i şerîf rivâyet etti. Kendisinden de Ebû Zür’a Ahmed bin Hanbel ve oğlu ile İmâm-ı Begavî ve Müslîm hadîs-i şerîf rivâyetinde bulundular...
Abdullah el-Harrâz hazretleri evliyânın büyüklerinden Ebû İmrân Kebir’in sohbetlerinde mânevî olgunluğa kavuşup, kemâle geldi. Ebû Hafs Haddad ile görüştü. İlim ve irfanı ziyâdeleşti. Bâyezîd-i Bistâmî hazretlerinin talebeleri ona çok hürmet ederlerdi...
Mâlikî fıkıh âlimi Abdullah MenûfîMâlikî fıkıh âlimi Abdullah Menûfî
Meşhurların Son Sözleri
Cuma, 20 Temmuz 2007
Abdullah Menûfî, usûl, tefsîr, nahiv ve Mâlikî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 1287 (H.686) senesinde Mısır’ın Buhayra şehrinde doğdu. Sonra Menûf’a yerleşti. 1347 (H.748)’de Mısır’da vefât etti.
Abdullah Menûfî hazretleri, Süleymân Şâzilî’nin sohbetlerinde yetişip, vilâyet derecelerinde yükseldi. Mâlikî mezhebi fıkıh bilgilerinde, tefsîr ve Arabî ilimlerde âlim oldu. Birçok talebe yetiştirdi. Mısır’da onun ilminden istifâde etmeyen yok gibiydi...
Firavun ve sihirbazlar
Meşhurların Son Sözleri
Cuma, 20 Temmuz 2007
Musa aleyhisselam, Allahın dinini tebliğe başlamıştı. Firavun, Hazreti Mûsa’nın tevhid mücadelesinden, saltanatını kaybetme endişesi ile korktu, ürktü ve şaşkınlık içinde Mısır’ın en meşhur sihirbazlarını topladı. Musa aleyhisselam ile sihirbazları müsabakaya çıkardı... Sihirbazlar, elinde asası ile gelen Musa aleyhisselama, hürmet ve nezaket göstererek sordular:
-Ya Mûsa, sen mi önce asanı atarsın, yoksa biz mi atalım?
Mûsa aleyhisselam ise onlara;
-Siz atacağınızı atın! dedi. (A’raf, 115-116)
Saray vaizlerinden Ünsî Hasan Efendi
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 19 Temmuz 2007
Ünsî Hasan Efendi, İstanbul’da yetişen büyük velîlerden. İsmi Hasan bin Recep bin Şehîd Muhammed, lakabı Ünsî’dir. 1645 (H.1055) senesi Taşköprü’de doğdu. 1723 (H.1136) senesi İstanbul’da Bâbıâli yakınında Salkım Söğüd’de Aydınoğlu Dergâhında vefât etti. Örtülü taş türbede medfûndur...
Ünsî Hasan Efendi önce Bayramiyye yolu büyüklerinden olan babası Recep Efendiden okudu. İlim ve edeb üzere yetişti. Henüz yirmi yaşlarında iken Ayasofya Câmii’nde ders okutmaya başladı. Tefsîr-i Beydâvî ve Mesnevî okur, kendisine mahsus odasında ikâmet eder, ilimle meşgûl olurdu.
Kerîmüddîn Bâbâ Hasan Ebdâlî
Meşhurların Son Sözleri
Çarşamba, 18 Temmuz 2007
Kerîmüddîn Bâbâ Hasan Ebdâlî, Hindistan’ın büyük velîlerindendir. Müceddid-i elf-i sâni İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin talebesidir. Bu mübarek zattan icâzet ile şereflendikten sonra memleketine dönen Kerîmüddîn Bâbâ Hasan, o memleketin halkından nice kimselerin dünya ve âhiret saadetlerine vesîle olmuştur...
Kerâmetler menbâı Ebü’l-Abbâs Seyyârî
Meşhurların Son Sözleri
Salı, 17 Temmuz 2007
Ebü’l-Abbâs Seyyârî, evliyânın büyüklerindendir. Fıkıh ve hadîs ilimlerinde büyük bir âlim, fazîletler ve kerâmetler sahibi olup, Ebû Bekr-i Vasıtî’nin en büyük talebesi idi. 340 (m. 951) senesinde Merv şehrinde vefât etti. Kabri orada olup, herkes tarafından ziyâret edilmektedir. Kabrini ziyâret edip, bu zât hürmetine Allahü teâlâya duâ edip isteklerini arz edenlerin, murâdlarına kavuştukları görülmüştür...
“Şeyh-ül-Fukaha” Ahmed bin Muhammed
Meşhurların Son Sözleri
Pazartesi, 16 Temmuz 2007
Ahmed bin Muhammed el-Berkânî, fıkıh ve hadis âlimlerinin büyüklerindendir. 944 (H.333) senesinde Harezm’in Berkan köyünde dünyaya geldi. İlim öğrenmeye, önce fıkıh ilmi ile başladı. Şafii fıkhında zamanının en âlimi oldu. Bu sebeple ona “Şeyh-ül-Fukaha” (fakihlerin şeyhi) unvanı verildi.
Buhârâlı velî Ârif-i Dikgerânî
Meşhurların Son Sözleri
Pazar, 15 Temmuz 2007
Ârif-i Dikgerânî, on dördüncü yüzyılda, Buhârâ’da yetişen velîlerdendir. Kendilerine “Silsile-i aliyye” adı verilen büyük âlim ve velîlerden Seyyid Emir Külâl (Gilâl) hazretlerinin dört halîfesinden ikincisidir. İsmi, Ârif’tir. Buhârâ civârındaki Dikgerân köyünde doğduğu için “Dikgerânî” nisbesiyle meşhûr oldu. Doğum ve vefât târihleri bilinmemektedir. Dikgerân’da vefât etti...