Abdullah bin Zeyd

Meşhurların Son Sözleri

Salı, 21 Nisan 2009

Tâbiînin büyüklerindendir. Doğum târihi bilinmemektedir. 722 (H.104) senesinde Şam’da vefât etti.
Abdullah bin Zeyd, Eshâb-ı kirâmdan Sâbit bin Kays, Enes bin Mâlik ve Tâbiînden büyük âlim Katâde’den (r.anhüm) ders alıp ilimde yükseldi. Hadîs-i şerîf ilminde sika, sağlam, güvenilir bir zât oldu. Bir hadîs-i şerîfi öğrenmek için uzun süre seyâhat ederdi.
Hadîs-i şerîflerin toplanıp, yazılması için uğraşırdı. Vefâtından evvel, kitaplarının Tâbiînin büyüklerinden, fıkıh âlimi ve evliyâdan Ebû Eyyûb-i Sahtiyânî’ye verilmesini vasiyet etti. Bir deve yüküne yakın kitâbı Ebû Eyyûb-i Sahtiyânî’ye verildi.

Devamını oku...

Şeyh Seyyid Nûreddîn Efendi

Meşhurların Son Sözleri

Pazartesi, 20 Nisan 2009

İstanbul’da yetişen evliyânın büyüklerindendir. Seyyid Alâüddîn Efendi’nin torunudur. 1062 (m. 1652) senesi Receb ayında İstanbul’da doğdu. 1160 (m. 1747) senesinde İstanbul’da vefât etti. Sünbül Efendi dergâhının bahçesine defnedildi.
Nûreddîn Efendi altı yaşında iken babası vefât etti. Küçük yaşta öksüz kalan Nûreddîn Efendi, zamanın büyük velîlerinden olan Şeyh İbrâhim Nakşî Sünbülî hazretlerinin terbiyesinde yetişti. Yirmiyedi yaşında hocasından aldığı maddî ve manevî ilimleri tamamlayarak hilâfet makâmına yükseldi. Hocasının vefâtı üzerine Sünbül dergâhının şeyhi oldu. Bu dergâhda altmışdokuz sene yedi ay insanlara doğru yolu gösterdi ve talebe yetiştirdi.

Devamını oku...

İbn-i Arafe

Meşhurların Son Sözleri

Pazar, 19 Nisan 2009

Mâlikî mezhebi fıkıh âlimidir. 716 (m. 1316) senesi Receb ayının yirmiyedisinde Tunus’ta doğdu. 803 (m. 1401) senesi Cemâzil-âhır ayının yirmidördünde vefât etti.
İbn-i Arafe, çok ibâdet ederdi. Namaz, oruç, hac ve zekât gibi ibâdetlerin edeblerine dahî uymayı kendine vazîfe bilirdi. 750 (m. 1349) senesinde, Büyük Câmi’de imâm ve hatîb oldu. 773 (m. 1371) senesine kadar bu vazîfede kaldı. Ömründe, namazına mâni olacak hiçbir özrü olmadı. Çok hac etti. Dünyâ ve âhıret hayırlarını toplamıştı. Her zaman, önceki âlimlerden bahseder, delîllerini Selef-i sâlihînden getirirdi.

Devamını oku...

Ubeydullah-ı Ahrâr

Meşhurların Son Sözleri

Cumartesi, 18 Nisan 2009

Türkistan’ın büyük velîlerinden ve kendilerine “Silsile-i aliyye” adı verilen ve insanlara İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlatarak dünyâ ve âhirette seâdete kavuşmalarına vesîle olan büyük âlim ve velîlerin on sekizincisidir. 1403 (h. 806) senesinde Taşkent’te doğdu. 1490 (h. 895) senesinde Semerkant’ta vefât etti. Kabri oradadır. Ubeydullah-ı Ahrâr hazretleri daha çocuk iken, üstün hâllere kavuşmuş olup, kerâmetleri görülüyordu.
Tasavvufta yüksek derecelere kavuştuktan sonra, helal kazanmak için tarımla meşgul oldu. Kısa zamanda zengin oldu. 1300’den fazla çiftliği vardı. Herbirinde üç bin amele çalışırdı.

Devamını oku...

Emînüddîn bin Neccâr

Meşhurların Son Sözleri

Cuma, 17 Nisan 2009

Mısır’da yetişen Şâfii mezhebi âlimlerindendir. 845 (m.1441) senesinde doğdu. 929 (m. 1522) senesi Zilka’de ayının 27’sinde vefât etti. Sâlih Bülkînî ve Takıyyüddîn-i Şemnî gibi zâtlardan ilim öğrenerek yetişen Emînüddîn bin Neccâr, zamanının büyük âlimlerinden oldu.
Kur’ân-ı kerîm okuması o kadar tatlı ve güzel idi ki, okuduğu zaman kalbleri, gönülleri cezbederdi. Okumasını dinleyenler, “Böyle güzel ve tesirli okuyan başka birini daha görmedik.” derlerdi.

Devamını oku...

Yûsuf bin Abdurrahmân

Meşhurların Son Sözleri

Perşembe, 16 Nisan 2009

Hanbelî mezhebi fıkıh ve usûl âlimlerindendir. İbn-ül-Cevzî ismiyle tanınmıştır. 580 (m. 1185)’de Bağdad’da doğdu. 656 (m. 1258) senesinde vefât etti. Ayrıca tefsîr ve hadîs ilminde de âlim, vâiz ve şâirdir. Fıkıh, usûl, hılâf ilimlerinde iyi yetişti. Daha küçük yaşından itibâren çok nimetlere ve Allahü teâlânın ihsânına kavuştu. Babası onunla çok ilgilendi.

Devamını oku...

İbn-i Merzûk Mısrî (Sa'd bin Osman)

Meşhurların Son Sözleri

Çarşamba, 15 Nisan 2009

Hadis ve Hanbelî mezhebi fıkıh âlimidir. Mısır evliyâ ve ulemâsının meşhurlarından Osman bin Merzûk Kurâşî’nin oğludur. Mısır’da doğduğu için Mısrî denildi. İbn-i Merzûk diye tanındı. 592 (m. 1196) yılında Bağdad’da vefât etti. Ma’rûf-i Kerhî hazretlerinin yakınına defnedildi.

Devamını oku...

Ebû Muhammed Cerîrî

Meşhurların Son Sözleri

Salı, 14 Nisan 2009

Evliyânın büyüklerindendir. 311 (m. 923)’de vefât etti. Fıkıh ilminde imâm ve müftî, edeb ilminde mükemmel, diğer bütün ilimlerde âlim idi. Tasavvuftaki derecesi o kadar yüksek idi ki, Cüneyd-i Bağdadî hazretleri bunun için “Zamanımızın velîsidir“ buyurdu. Cüneyd hazretlerine vefât edeceği zaman, “Sizden sonra kimin sohbetlerine devam edelim?” diye sordular. “Ebû Muhammed Cerîrî’ye gidin” buyurdu. Tasavvufun üstün hâllerine vâkıf olmakta nihâyette olup, mürşid-i kâmil bir zât idi.
Ebû Muhammed Cerîrî hazretleri buyuruyor ki:
“Nefsine aldanan, şehevi duygularına esîr olur. Hevâî arzularının zindanına kapatılır ve o kulun kalbi fâideli işlerden zevk alamaz. Kur’ân-ı kerîmi hergün hatm etse bile, ilâhi kelâmı okumaktaki esas tadı bulamaz. Bunun hâl çâresi, nefsin esâretinden kurtulmayı candan arzu etmekdir.”
“Allahü teâlânın takdîr ve taksimine râzı olup, Allahü teâlâ ile iktifa edenin iç hâli düzgün, Allahü teâlâyı tanıması kolay olur. Allahü teâlânın yasak ettiklerinden sakınanın gidişatı dosdoğru, ahlâkı güzel olur. Helâlinden az yiyenin ise, beden sıhhati düzgün olur.”
“İhlâs, âhıretteki nimet ve azâblara yakînen inanmanın alâmetidir, İbâdetlerdeki riyâ da, âhıretteki nimet ve azâblara inanmakta tereddüt olduğunun alâmetidir.”

Devamını oku...

Hâtim-i Esâm

Meşhurların Son Sözleri

Pazartesi, 13 Nisan 2009

Evliyânın büyüklerindendir. Belh şehrinde doğdu. Doğum târihi kesin belli değildir. Hâtim-i Esâm, Şakîk-i Belhî’nin talebesi, Ahmed-i Hadraveyh’in hocasıdır. 237 (m. 852) senesinde Vaşcer’de vefât etmiştir.
Kendisine “Esâm” (kulağı duymaz) denilmesinin sebebi şudur: “Birisi onunla konuşurken kazayla yellendi. Hâtim-i Esâm o şahıs utanmasın diye “Yüksek sesle konuş, ancak yüksek sesle konuşulanları duyabiliyorum” dedi. Bu yüzden ona Esâm denilmiştir.

Devamını oku...

Ebû Bekr-i Şiblî

Meşhurların Son Sözleri

Pazar, 12 Nisan 2009

Ebû Bekr-i Şiblî hazretleri, Büyük velîlerdendir. 861 senesinde Samarrâ’da doğdu. Bağdât’a gelip, buraya yerleşti. Cüneyd-i Bağdâdî’nin talebesidir. Aynı zamanda Mâlikî mezhebinin fıkıh âlimlerinden olup, İmâm-ı Mâlik’in Muvattâ’sını ezbere bilirdi. Zamanının bir tânesi olan Ebû Bekr-i Şiblî 945 (H.334) senesinde Bağdât’ta vefât etti.

Devamını oku...