Verâ ve takvâ denince Ebû Abdullah el-Mukrî
Meşhurların Son Sözleri
Pazartesi, 26 Mayıs 2008
Ebû Abdullah el-Mukrî, evliyânın büyüklerindendir. Künyesi Ebû Abdullah, ismi Muhammed bin Ahmed el-Mukrî’dir. Ebû Abdullah; Yûsuf bin Hüseyin Râzî, Abdullah el-Harrâz, Muzaffer el-Kirmanşâhî, Ruveym bin Ahmed, İbn-i Cerîrî ve İbn-i Atâ gibi büyük zatların sohbetlerinde bulundu, onlardan ilim öğrendi. Ayrıca Ahmed bin Hanbel’in oğlu Abdullah’ın talebesidir. Evliyânın meşhurlarından Cüneyd-i Bağdâdî’yi görmüştür. Evliyânın en çok fetvâ vereni, en cömert, en güzel ahlâklı, himmetçe yüksek olanı, verâ ve takvâ sâhibi, haramlardan ve şüpheli şeylerden sakınan bir âlim idi. 976 (H.366) senesinde Nişâbûr’da vefât etti.
Ebü'l Ferec Yusuf Tarsusî
Meşhurların Son Sözleri
Pazartesi, 26 Mayıs 2008
Evliyanın büyüklerinden olan “Ebü’l Ferec” Yusuf et-Tarsusî, Abdülaziz Temimi hazretlerinin talebesidir. İntisabından kısa bir zaman sonra mürşidinin himmetine nail oldu. Mânâ yolunda pek üstün derecelere kavuştu...
Bu mübarek zat, karşılaştığı kimselere çok mütevâzı davranırdı. Arkadaşlarından veya dervişlerinden birinde uygun olmayan bir davranış görse tatlı bir şekilde onu îkaz eder ve bu işi yapmasına mâni olurdu. İyiliksever, güzel huylu ve güzel görünüşlü bir zat idi. Ebü’l Ferec hazretlerinin ilminden zahiren ve bâtınen birçok kimseler istifâde etti ve nice yolda kalmışlara mânâ yolunda ışık tuttu...
Hz. Azrail'den izin isteyen hükümdar!
Meşhurların Son Sözleri
Pazar, 25 Mayıs 2008
Tâbiîn devrinde yetişen büyük âlim ve velîlerden Vehb bin Münebbih hazretleri, şöyle ibretli bir hadise anlatır: - Kibirli hükümdarlardan biri, seyahate çıkacaktı. Giymek için bir kat elbise istedi. Birkaç elbise değiştirdikten sonra biri hoşuna gitti. Sonra bir binek istedi. Kendisine getirilen binek hoşuna gitmedi. Birkaç at getirildi ve en güzelini seçip bindi...
Büyük mutasavvıf Abdülkerîm Cîlî
Meşhurların Son Sözleri
Cumartesi, 24 Mayıs 2008
Abdülkerîm Cîlî hazretleri 1365 (H.767) senesinde Bağdad’da doğdu. 1428 (H.832) senesinde vefât etti. Küçük yaşta ilim tahsiline başladı. Çok zekî ve kavrayışı yüksekti. Onu Zebid bölgesindeki büyük evliyâ Şerefüddîn İsmâil bin İbrâhim el-Cebertî’ye gönderdiler. Kısa zamanda o büyük zatın teveccühlerini kazandı. Bilhassa hadîs, fıkıh ve tasavvufta yüksek derecelere ulaştı...
Abdülkerîm Cîlî hazretleri, talebelerini, bilhassa nefsin ve şeytanın aldatmalarına karşı çok uyarır, dikkatli olmalarını öğütler ve hocalarının sözünden hiç çıkmamalarını sıkı sıkıya tembih ederdi. İblisin şöyle dediğini bildirirdi: “Vallahi, bana göre bin âlimi aldatmak, îmânı kavi bir ümmiyi aldatmaktan daha kolaydır.”
Üsküdarlı şair Mustafa Sâfî
Meşhurların Son Sözleri
Cuma, 23 Mayıs 2008
Üsküdarlı Sâfî, 1862-1901 yılları arasında yaşamış bir şairdir. Üç şiir kitabı bulunmaktadır. Bunlardan biri de “Şi’r-i Sâfî”dir. Bu eser 1899 yılında İstanbul’da basılmıştır ve içerisinde 29 gazel bulunmaktadır.
Genç kadının gerçek tövbesi
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 22 Mayıs 2008
Yaşlı bir zat kendisine bir ibadethane yaptırmış, halktan uzak olan bu yerde ibâdetle meşgul oluyordu. Bir gün, ağaçlar arasında gezinirken bir delikanlı ile genç bir kadın gördü. Delikanlı kadına şöyle diyordu:
“Benimle gelirsen sana şu kadar para veririm...”
Büyük devlet adamı Köprülü Mehmed Paşa
Meşhurların Son Sözleri
Çarşamba, 21 Mayıs 2008
Köprülü Mehmed Paşa (1575-1661) on yedinci yüzyıl Osmanlı Sadrâzamlarındandır. Osmanlı tarihinin en sarsıntılı döneminde iş başına geçip, 35 yıl devleti başarıyla yöneten “Köprülüler” soyundan gelmiş, büyük sadrazamlardan ilkidir.
Köprülü Mehmed Paşa, Vezirköprü’de doğmuştur. İktidarının ilk yıllarında çok fazla kan dökmüş olmakla beraber, memleketin içinde bulunduğu karışık durum, yaptıklarına hak verilmesini sağlamıştı. Padişahla anlaşarak yaptığı akit sonrası 75 yaşında sadrazam oldu...
İstanbul’daki karışıklıklarda; yeniçeri kıyafetine soktuğu Hristiyanlar vasıtası ile Müslüman ahaliyi zarara uğratan Rum Patriğini idam ettirdi...
İstanbul’daki ulemâ sınıfı arasındaki kargaşayı önledi ve bu sınıfın huzurla hizmet görür hale gelmelerini sağladı...
Bu âsilerin şefaatçisi ol!
Meşhurların Son Sözleri
Salı, 20 Mayıs 2008
Bir cuma günü, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin babası Bahaeddin Veled hazretleri Bağdad’da vaaz ediyordu. Mübarek zat, o kadar güzel şeyler söyledi ki, mecliste bulunanlar sohbetin tesiriyle kendilerinden geçtiler. Halife anlatılamayacak derecede ağladı. Vaaz sonunda Bahaeddin Veled hazretleri mübarek sarığını kaldırdı ve yüzünü halifeye çevirerek:
Kelime-i şehâdeti söyleyemeyen adam
Meşhurların Son Sözleri
Pazartesi, 19 Mayıs 2008
Abdülazîz Revvâd hazretleri meşhûr hadîs âlimlerindendir. Doğum târihi bilinmemektedir. 775 (H.159) târihinde vefât etti. Aslen Horasanlıdır. Sonra Mekke-i mükerremeye yerleşmiş, burada vefât etmiştir. Mugîre bin Mühelleb bin Ebî Sufre’nin âzâdlısıdır...
Düşünen, sahip olduğu nimetin farkına varır!
Meşhurların Son Sözleri
Pazar, 18 Mayıs 2008
İsa aleyhisselam bir ağacın altında ibadet eden birini gördü. Dikkatlice baktığında adamın ayakları felçli olduğunu anladı. İki gözü de görmüyordu. Vücudunda ise baras hastalığı olduğu anlaşılıyordu. Ama adam bütün bunlara rağmen, mutluluktan uçacakmış gibi dua ediyordu:
“Ey nice zenginlere vermediği nimeti bana ikram eden Rabbim! Sana ağaçların yaprakları sayısınca şükürler olsun!..”
İsa aleyhisselam kötürüm adama yaklaştı:
- Ayağın yürümüyor, gözün görmüyor. Bedenin de sıhhatli görünmüyor? Peki hangi nimettir, nice zenginlere verilmediği halde sana verilen?
Kapalı gözleriyle sesin geldiği yana yönelen kötürüm adam dedi ki:
- Allahü teâlâ bana öyle bir kalp vermiş ki, o kalple O’nu tanıyorum. Öyle de bir dil vermiş ki, o dille de O’na şükrediyorum. Halbuki, dünyanın serveti elinde olan nice zenginler var ki, kalbinde O’nu tanıma sevinci, dilinde de O’na şükretme mutluluğu yoktur. Ama Rabbim bana bu sevgiyi ihsan eylemiş.