Silsile-i aliyyeden Alâeddîn-i Attâr
Meşhurların Son Sözleri
Cumartesi, 04 Ağustos 2007
Alâeddîn-i Attâr, Buhârâ’da yetişen en büyük velîlerdendir. “Silsile-i aliyye” denilen büyük âlim ve velîlerin on altıncısıdır. 1400 (H.802) senesinde Buhârâ’nın Cağanyân nâhiyesinde vefât etti.
Alâeddîn-i Attâr’ın babası, Buhârâ’nın zengin eşrâfından idi. Vefât edince, oğullarına çok fazla mal kaldı. Fakat Alâeddîn hiç mîrâs kabûl etmeyip, Şâh-ı Nakşibend Muhammed Behâeddîn-i Buhârî’ye talebe olmayı tercih etti.
Kadın velîlerden Âişe el-Mennubiyye
Meşhurların Son Sözleri
Cuma, 03 Ağustos 2007
Âişe el-Mennubiyye, Tunusludur. Kadın evliyadandır. Amcasının oğlu ile evlendirilmek istenince red etti. Ebül Hasen-i Şazili hazretlerine intisap etti. Kendi elinin emeği ile geçindi ve kazancının tamamını fakirlere ayırdı.
Bu mübarek kadının, kıymetli nasihatleri vardır. Buyurdu ki:
Basralı hâfız Abbâd bin Abbâd
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 02 Ağustos 2007
Abbâd bin Abbâd, meşhûr hadîs âlimlerindendir. Tam ismi, “Abbâd bin Abbâd bin Habîb bin Mühelleb bin Ebî Sufre”dir. Künyesi “Ebû Muâviye”dir. “Atakî”, “Ezdî”, “Mühellebî” ve “Basrî” nisbetleri ile de tanınmaktadır. Doğum târihi kesin olarak bilinmemektedir. Hicrî 181 (m. 797) târihinde recep ayının 18’inde Bağdâd’da vefât etmiştir...
Ankaralı gelin Karyağdı Hatun
Meşhurların Son Sözleri
Çarşamba, 01 Ağustos 2007
Evlendiği adam, yağız yakışıklı bir delikanlı, kadir-kıymet bilir bir kimseymiş. Birbirlerini pek sevmişler, pek anlaşmışlar. Gel zaman git zaman, gelin kızın al duvağı solmadan kayınpeder, kayınvalide başlamışlar tazenin yüzüne bakmaya... Bir torun istiyorlar, gelin gibi elâ gözlü, oğul gibi yağız, koçyiğit, nurtopu bir torun!..
Ölmeden önce gelen zamanında gelmiştir!
Meşhurların Son Sözleri
Salı, 31 Temmuz 2007
Hasan-ı Basrî hazretleri Tâbiînin ve bu devirdeki evliyânın en büyüklerindendir. 641 (H.21) senesinde Medîne-i münevverede doğdu. 728 (H.110) senesinde Basra’da vefât etti. Bu mübarek zat, üç yüz Sahâbe ile görüşmüştür. Bu bakımdan Tâbiînin önde gelenlerinden olup ilim ve fazileti, zühd ve takvâsı ile meşhurdur.
Hasan-ı Basrî hazretleri, zamânın halîfesi Ömer bin Abdülazîz’e yazdığı mektupta dünyânın boş olduğunu şöyle anlattı:
Şehit âlim El-Buveytî
Meşhurların Son Sözleri
Pazar, 29 Temmuz 2007
Büyük âlim ve velî Buveytî, İmâm-ı Şâfiî hazretlerinin vefâtından sonra, onun yerine geçerek, birçok âlim yetiştirmiş ve devlet adamlarının da i’timâdını kazanmıştır. Ancak bu mübarek zatı çekemeyen hased eden kimseler, onu Irak’taki İbn-i Ebî Dâvûd’a mektûb yazıp şikâyet ettiler. İbn-i Ebî Dâvûd da Mısır Valisine mektûb yazıp, Buveytî’yi imtihan etmesini istedi. O da imtihan etti ve herhangi bir cevap yazmadı. Çünkü onun Buveytî hazretleri hakkındaki görüşü müsbetti.
Anadolu velîlerinden Cemâl Halîfe
Meşhurların Son Sözleri
Cumartesi, 28 Temmuz 2007
Büyük velî Cemâl Halîfe, Aksaray’da doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. 1526 (H.933) senesinde İstanbul’da vefât etti.
Cemâl Halîfe, Habîb-i Ömer Karamânî’nin hizmetinde ve sohbetinde bulundu. Tasavvuf yolunda yükseldi. Hocası, ona insanlara İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlatmak ve talebe yetiştirmek husûsunda icâzet verdi. O da, Aksaray’dan İstanbul’a geldi. Hemşehrisi ve akrabâsı Sadrâzam Pîrî Mehmed Paşa kendisine bir dergâh yaptırdı. Bu dergâhta talebe yetiştirmekle meşgûl olan Cemâl Halîfe, insanlara İslâm dîninin emir ve yasaklarını anlatıp onların saâdete ve Allahü teâlânın rızâsına kavuşmaları için gayret etti...
Yahyâ Efendi ve bir fakir imam...
Meşhurların Son Sözleri
Cumartesi, 28 Temmuz 2007
Beşiktaşlı Yahyâ Efendi büyük velilerdendir. Yalova’da, kendisini çok seven bir imam efendi vardı. Onu sık sık ziyaret eder duasını alırdı. Yine bir gün ziyâretine gitti. Selâm verip huzûrunda oturdu. O sırada dergâh tenhâ olup, kimseler yoktu. Yahyâ Efendi ona;
-Ey temiz kardeşim, gel seninle bahçede biraz dolaşalım, buyurdu.
Berâberce çıktılar. Bir yere geldiklerinde, Yahyâ Efendi;
-Sen bize candan bağlısın. Şimdi sana Allahü teâlânın lütfuyla bir iş göstereceğim. Böylece fakirlik ateşini söndürmüş ve seni sevindirmiş olacağız, buyurdu.
Sonra yere asasını vurdu ve;
-Burasını kaz! dedi.
Bir lokma ekmek bir kase çorba...
Meşhurların Son Sözleri
Cuma, 27 Temmuz 2007
Muhammed Harirî hazretlerinin yakınlarından biri bir gün kendisinden, yaşadığı ilginç bir vakayı anlatmasını rica eder. O mübarek de şu hadiseyi anlatır:
-Bir gün tekkede otururken yalın ayak, saçları darmadağın solgun ve üzgün yüzlü genç bir fakir çıkageldi. Abdestini aldı, iki rekat namaz kıldıktan sonra ceketiyle başını örterek uykuya daldı. Akşam ezanı okununca yeniden abdestini alarak bizimle birlikte namazını kıldı.
Tebe-i tâbiînden Zâhid İsfehânî
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 26 Temmuz 2007
Zâhid İsfehânî, Tebe-i tâbiînin âlim ve velîlerindendir. İsmi, Muhammed bin Yûsuf’tur. Künyesi Ebû Abdullah’dır. “Ez-Zâhid”, “el-Âbid” lakabları ile tanınırdı. Aslen İsfehanlıdır. Doğum tarihi bilinmemektedir. İlim tahsili için uzun zaman Mekke’de bulundu. Basra’da ve değişik yerlerde ikâmet etti...
Bu mübarek zat, tanındığı yerden kaçmanın yollarını arardı. Geceleri hiç uyumazdı. Devamlı ibâdet ederdi. İnsanlardan bir şey istemez, hâcetini Allahü teâlâdan dilerdi. 804 (H.188)’de otuz yaşlarında vefât etti.