Bir şefkat timsali Pertevniyal Sultan
Meşhurların Son Sözleri
Salı, 05 Şubat 2008
Pertevniyal Sultan (1812-1883) Osmanlı Padişahı Abdülaziz Hanın annesi ve II. Mahmud Hanın hanımıdır. 1829 yılında II. Mahmud Hanın hanımı oldu. 10 yıllık bir evlilikten sonra Padişah vefat etti. 25 Haziran 1861 tarihinde Sultan Abdülmecid’in vefatı üzerine oğlu Abdülaziz Han tahta geçince Pertevniyal Sultan da “Valide Sultan” unvanını aldı. Oğlunun bütün saltanatı boyunca Valide Sultan kaldı.
Kahraman Maraşlı Evliya Efendi
Meşhurların Son Sözleri
Pazartesi, 04 Şubat 2008
Birinci Dünya Savaşından mağlup çıkan Osmanlı devleti, Mondros Andlaşmasından sonra işgal edilmeye başlandı. Bu işgal güçlerinden Fransızlar Maraş’a girmişlerdi. Bunu fırsat bilen Ermeniler silahlandılar. 31 Ekim 1919 Cuma günü sabah olur olmaz, şehirdeki Ermenilerden taşkınlık hareketleri görüldü...
Fransızlardan güç alan Ermeniler, şehre dağılarak önlerine gelen Türklere hakaret ediyorlar, Türk Milletinin örf, âdet, gelenek ve görenekleri ile dinine dil uzatıyorlardı...
Kırâat âlimi ve hattat Müştâk Efendi
Meşhurların Son Sözleri
Pazar, 03 Şubat 2008
Müştâk Efendi Anadolu’da yetişen evliyânın büyüklerindendir. İsmi, Muhammed Mustafa Müştak’tır. Anne tarafından soyu Seyyid Abdülkâdir Geylânî hazretlerine ulaşır...
Müştâk Efendi, 1758 (H.1172) senesinde Bitlis’te doğdu. 1831 (H.1247) senesinde bozuk itikatlı kişiler tarafından şehîd edilen Müştâk Efendi, Muş Kabristanında medfundur.
Bu mübarek zat, Hakkârî beylerinden olduğu halde dünyâ malı ve rütbelerinden yüz çevirmişti. Babalarından kendilerinin idâresine giren yirmi yedi köydeki ne kadar mal varlığı ve geliri varsa, hepsini terk etmişti. Mânevî saltanat ona, dünyânın yanında üstün ve kıymetli olmuştu...
Önümde ateşten bir dağ var!..
Meşhurların Son Sözleri
Cumartesi, 02 Şubat 2008
Mâlik bin Dînâr hazretleri, gençliğinde mal mülk sâhibi bir zengin yiğitti. Büyük velî Hasan-ı Basrî hazretlerine talebe olunca, bütün mallarını ve parasını, fakir talebelere harcadı. Kalbinden Allahü teâlânın aşkından başka her şeyin sevgisini çıkardı. Ömrünün büyük bir kısmını Basra’da geçirdi. İyi halleri ve çok kerâmetleri görüldü. Güzel ahlâkı dillere destan oldu...
Bu mübarek zat buyurdu ki: “Âlim, bildiği ile amel etmediği zaman, yağmur damlasının yalçın kayadan kayması gibi, vaaz ve nasîhati gönüllerden silinir gider.”
Medine yollarında... Cündeb bin Damre
Meşhurların Son Sözleri
Cuma, 01 Şubat 2008
Cündeb bin Damre, çok zengin ve çok yaşlı ve dört erkek evlâd sahibi Mekkeli bir Müslümandı. Hicret edememeşti. Birçok Müslüman Mekke’den Medine’ye; Resulullah’ın yanına göçmüşken O’nun hâlâ Mekke’de durup kalması yüreğini yakıyordu. Nisâ sure-i şerifesi, bu yangını harlandırdı; ihtiyar çınar tutuştu. Sure-i şerifede mealen “Mü’minlerden mazereti olmadan yerlerinde oturup kalanlar; elbette mallarıyla canlarıyla Allah yolunda cihad edenlerle bir olamazlar!..” diye buyuruluyordu... Cündeb radıyallahü anh, Rabbine yalvarmaya başladı:
Seyyid Zeyd bin Zeynel'âbidîn
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 31 Ocak 2008
Zeyd bin Zeynel’âbidîn, Tâbiînden ve fıkıh âlimidir. Hazreti Hüseyin’in torunu ve İmâm-ı Zeynel’âbidîn’in oğludur. İlk önce babasından ders almaya başladı. Daha sonra ağabeyi Muhammed Bâkır, Ebân bin Osman, Urve bin Zübeyr, Abdullah bin Hasan, Abdullah bin Ebî Râfi’ gibi âlimlerden ilim öğrenip hadîs-i şerîf rivâyet etti. Medine’den başka diğer İslâm memleketlerini de dolaşarak oralarda ilim tahsil etti. Resûlullahın (sallallahü aleyhi ve sellem) Eshâbından bazılarını gördü.
Cüneyd-i Bağdâdî'ye bırakılan emanetler!..
Meşhurların Son Sözleri
Salı, 29 Ocak 2008
Cüneyd-i Bağdâdî hazretleri, evliyânın büyüklerindendir. Tasavvuf ehlinin çok tanınmışlarından olup, “Seyyid-üt-Tâife” denmekle meşhûrdur. Künyesi, Ebü’l-Kâsım’dır. Bu mübarek zat 822 (H.207)’de Nehâvend’de doğdu. Bağdat’ta büyüdü ve orada yaşadı. 911 (H. 298) senesinde vefât etti.
Bir kimse Cüneyd-i Bağdâdî’den duâ istediğinde şöyle duâ ederdi:
Kıtlık zamanında alınan Köşk
Meşhurların Son Sözleri
Pazartesi, 28 Ocak 2008
Meşhur velilerden Habib-i Acemî hazretleri zamanında yaşanan şöyle bir hadise anlatılır: Horasanlı bir adam, evini on bin dirheme satarak, ailesiyle Basra’ya geldi. Oradan hacca gidecekti. Habib-i Acemî’yi buldu ve ondan şöyle bir istekte bulundu:
“Ben eşimle hacca gidiyorum. Şu on bin dirhem parayı al da, Basra’da benim için uygun bir ev alıver.”
Sultan Melikşah'ı kurtaran dua...
Meşhurların Son Sözleri
Pazar, 27 Ocak 2008
Bir gün Selçuklu Sultanı Melikşah’ın yoluna çıkan ihtiyar bir kadın ağlayarak şöyle dedi: -Ey adil padişah! Ey güzel yüzlü, güzel huylu padişah... Benim gibi güçsüz ve fakir kadının, bakmakla yükümlü olduğum birkaç öksüz torunum var. Bütün geçimimiz bir öküze bağlıdır. Ancak gördüm ki onu da kesip yemişler, şu anda tam 24 saat oldu ki benim yetimlerim açtırlar, açlıktan feryat etmekteler. Sen ki günümüzün güçlü adil bir sultanısın; benim hakkımı onlardan almazsan, yarın kıyamet gününde o kıldan ince, kılıçtan keskin sırat köprüsünden nasıl geçersin!
Şair Nef'î'yi idama götüren hicivleri
Meşhurların Son Sözleri
Cumartesi, 26 Ocak 2008
Şair Nef’î Efendi, Saraydakilerle alay eden şiirler söyler, yazdığı hicivlerle dönemin birçok isminin nefretini ve öfkesini üstüne çekerdi... İşte bunlardan biri de Vezir Tahir Efendi idi. Ona da hakaret ettiğinden, Tahir Efendi Nef’î’ye “Kelb” demişti. Nef’î de hemen bir şiirle ona cevab verdi:
“Bize kelb demiş Tahir Efendi/İltifatı bu sözüyle zahirdir/Maliki’dir benim mezhebim zira/İtikadımca kelb, tahirdir...”