Büyük mutasavvıf Abdullah Ayderûs
Meşhurların Son Sözleri
Cumartesi, 17 Mayıs 2008
Abdullah Ayderûs hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Tam ismi, Abdullah bin Ebû Bekr bin Abdürrahmân es-Sekâfî el-Ayderûs’tur. Künyesi “Ebû Muhammed”dir. 1408 (H.811) senesinde doğdu.
Abdullah Ayderûs hep nefsine karşı çıktı. Yedi sene orucunu yedi hurma ile açtı ve başka bir şey yemedi. Çok açlık çekti. Annesi yemek yemesini ister, o da muhâlefet edemezdi. Fakat nefsi pay çıkardığı için bundan vazgeçti. Yirmi sene bir yatakta yatıp uyumadı. Dört bir taraftan gelen talebeler kendisinden fıkıh, tefsîr, hadîs ve tasavvuf yolunu öğrendiler...
Anadolu velîlerinden Şemseddîn Sivâsî
Meşhurların Son Sözleri
Cuma, 16 Mayıs 2008
Şemseddîn Ahmed Sivâsî, Anadolu’da yetişen büyük velîlerdendir. Halvetiyye yolunun kolu olan Şemsiyye (Sivâsîyye) nin kurucusudur. Babasının ismi Ebü’l-Berekât Muhammed’dir. Asıl ismi Ahmed, künyesi Ebü’s-Senâ, lakabı “Şemseddîn”dir. “Kara Şems” diye şöhret bulmuştur. 1519 (H.926) senesinde Tokat’ın Zile ilçesinde doğdu. 1597 (H.1006) senesinde Sivas’ta vefât etti. Sivas’ta Meydan Câmii avlusunda medfûn olup, kabri ziyâret edilmektedir.
Senin yüzünden beni azarladılar!
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 15 Mayıs 2008
Abdullah ibn-i Mübarek hazretleri bir vakit İslam ordusuyla birlikte savaşa katılmıştı. Harp bütün şiddetiyle sürüyordu. Savaşta karşısına çok zorlu bir düşman askeri çıkmıştı. Bu düşman askeri ile uzun bir mücadeleye girişir. Bire bir bu savaş o kadar sürer ki, namaz vakti geçmek üzeredir. İbn-i Mübarek hazretleri düşmanına der ki:
-Şu kadar zamandır çarpışıyoruz, birbirimize üstünlük sağlayamadık, benim namaz vaktim girdi ve de geçmek üzeredir. İzin ver, ben namazımı kılayım, sonra çarpışmaya devam edelim!
Düşman askeri bu teklifi kabul eder ve İbn-i Mübarek hazretleri namaza durur. Namazı bitip çarpışmaya başlayacakları sırada bu sefer de düşman askerinden bir teklif gelir:
-Sen ibadetini yaptın, bana da müsaade et, ben de putlarıma gerekli tazimde bulunayım!
Batman'dan yükselen nur Hasan-el Nurânî
Meşhurların Son Sözleri
Çarşamba, 14 Mayıs 2008
Hasan-el Nurânî hazretleri (H. 1201) Batman’da dünyaya gelmişti. Daha doğmadan babasını kaybetti. Annesi oğlu Hasan’ı abdestsiz emzirmezdi. Çok fakir olduklarından dolayı köyün ağası Hüseyin Efendi bu saliha hanımı yanında çalıştırmaya başladı. O zaman çocuk olan Hasan-el Nurânî de Hüseyin Efendinin yanında hizmetlerine devam etti...
Zeyd bin Harise'ye kurulan tuzak!.
Meşhurların Son Sözleri
Salı, 13 Mayıs 2008
Bir gün bir münafık Zeyd bin Harise radıyallahü anha gelerek, “Gel seninle ortak ticaret yapalım. Senin paran yok, tabii ki sermaye benden” dedi. O mübarek de bir art niyeti olmadığı için bu teklifi hemen kabul etti. Taif’e gidip mal getirmek üzere yola çıktılar. Yolda münafık, hazreti Zeyd’e;
- Yorulduk. Şu mağaraya girelim de bir müddet istirahat edelim, dedi ve mağaraya girdiler.
Hayırsever Sultan Gevher Nesibe
Meşhurların Son Sözleri
Pazar, 11 Mayıs 2008
Gevher Nesibe Sultan, Selçuklu Hükümdarlarından II. Kılıçarslan’ın kızıdır. Birinci Gıyaseddin Keyhüsrev’in de kız kardeşidir.
Gevher Nesibe Hatun, bir sultan kızıydı ama, o, asıl sultanlığın, “gönül sultanlığı” olduğunu bilir, seven ve sevilen gönüllerde taht kurmanın gerçek sultanlık olduğuna inanırdı...
Bin yıllık mektup sahibine ulaşmıştı
Meşhurların Son Sözleri
Pazar, 11 Mayıs 2008
Dün, Peygamber efendimizden bin yıl önce; Orta Doğu’nun hâkimi olan Humeyr ibni Redi adlı hükümdarın bir gün maiyeti ile birlikte Mekke’ye, oradan da Medine’ye geldiğinden bahsetmiştik. Resulullaha asırlar önce iman eden bu hükümdar bir de mektup yazmıştı. İşte o ibretli mektupta yazılanlar:
Şifa olan baş ağrısı Humeyr ibni Redi
Meşhurların Son Sözleri
Cumartesi, 10 Mayıs 2008
Vakit, ahir zaman Peygamberinden bin yıl önce... Humeyr ibni Redi, hemen bütün Orta Doğu’ya hükmeden bir hükümdar. Humeyr, bir gün maiyeti ile birlikte tantanalı bir halde Mekke’ye geldi... Ancak onun gelişi Mekkelileri hiç alakadar etmedi. Herkes işinde ve her şey akışında. Bu soğuk karşılama hükümdarın fena şekilde canını sıktı. Vezirlerini huzura çağırdı ve bunun sebebini sordu. Vezirler;
Yalancı peygamber Esved-i Ansî'nin katli
Meşhurların Son Sözleri
Cuma, 09 Mayıs 2008
San’a’da Feyrûz bin Deylemî adında bir zat bulunuyordu. Aslen Fârisî olup, Kisrâ’nın, Habeşlileri Yemen’den çıkarmaları için, Seyf bin Zî Yazen’le beraber Yemen’e gönderdiği İranlıların çocuklarındandır. Resûlullahın Peygamberliği haberi oraya ulaşınca Müslüman oldu ve hicretin onuncu yılında Medîne’ye geldi. Resûlullahın huzûruna girip, bî’at etti...
Eğirdirli velî Berdeî Sultan
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 08 Mayıs 2008
Berdeî Sultan, Anadolu’yu aydınlatan meşhûr velîlerdendir. On dördüncü yüzyılda yaşamıştır. Osmanlı pâdişâhı Kânûnî Sultan Süleymân Han zamânında Hamid ili (Isparta) vâlisi Hızır Beyin dâveti ile Horasan’dan Anadolu’ya gelmiş Eğirdir Gölünün kenarında Mezâr-ı Şerîf denilen yerde yerleşmiştir. Kabri oradadır. “Şeyhülislâm Berdeî” diye de tanınır...