Hem âbid hem fakih Abdülmelik Taberî

Meşhurların Son Sözleri

Salı, 04 Aralık 2007

Abdülmelik Taberî, evliyânın büyüklerindendir. Hayâtı hakkında kaynaklarda fazla bilgi yoktur. On ikinci asırda Mekke’de yaşadı. Nizâmiye Medresesinde fıkıh ilmi tahsil etti. Zühd ve verâ bakımından zamânında yaşayan evliyânın önde gelenlerindendi. Haramlardan şiddetle kaçınır, şüpheli korkusuyla mubahların çoğunu terk eder ve dünyâya zerre kadar meyletmezdi.

Devamını oku...

Tâbiînin büyüklerinden Abdülmelik bin Umeyr

Meşhurların Son Sözleri

Salı, 04 Aralık 2007

Büyük âlim ve velî Abdülmelik bin Umeyr hep, “Namaz, namaz ille de namaz” derdi. Bu hususta buyurdu ki: Namazda huşû ve hudû; bütün âzâların hareketsiz kalıp tevâzu hâlinde bulunması ve kalbin de Allahü teâlâdan korku üzere olması demektir. Hadîs-i şerîfte; (Kalbin hazır olmadığı namaza Allahü teâlâ bakmaz) buyuruluyor. İbrâhim aleyhisselâm namaz kıldığı zaman, kalbinin hışırtısı çok uzaklardan duyulurdu

Devamını oku...

Hindistan evliyâsından Şeyh Abdülkuddûs

Meşhurların Son Sözleri

Pazartesi, 03 Aralık 2007

Abdülkuddûs hazretleri, Hindistan evliyâsındandır. Babasının ismi Abdullah’tır. Nesebi İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerine dayanır. Doğum yeri ve târihi belli değildir. 1538 (H.944) senesinde Hindistan’ın Kenkâh şehrinde vefât etti.
Zamânın âlimlerinden ilim öğrenen Abdülkuddûs hazretleri, Şeyh Muhammed bin Ârif bin Ahmed Abdülhak Radulevî’nin sohbetlerinde bulundu ve talebesi olmakla şereflendi. Aynı zamanda Mahdum Şeyh Muhammed’den, Sühreverdî ve Çeştî büyüklerinden olan Kâsım Evdehî’den icâzet, diploma aldı...

Devamını oku...

Kerâmetler menbâı Ebû Osman Mağribî

Meşhurların Son Sözleri

Pazar, 02 Aralık 2007

Ebû Osman Mağribî, büyük velîlerdendir. İsmi Saîd bin Sâlim Mağribî, künyesi Ebû Osman’dır. Mağrib memleketinde Kayravân’ın Kevkeb köyünde doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. 983 (H.373) senesinde yüz otuz yaşlarında iken Nişâbur’da vefât etti. Tabakât-ı Ensârî kitabında seyyid olduğu yazılmıştır. Vasiyeti üzerine, cenâze namazını Ebû Bekr bin Fûrek kıldırdı. Kerâmetleri meşhûrdur...

Devamını oku...

Büyük mutasavvıf Ebû Abdullah-ı Rodbârî

Meşhurların Son Sözleri

Cumartesi, 01 Aralık 2007

Ebû Abdullah-ı Rodbârî, evliyânın büyüklerindendir. Onuncu yüzyılda Bağdât ve Şam diyarlarında yaşamıştır. İsmi Ahmed bin Atâ’dır. Büyük velî Ebû Ali Rodbârî hazretlerinin kız kardeşinin oğludur. Yani o mübarek zatın yeğeni olur. Ebû Abdullah künyesiyle ve Rodbârî nisbesiyle meşhur olmuştur. Bağdât’ta doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. 979 (H.369) senesinde Sûr şehri yakınlarındaki Menvas köyünde vefât etti. Kabri Sûr şehrindedir...

Devamını oku...

Sakal-ı şerîfe değer verenin değeri...

Meşhurların Son Sözleri

Cuma, 30 Kasım 2007

Belh şehrinde, çok zengin bir tüccar vefat etmişti. Bütün serveti iki oğluna kalmıştı. Mirası aralarında pay etmeye başlamışlardı. Ancak mîras içerisinde, Peygamber Efendimizin (Sallallâhü aleyhi ve sellem) mübarek sakal-ı şeriflerinden üç tel bulunuyordu. Büyük kardeş;
- Bunların biri senin biri benimdir, geri kalan birisini de ortadan ikiye bölüp paylaşalım, dedi. Küçük kardeş ise;
- Hayır, böyle şey olamaz, bir kimse Resûl-i Ekrem Efendimizin mübarek sakal kılını kesemez, diye itiraz etti. Büyük oğul;
- Eğer bu kıllara senin o kadar hürmetin varsa, bütün malları bana ver bu üç kılı sen al, dedi.

Devamını oku...

Çubuklu Bahçe ve yeşeren kuru kızılcık!

Meşhurların Son Sözleri

Çarşamba, 28 Kasım 2007

Bayezid-i Velî olarak bilinen Sultan İkinci Bayezid Han, oğlu ve şehzadesi Birinci Selim’i (Yavuz Selim) Trabzon’dan getirttiği zaman “Çubuklu Bahçe” denen yerde kızılcık çubuğu ile sekiz defa vurmuş ve bazı nasihatlerde bulunmuştur. Bayezid-i Velî’nin oğluna sekiz defa vurması onun sekiz sene padişahlık yapacağına delâlettir demişlerdir. Ayrıca orada Şehzade’ye söylediği bazı sözleri vardır ki, apaçık padişahın bir kerametidir:

Devamını oku...

Hazreti Musa ve ibretli bir hadise

Meşhurların Son Sözleri

Çarşamba, 28 Kasım 2007

Allahü teâlâ, bir gün Musa aleyhisselâma şöyle buyurdu: - Ya Musa! Sana acaibattan bir sır bildireyim mi? Musa Kelimullah; - Göster ya Rabbi! diye iltica etti. Allahü teala tarafından;
- Ya Musa! Git filân yerdeki çeşmenin başına, kimse görmeyecek şekilde bir yere gizlen ve bekle! emri geldi.
Musa aleyhisselâm gitti, tarif edilen çeşmeyi buldu ve beklemeye başladı...

Devamını oku...

Fıkıh ve kıraat âlimi İbrahim Makdisi

Meşhurların Son Sözleri

Pazartesi, 26 Kasım 2007

İbrahim Makdisi hazretleri, fıkıh, kıraat, nahiv ve feraiz âlimlerindendir. 1148 (H.543) senesinde Suriye’deki Cemmail kasabasında dünyaya geldi. Buraları daha sonra Haçlıların eline geçince Şam’a hicret etti. Orada büyük âlimlerden fıkıh ilmi öğrendi. Daha sonra da Bağdad’a giderek, buradaki büyük âlimlerden kıraat ilmi ve nahiv tahsil etti.
Daha sonra Şam’a dönen İbrahim Makdisi, burada talebe yetiştirmekle meşgul oldu. Çok talebesi vardı. Bunlardan birçoğu, zamanın en büyük âlimleri oldular.

Devamını oku...

Sıla bin Eşyem ve amca kızı Muaze

Meşhurların Son Sözleri

Pazartesi, 26 Kasım 2007

Tabiinin büyüklerinden olan Sıla bin Eşyem’in, Muaze el-Adeviyye isimli bir amca kızı vardı. O da Sıla gibi Tabiînden idi. Muaze, müminlerin annesi Aişe radıyallahü anha ile görüşmüş ve ondan çok hadis-i şerif öğrenmiştir. Muttaki, abid ve zahide bir kadındı... Sıla bin Eşyem, işte bu amcasının kızı Muaze’yi kendisine istedi.

Devamını oku...