Hanbelî fıkıh âlimi Ömer bin Hüseyn
Meşhurların Son Sözleri
Salı, 21 Ekim 2008
Ömer bin Hüseyn el-Hırakî, Hanbelî mezhebi âlimlerindendir. 334 (m. 946) senesinde vefât etmiştir. Zamanının Hanbelî mezhebindeki meşhûr âlimlerinden ilim öğrenmiştir. Hanbelî mezhebine göre yazdığı “El-Muhtasar” adlı fıkıh kitabı en meşhûr eseridir. Diğer eserleri Bağdâd’da bıraktığı bir evde yangın sebebiyle yanmıştır.
Muhammed bin Zekeriya Efendi
Meşhurların Son Sözleri
Pazar, 19 Ekim 2008
Muhammed bin Zekeriya Efendi, 1905 [1326 H.] yılında Türkistan’ın Fergana vadisindeki tarihî şehirlerden Mergilan’da dünyaya gelmiştir. Yirmi yaşına gelene kadar medrese tahsili yapmış, 1928’de Fergana vadisinde komünist idarenin tamamen hakim olarak medreseleri kapatıp ulemayı hapis, sürgün ve katletmek suretiyle “görünürdeki dinî hayatı” yok etmesi üzerine öğrenim hayatı yarıda kalmıştır.
Kederden sevince Âdile Sultan
Meşhurların Son Sözleri
Cumartesi, 18 Ekim 2008
Âdile Sultan, Sultan İkinci Mahmud Han’ın kızı, Sultan Abdülmecid Han’ın da kız kardeşidir. Divan edebiyatı şairidir. 1825 yılında, İstanbul’da, Sultan 2. Mahmud ve Zernigar Sultan’ın kızı olarak dünyaya geldi... Babası Mahmud Han da şair bir padişahtı...
Allah'ım, bana olan vaadini yerine getir!
Meşhurların Son Sözleri
Cuma, 17 Ekim 2008
Biraz sonra, tarihin en mühim, en amansız ve en büyük savaşı başlayacaktı... Muhammed aleyhisselam, Eshabıyla sabah namazını kıldılar. Sonra da Eshabına, cihad ve şehidlik hakkında hitab ettiler... Hazreti Ömer radıyallahü anh o anı şöyle anlatıyor:
Bir zekâ hârikası İbn-i Şihab ez-Zühri
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 16 Ekim 2008
İbn-i Şihab ez-Zühri hazretleri Tâbiîn devrinin meşhûr âlim ve velîlerindendir. 672 (H.52) târihinde doğup, 742 (H.124) senesinde, Şam’da vefât etmiştir. Bir zekâ ve fazîlet hârikasıydı. Kur’ân-ı kerîmi seksen gecede ezberlemişti. Medîne-i münevveredeki “Fukahâ-i Seb’a”, yâni yedi meşhûr âlimin bildirdikleri fıkıh bilgilerinin hepsini öğrenmişti.
Ahmed Ziyâeddîn ve tövbekâr kemancı...
Meşhurların Son Sözleri
Çarşamba, 15 Ekim 2008
Ahmed Ziyâeddîn Gümüşhânevî 1813 (H.1228) târihinde Gümüşhâne’nin Emirler Mahallesinde doğdu. 1893 (H.1311) târihinde İstanbul’da vefât etti. Kabr-i şerîfi, Süleymâniye Câmii avlusunda Kânûnî Sultan Süleymân Han Türbesinin kıble tarafındadır...
Ebû Bekr-i Şiblî ve Hıristiyan bir genç
Meşhurların Son Sözleri
Salı, 14 Ekim 2008
Ebû Bekr-i Şiblî hazretleri 861 (H.247) senesinde Samarrâ’da doğdu. Bağdât’a gelip, buraya yerleşti. Cüneyd-i Bağdâdî’nin talebesidir. Mâlikî mezhebi fıkıh âlimlerindendir..
Bir garip berber Derviş Hüseyin
Meşhurların Son Sözleri
Pazartesi, 13 Ekim 2008
Şeyh Derviş Hüseyin, “Ganîzâde” lakabıyla meşhur velîdir. Sipâhi iken, Şeyh Mustafa Köstendilî hazretlerine talebe olup, onun sohbetlerinde kemâle erdi. Berberlik yapardı. Dükkanında kendi hâlinde oturur, kimse ile görüşmezdi. Kendisine yetecek kadar kazanç sağlayacağı müşteri gelirdi. O zamânın parası ile çocuklar için bir akçe, büyükler için ise bir para ücret alırdı. Fazla veren olursa, üstünü geri verir, kabûl etmezdi. Tasavvuf hallerine dalmıştı. Gece-gündüz, yaz-kış dükkanından ayrılmazdı. İki oğlan, üç kız evlâdı vardı...
Bu mübarek zat, divâne bir halde idi. Bir gün ona tıraş olmaya gelen bir zât, tam sakalının alt tarafını tıraş ederken içinden; “Bu divâne bir kimsedir. Usturayı boğazıma çalıvermesin!” diye düşündü.
Merhamet deryası Süveyd Sincârî
Meşhurların Son Sözleri
Pazar, 12 Ekim 2008
Süveyd Sincârî hazretleri hikmetli sözleriyle güzel hal ve kerâmetleriyle tanınıp meşhur oldu. Talebesi Osman Sincârî anlatır:
Hocam Süveyd Sincârî ile sokakta giderken, bir adamın bir kadına baktığını gördük. Hocam ona yaklaşıp haram olan bu işi yapmamasını bildirdi. Lâkin adam bundan vazgeçmedi. Hocam o zaman; “Yâ Rabbî! Bunun bakışını al. Tâ ki bir daha yabancı kadınlara bakmasın” diye dua etti. O sırada adamın gözleri görmez oldu...
Allame Muhammed Emîn Efendi
Meşhurların Son Sözleri
Cumartesi, 11 Ekim 2008
Muhammed Emîn Efendi, büyük âlim ve evliyânın meşhurlarından Seyyid Fehim Arvâsî hazretlerinin on mübârek oğlundan ikincisidir... Arvas Medresesinde meşhur müderris Molla Muhammed Merhum’un yanında okumuş, mantık ilmini, babasının icâzet verdiği talebelerinden meşhûr Molla Mahmûd Sûrî hazretlerinden tamamlamış, diğer bütün ilimleri mübarek babası Seyyid Fehim Arvâsî hazretlerinden okuyarak, feyz almış, az zamanda “Allâme” sıfatıyla şöhret kazanmıştır. Babasından tasavvufta mutlak hilâfet ile şereflenmiş, irşâda mezun buyurulmuştur. Zâhirî ve bâtınî ilimde yüksek derecelere kavuştuktan sonra çok mükemmel hizmetler yapmış, pekçok âlim ve velî yetiştirmiştir...